Beklenmedik Karşılama

663 44 29
                                    


" Kaçacak hiçbir yerin kalmadı, pes et Potter!"

" Benden imkansızı istiyorsun Belton."

Harry, üzerine fırlatılan lanetin hedefi olmamak için kendini duvarın arkasına attı.

" Buradan çıkamayacağını ikimizde biliyoruz."

Ne var ki Belton yanılıyordu. O kapıdan geçebilecek tek safkanın kendisi olduğunu düşünüyordu. Eğer Malfoy un dediği gibi tüm geçitleri önceden aşmasaydı ona hak veriyor olabilirdi.

Hermione ve Harry, görünmezlik peleriniyle uyuyan Jhon' u atlatmıştı. Hogwarts ile malikane arasını bağlayan geçide ulaşmak üzereyken Belton, yokluklarını fark edip peşlerine takılmıştı.

Hermione" Harry, böyle devam edemez!" dedi. Aynı şekilde Belton un attığı lanetten uzaklaştı.

Sadece o taşlı vazonun olduğu odadan emekleyerek ilerlemek zorunda kaldıkları geçide ilerlemeleri gerekiyordu fakat söylendiği kadar kolay degildi. Asası olmadığı için her hangi bir büyüyü yapamıyordu. Hermione sadece işe yarar belli tılsımları yapıyordu. Ama bunlar Belton un karşında yeterli olabilecek cinsten değildi.

Harry ise Sersemletme ve koruma büyüsü yapabiliyordu. Aslında yalnızca Sersemletme denilebilirdi çünkü protegoyu yalnızca bir kere denemişti. Yani şuan yapamamaktan korkuyordu, gafil avlanma şansı yüksekti.

Belton onlara bir lanet daha fırlatırken saklandıkları duvarın arkası parçalandı. Harry yere eğilip Hermione yi kolundan tutarken, kabarık saçlı arkadaşından tiz bir çığlık yükseldi.

Harry çağresizce etrafına bakındı. Aklına gelebilecek en çağresiz fikirle birlikte bütün asaletiyle duran taşlı vazo gözüne çarptı. Vazoya bir accio büyüsü yaptı fakat bir milim bile yerinden kıpırdamadı. Kullanabileceği en makul silah o olduğu için tüm cesaretini toplayıp vazoya koştu.

Belton amacını anlamış olacaktı ki saklandığı yerden çıkar çıkmaz üzerine lanetler savurmaya başladı. Hermione nin asasız büyüyle parçalanan duvar taşlarını onun üzerine yönlendirmesiyle Belton un dikkati dağıldı.

Harry tüm gücüyle vazoyu kaldırıp hızla onun kafasına doğru fırlattı. Taşlar yüzünden bir anlık dikkat eksikliği onun bayılmasına sebep oldu.

Oda da duyulan nefes sesleri ve Harry nin elinden düşürdüğü vazonun yere çarparken ki çıkardığı boğuk ses dışında her şey sakinleşti.

" Bu onu fazla oyalamaz, hadi." dedi Harry dar geçide bakarken.

Fakat Hermione onun aksine, taşlı vazoya gözlerini dikip, özel bir ilgiyle bakıyordu.

" Bu vazoyu daha oncede gördük. Bellatrix koruma prosedürlerini degistirmedennonce senin ona dokunup Hogwarts giden gecide gecmemizi saglamıştı. Onca darbeden sonra hiçbir kenarında tek bir çizik bile olmaması tuhaf değil mi?" dedi Hermione onu eliyle incelerken. " Çoktan kırılması gerekiyordu."

Harry" Yani onu şey olduğunu mu düşünüyorsun?"

Hermione olumlu anlamda başını salladı. Harry nin kalbi birden çok hızlı atmaya başladı.

" Accio vazo."

Vazo yeniden yerinden kıpırdamadı. Harry sihrinden emin olmak için yerdeki taş üzerinde denedi. Taş ellerinin arasına doğru uçarken Hermione nin sevinçle parlayan gözleriyle karşılaştı.

" Bu ikinci hortkuluk! Tanrım, onu bulduk." dedi Hermione.

Harry'e göre tekrar düşününce bu gayet mantıklı görünüyordu. Oysa az önce accio tılsımı işe yaramadığında sorunun kendinden kaynaklı olduğunu düşünmüştü. Vazoyu elleri arasına aldı.

SAHTE SAMUR (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now