Son

7.7K 577 348
                                    

Bazı zamanlar eylemlerimiz hakkında hiç düşünmezdik. Geçmiş, gelecek bir toz misali uçar gider geriye içinde bulunduğumuz o an kalırdı. Sonsuz olasılıklara kapı açan o kilit an. İşte o anlar keşke düşünebilseydik.

Otobüste camdan dışarı bakarken bor yandan da parmaklarımla düzensiz ritimler tutuyordum. Üzerime ne giydiğimden dahi bihaberdim. Hiç konuşmasak da Şafak'ın bir şekilde yakında olduğunu bilmek beni rahatlatıyordu. Uzaklara gitmesini kabullenemezdim. Elimin uzanamayacağı yerlere gitmesini kabullenemezdim. Gitmesini kabullenemezdim. Ben daha kalbimdeki yerini seçemezken gidemezdi.

Sonunda geldiğimizde aceleyle inip hızlı adımlara yürümeye başladım. Yeterince hızlı değildim, koşmalıydım.

Nefes nefese apartmanın önüne geldiğimde beklemeden zile bastım. Sonra koşar adım merdivenleri tırmandım. Şimdi gerçekten bayılacaktım.

Kapıyı açan Arzu abla şaşkınca bana bakıp "Mustafa. Ne oldu?" Diye sordu.

"Şafak'ı görebilir miyim? Lütfen."

Kafasını olumlu anlamda sallayıp içeri geçmem için geriye çekildi. "Odasında."

"Teşekkürler Arzu abla." Diyip Şafak'ın odasına doğru gittim. Kapıya 2-3 kez vurup bir "Gel." nidası bekledim. Ardından içeri girdim.

"Mustafa." Dedi Şafak şaşkınlıkla.

Kıvırcık saçları kısaltılmıştı ama yeşil gözleri aynı bakıyordu. 3 ay geçmemiş gibi.

"Şafak."

Neden ağlamak istiyordum?

"Neden geldin?" Diye sordu yutkunarak.

"Gideceksin. Seni görmeliydim."

"Geldiğini unutacağım."

Derin bir nefes aldım. "Ben unutmayacağım. Seninle ilgili hiç bir şeyi unutmayacağım."

Alt dudağını dişlerinin arasında sıkıştırıp hüzünlü bir ifadeyle baktı. Böyle baksın istemiyordum. Şafak hep mutlu olurdu. Her zaman güler beni de güldürürdü.

Uyan Mustafa. Zaman senin için geçti. O da farkında olmasa da değişti. Kişiliği kaybolup giderken aynı güne uyandı.

"Seni görmek iyi hissettirdi." Diye mırıldandı çekingen bir tavırla.

"Ne zaman gideceksiniz?"

"Yarın."

Yutkundum. Bu kadar çabuk muydu?

"Ne çabuk."

"Öyle."

Yatağının üstüne yanına oturup bedenimi yan çevirdim. "Saçların daha kısa."

"Evet." Dedi. "Dün kestirmişim galiba."

"Yine de hoşlar."

Lisedeyken başını masaya koymanı ve ,saçlarımla oynasana, demeni özledim demek istedim. Şimdi de oynayamaz mıydım?

"Neden geldin Mustafa?"

"Vedalar yüz yüze olmalı. Asıl sen bana telefonu mu layık gördün?" Diye dalga geçtim.

"Özür dilerim."

"Sana sarılayım mı?" Diye sordum birden. Ona en son ne zaman sarıldım hatırlamıyordum. Bu korkunçtu.

"Soruyor musun?" Dedi gülerek. "Sana sarılmak için ölüyorum oğlum."

Bir şey demeden yaklaşıp kollarımı beline doladım. Sarılamama karşılık verip derin bir nefes aldım. Tek elimi saçlarına çıkartıp kıvırcık tutamları okşarken kokusunu içime çektim. Hep böyle güzel kokuyor muydu? Yoksa ben yeni mi farkediyordum? 4 yılı nasıl harcamıştım?

Geri çekilince gözyaşlarına boğulduğunu farkettim. "Bunu unutmak istemiyorum."

"Ben de." Dedim. "Ben de unutmanı istemiyorum."

Kalkıp masasından bir kağıt ve kalem aldım.

"Seni seviyorum Şafak.

  -Mustafa"

Geri yanına otururken ikiye katlayıp avucunun içine koydum. "Sana uzun kelimeler söyleyemem şimdi. Çünkü bazen iki kelimeye kanılıyor. Bu kağıdı asla kaybetme. Ne kadar süre geçerse geçsin her gün bak. Tamam mı? Eğer bir gün işler düzelirse ve dönersen bana getir."

"Şimdi bakabilir miyim?"

"Bakabilirsin."

Kağıdı açarken dikkatle yüzüne baktım. Yüzü şaşkınlıkla aydınlanırken dudakları yukarı doğru kıvrıldı.

"Seni seviyorum Mustafa." Dedi yüzüme bakmadan. İlk defa ağzından duyuyordum. Ve son defa.

"Ama al bunu. Dönemem çünkü. Dönsem bile başka bir hayata başlamış olursun sen. Başka arkadaşlar, başka sevgililer."

"Belki. Ama deneyemez miyiz?"

"Bilmiyorum."

Uzanıp aceleci bir tavırla yanağından öptüm. Geri çekilmeden bir kaç öpücük daha bıraktım. Elini tutup yumruğunu kapatmasını sağladım.

"Saklayacak mısın?"

"Evet." Dedi bu sefer. Başka söyleyecek bir şey bulamayarak sarıldı.

Gelecekte neler olacağını bilmiyordum. Ne kadar ağlayıp üzüleceğimi düşünmüyordum. Sinir krizlerim, kafayı yemelerim... Hepsi olacaktı, biliyordum. Ama düşünmedim. Biraz olsun bir hayale kapılmak istedim.

...

Sonra ne mi oldu?

Bilmiyorum.
Sizin hayal gücünüze bırakmak istiyorum.

Mustafa ve Şafak pek tanıdığımız karakterler olmadı ama nedense böyle olunca bende cok fazla kalıcı oluyorlar.

Yorum birakar misiniz buraya

Her Gün Bir Gün [BoyxBoy]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin