4. Bölüm/Ateşle Oynamaya...

22.4K 1.8K 925
                                    

Medya: Bülent Ortaçgil / Benimle Oynar mısın

Portakallı Çikolata'da daha önce;
Yiğit'in çillerini saymak istediğini öğrenen Ceylin, çillerini kıskanır 😜 Yiğit doktorundan izin alarak bir süre Yalova'da kalmak için otele yerleşir ve ona aşık olduğunu söylemek için Ceylin'in pastanesine gider. Ceylin'in çocukluk arkadaşı Kerem gelmiştir ve Yiğit kendini onunla kıyaslayarak üzülür.

Keyifli okumalar :)

🍊*4*🍫

Belli etmemeye çalışsa da şaşkındı Ceylin, Yiğit'in normalde gelmediği gün pastaneye gelişi en az Kerem'in gelişi kadar sürpriz olmuştu. Başkası olsa bu kadar şaşırmazdı tabii ama daha dün gece rahatsızlığına dair okudukları kelimesi kelimesine aklındayken şaşırmaması olanaksızdı.

Takıntıları hastalık boyutuna varmış insanların, kendi oluşturdukları rutini bozmakta zorlandıklarını okumuştu. Okudukça Yiğit'in yaptıklarını düşünmüş ve diğer birçok şeyin yanında pastaneye neden sadece haftanın üç günü geldiğini de anlamıştı. Ama az önce kapıdan içeri girdiğinde Yiğit'in kafasında belirlediği rutinin dışına çıktığına şahit olmuştu. Duruma karşı yaşadığı şaşkınlık ve Kerem'in varlığı, Yiğit'in gelişiyle ilgili 'peki ama neden' sorusuna bir cevap bulmasına o an için engeldi.

Uzun süredir görmediği, onun için fazlasıyla değerli olan dostuyla sohbet ederken aklını kurcalayıp duran soruyu sürekli es geçiyordu Ceylin. Fakat bu görmezden gelme durumunu dışa yansıtmaktan korkuyordu ve bu konuda bir şeyler yapması gerekiyordu.

"Ben müşteriye bakayım, sana da frambuazlısından bir dilim pasta getireyim. " dedi Kerem'e ve kalktı. Yiğit'in ne isteyeceğini bildiğinden ona sorma gereği duymadan tezgahın arkasına geçip çikolataları hazırlamaya başladı. Kerem için de pasta tabağı ayarladıktan sonra iki elinde iki tabakla oturma bölümüne geçerek önce köşedeki masada onu izlemekte olan Yiğit'in tabağını bıraktı masasına.

"Teşekkür ederim. " dedi Yiğit. Sesi kırık bir tondaydı, bakışları Kerem'le Ceylin arasında gidip geliyordu. Yiğit'in farklı bulduğu bu hâlinin üzerinde durmak istemedi Ceylin, kibarca afiyet olsun deyip dönerek Kerem'in yanına gitti ve pasta tabağını dostunun önüne koyup yerine oturdu.

"Yiğit kim? " sorusu, Kerem'in çatalıyla pastasından aldığı lokma için eğildiği sırada kısık bir sesle ulaştı Ceylin'e.

Güzel soru, Yiğit kimdi?

"Devamlı bir müşterim. Portakallı çikolata hayranlarından. " deyip zoraki bir gülümseme yerleştirdi yüzüne Ceylin.

"Sadece çikolataların hayranı olduğuna emin misin? Adam beni seninle elele görünce yıkıldı resmen. Sen de bir telaşla çektin ellerini falan, hayırdır? " diyerek dostunun üzerine keyifle gitti Kerem.

"Yok canım, sana öyle gelmiştir. Müşteri ya hani, ayıp olmasın diye çektim ben. "

"Altı aydır yüz yüze görüşmedik diye bunu yer miyim Cey?
Frambuazlı pastan bile lezzeti konusunda senden daha dürüst, onu yemeyi tercih ederim. " deyip pastasından bir parça daha attı ağzına Kerem, çakaldan hallice bir sırıtmayla iki çiğneyişte yuttu lokmasını.

"Sonra konuşsak? "

"Konuşalım, akşam eve gitmekten vazgeçtim zaten. Koyu bir sohbet yaparız artık sabaha kadar. " dedi Kerem. "Yakında mı evin?" diye sordu ardından.

"Evim yakında ama bana gidemeyiz, yalnız yaşadığımı bilen komşularıma seninle ilgili açıklama yapmakla uğraşamam. "

"Vay, hiç de uğraşmaz sorunlarla, sıvışıverir en kuytudan."

Portakallı Çikolata (KİTAP OLDU) Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ