Albay Baba

42.5K 2.4K 1K
                                    

"Tamam Albay Kızı, sürersin."

Bordo Beylere baktım.

"Kusura bakmayın, komutanınız yüzünden sinirlerim alt üst oldu. Hepiniz hoş geldiniz."

Omuzlarında iki yıldız, kara kaşlı, kara gözlü bir asker önümde durdu ve asker selamı verdi.

"Hoş bulduk üsteğmen yenge hanım."

Arkadakilerde cevap verdi.

"Hoşbulduk komutanım."

Oğuz hepsiyle tek tek sarıldı.

Bende hepsiyle tanıştım.

Gülleri kokladım.

Aşırı güzellerdi.

Babamın ve Cevdet Albay'ın sesi hepimizi susturdu.

"Tamam devrem, baktırtırım ben."

Babamla birlikte geldiler.

Herkes hazırol konumuna geçti.

"Rahat gençler." dedi Cevdet Albay.

Gözleri benim ve Oğuz'un üzerinde bir müddet dolandı.

Babam askerlerine döndü.

"Beyler, yarın sabah 6'da burada olmak şartıyla bugün hepiniz serbestsiniz."

Cevdet Albay babama baktı.

"Devrem, toplansak mı bu gece? Hem bayadır adam akıllı görüşemiyoruz."

Babam bana baktı.

"Kızım ne derse o devrem."

"Olur baba."

"O zaman akşama, sekiz gibi nehir parkta toplanıyoruz beyler."

Hatırlatmak istercesine öksürdüm.

"Öhöm öhöm komutanım."

Herkes güldü.

"Ve Oğuzlar'ımızın tek kızı."

Herkes alkışladı. Islıklardan sonra Oğuz arkadaşlarına döndü.

"İtiraz yok, hepiniz bana geliyorsunuz. Ama önce bir alışverişe gidelim."

Herkes dağılırken babama baktım.

"Bizim de bir migrosa ihtiyacımız var baba."

"Kızım, ben size gelmeyeceğim. Bugün taburdayım."

"Neden?"

"Gamze var. Ben abisinin şehadet haberini verdim kızım ona. Benim timim de, benim emrim de şehit olan abisinin şehadet haberini verdim. Onun yüzüne bakamam."

Alparslan.

Yüreğime bir şey otururken anında cevap verdim.

Albay Kızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin