8.Bölüm...

48K 3K 130
                                    

Alın size bir sürpriz bölüm daha :) Bu aralar okulum çok aşırı yoğun tüm hafta sonum ve gecelerim okulda geçiyor. Lütfen güzel yorumlar yapın da moralim yerime gelsin. :)  ( Her dakika bölüm değişikliği yapma düşüncesi ile uğraşıp duruyorum.iki seneme acımasam çoktan değiştirmiştim ama neyse.  Aranız da mimarlık okuyan ve okumak isteyen var mı bilmiyorum ama okumayın arkadaşlar. Mimarlık = Pişmanlık.  :)) 

8.Bölüm.... 

Sabah kahvaltısını yapıp, annesini öptükten sonra işin yolunu tutarken kulaklığını takmış sakin adımlarla boş sokağın keyfini çıkararak mekana doğru ilerledi ve mekana yaklaştığında gördüğü şeyle kısa bir şok geçirip bir süre olduğu yerde donup kaldı.

Ardından koşarak mekana yaklaştı ve yerlere saçılan kırık cam parçalarına baktı. Gözleri korkuyla büyürken telefonu eline alıp aklına gelen ilk kişiyi Ömer'i aradı. Titreyen ellerle telefonun açılmasını beklerken onu ilk defa aradığının farkında değildi ve o an düşündüğü şey içeri girip girmemek konusunda yaşadığı tereddüttü.

Fakat birkaç saniye sonra telefon açılıp da Ayperi, Ömer'in uykulu ve şaşkın sesini duyunca sesinde ki korkuyu gizleyemedi.

"Ayperi ."

"Ömer Bey . "

"Bir şey mi oldu Ayperi ?! " diyen adamın sesinde ki telaşı duyunca bir kez daha camları indirilmiş mekana korku ve üzüntü ile baktı.

"Ben mekana gelmiştim ama mekanın bütün camları kırılmış, kapı da açık. "

"Ne ?! Sen iyi misin? Hemen uzaklaş oradan bir aptallık yapıp içeri de girme, uzaklaş oradan geliyorum ben. "

"Tamam polisi arıyorum bende."

"Çıkıyorum ben evden, beş dakikaya yanındayım, sana dediğimi yap ve yaklaşma mekana içerde biri olabilir."

"Tamam. " dedikten sonra telefonu kapatıp mekandan biraz uzaklaştı ve hemen polisi aradı. Polise gerekli şeyleri söyledikten sonra çok sevdiği mekanın dağılmış haline üzgünce bakarken önünde sertçe fren yapan arabanın sesi ile bakışlarını arabadan inen Ömer'e çevirdi.

Ve onun telaşlı bir şekilde yanına gelip ellerini omuzuna koymasını şaşkın bir şekilde izledi.

"İyi misin? Yine inatçılık yapıp içeri girmedin değil mi?" Ayperi onun dikkatli bakışları altında söylediklerini zar zor anlarken omuzlarının yandığını düşünüyordu.

"Ha.. hayır sizi bekledim." derken Ömer'in gözlerine yerleşen tuhaf bir bakışla geri çekilmesini ve ardından genelde gerginken yaptığı gibi boynunu ovuşturmasını izledi ama mekana doğru giden adamı görünce hiç düşünmeden peşine takıldı.

Fakat birkaç adım sonra Ömer aniden durunca Ayperi ona çarpmaktan son anda kurtulup biraz geriledi.

"Sen burada kalıyorsun, ben içeri bir göz atıp geleceğim. "

"Birlikte bekleyelim zaten polisler birazdan gelir. Dediğiniz gibi ya içerde biri varsa?"

"Biri olduğunu sanmıyorum bu yüzden hızlıca bir göz atacağım sen de burada uslu uslu beni bekle."

Ayperi onun mekana gidişini izlerken arkasından gözlerini devirdi. Bu adamda kendisini iyice inatçı yapmıştı. Gerçi bir yanda da haklıydı. Ayperi sessiz, sakin bir yapıya sahip olsa da inatçı bir kişiliği vardı bu yüzden de Ömer'in peşine takıldı ve mekanın kırılmış kapısından içeriye giren adamın peşine takıldı.

Hemen Ömer'in arkasında yerini alırken onun kendisine bakıp kaşlarını çattığını ve sabır diye mırıldandığını duydu. Önünde rahat tavırlarla mekanın içine göz atan adamın arkasından giderken mekanın içinin de darma duman edildiğini görünce o kadar üzüldü ki bunu kimin, neden yaptığını anlamıyordu.

AYPERİ'M ( Sevdalı Adamlar 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin