İçindeki heyecanı anlamıyordum. Okulun kapısının köşesine yaslanmış olan Tuna'yı gördüm. Göz göze geldiğimizde gözlerimi kaçırdım ve okula girdim.
Sınıfın kapısını açtım ve arkamdan Tuna geldi. Çantamı sertce sıraya fırlattım ve kulaklığımı en sevdiğim mavi kulaklığımı taktım.
Bir 10 dakika sonra hoca geldi ve yanında sarışın, yakışıklı biriyle beraber içeri girdi. Sınıfa bir göz attı ve gözleri bende takılı kaldı. Bana gülümsemekle yetindikden sonra arka sıraya kaydı gözleri. Arkama baktığımda Tuna'ya baktığını gördüm. Kafam ikisinin arasında mekik çekerken , müdürümüz lafa girdi.
"Çocuklar yeni arkadaşınız Doğukan. Bu sene özel rica dolayısıyla olulumuza geldi."
Kızların gözleri ışıldarken ben kaşlarımı çatıp umursamaz tavırda kulaklığımı takıp kaldığım yerden devam etmeye başladım.
Hoca ders anlatmaya başladığında arkamdan kulaklığımı biri çekti. Sude ve ben arkamıza döndük ve kulaklığımı kimin aldığına baktık.
Tuna lacivert kulaklığımı kendi kulaklarına takmış gözlerini kapatmış kafasını ritimle sallıyordu. Kalemimi alip Tuna'yı dürttüm. Hiç bir tepki vermeyip dinlemeye devam etmişti. Tekrardan kalemi alıp böbreğine soktuğumda gözlerini sinirle açıp yüzümüze baktı.
Kulaklığımı almak için atıldım ama elimi tutup kendi göğsüne yasladı. Kalbi o kdr hızlı atıyordu ki gözlerim fal taşı gibi açıldı. Bu halimi gören Tuna kıkırdadi ve elimi bıraktı.
"Ders dinle biraz bu zeka ile artik ne kadar dinlenirse."
"Sen ilk önce kendin dinlemeyi ögren sonra bana söyle. Şu haline bak birde hırsızlık yapiyosun."
"Ödünç almak diyelim biz ona."
"Hem sen benim zekama hakaret mi ettin."
"Yoo direk sana hakaret ettim."
"Gülüyümde boşta kalmasın lafın. Hem eyer senin gibi beyinsiz olsaydim sayisal sınıfinda ne işim olurdu?"
"Bak kendin diyosun. Sayisal sınıfı. Bende bu sınıftayım."
"Her neyse alabilirmiyim kulaklığımı?"
"Bilmem alabilirmisin?"
"Tuna ve Arca ne bu bir türlü bitiremediginiz kavga!? Derhal dışarı görmeyim sizi."
Mahcupca özür dileyip dışarı çıkmak için ayağa kalktım.
"Müdürün yanına ikinizde."
Hocaya başımı sallayıp dışarı çıktım.
***
"Gercekten yaptığindan memnun musun?"
"Evet hemde çok."
"Ben kime anlatıyorsam."
"Ne var yani sadece 1 günlüğüne kütüphane nöbetcisi olucaksın."
"Olucaksın derken. Sanada verildi bu görev Tuna!"
"Ne fark eder ha sen ha ben yap işte uğraştırma beni."
Öğle arasına girdiğimizi belli eden zil çaldı. Sınıf büyük bir hız ile dışarı çıkarken gözlerimi pörtlettim.
"Jet taktılar heralde." Tuna kahkağa atıp dışarı çıkmışti. Arkasından anlamaz bi sekilde bakıp güldüm. Pazartesi günü projeler verilecekti ve benim bir günüm nöbetcilik ile gidicekti.
Kafamdaki düşünceleri bir tarafa atıp Ece ve Sude'nin yanina bahçeye indim. Koyu bir sohbete daldığımızda telefonuma gelen bildirime baktım.
Bilinmeyen: Sen gülme zalımın kızı.
Bilinmeyen: Bizimde kalbimiz var.
***
♥İnşallah beğenirsiniz. Bence çok güzel bir bölüm oldu. Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. Görüşmek üzere. ♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TATLI RÜYALAR GÜZELİM-TEXTİNG
Teen FictionArca kişisi sizi engelledi Bilinmeyen:Nasıl?engelledin mi beni? İletilmedi Bilinmeyen:Beni nasıl engellersin?! İletilmedi Bilinmeyen: İletilmedine sokuyum! İletilmedi Bilinmeyen: Görüşücez güzelim. :)' İletilmedi