2.3

15.7K 1.3K 142
                                    

Meyra gözlerini açmış uzun bir süredir karşısındaki duvara bakıp gülümsüyor ve düşünüyordu. Ne kadar uyumuştu, bilmiyordu. İntihara teşebbüs etmişti ama şuan kendini mutlu hissediyordu. Kendini ilk defa mutlu hissediyordu. Daha iki hafta önce kendini öldürmek isterken yaşamak istiyordu. Bir rüya görmüştü. Gerçek gibi bir rüya. Bitmek bilmeyen bir kabus değil, rüya. Gerçek olduğuna emin olduğu bir rüya. Her şeyi hissettiği bir rüya.

"Bakar mısınız?" diye bağırdı odasından dışarıya. Biraz bekledi. Nefes nefese bir hemşire içeri girince "Telefonumu istiyorum." Hemşire şaşkınlıkla Meyra'ya baktı. Nefesini düzenlemeye çalıştı. "Meyra Hanım, nasılsınız?" dedi. Meyra gülümsedi. Uzun bir süre sonra gülümsemesinin tadını çıkartır gibi bekledi. "İyiyim." Bu bir yalan değildi. İyiydi. "Ama telefonuma ihtiyacım var." Hemşire Meyra'nın yanındaki komidinin çekmecesinden bir kutu çıkardı. "Özel eşyalarınız." deyip uzattı. Meyra nazikçe teşekkür etti.

Telefonunu eline aldı, şifre kilidini açtı ve WhatsApp'a girdi. Ona uyurken mesaj atan tek kişinin isminin üstüne bastı.

Siyah: Meyra, ben özür dilerim
Siyah: seni zorlandım
Siyah: bunu yapmamalıydım
Siyah: özür dilerim
Siyah: böyle olsun istemedim
Siyah: bu hayattan kopmak istiyorsun
Siyah: bense seni bu hayata sabitleme peşindeyim
Siyah: ama dayanamadım üzgünüm
Siyah: senin için işkence olduğunu biliyorum
Siyah: yine de nefes almanı istiyorum
Siyah: şuan yoğun bakımdasın
Siyah: kapında duruyorum
Siyah: özür dilerim Meyra
Siyah: ambulansı aradım
Siyah: özür dilerim

Meyra uzunca bir süre eski atılan mesajlara baktı. Derin bir nefes alıp klavyesini açtı ve parmaklarını üstünde oynattı.

Meyra: özür dilerim
Meyra: sözümü tutamadım
Meyra: üç ay boyunca kendimi öldürecek bir şey yapmayacağım dedim
Meyra: ama pes ettim ve yaptım
Meyra: bir anlığına kendimi berbat hissettim ve kendimi o camdan aşağı attım
Meyra: her an ölmek istiyordum
Meyra: şuan sonsuza kadar yaşamak istiyorum
Meyra: bu ilk bayılmışım ya da kendimi yükseklerden atışım değil
Meyra: her seferinde yanımda bayılıp ayılan annem ve bana isyan eden babam yanımdaydı
Meyra: neden böyle bir kızmışım
Meyra: artık çok yorulmuş
Meyra: o da kendini mutsuz hissediyormuş ama ailesini üzmemek için intihar etmiyormuş
Meyra: benim onları duymadığımı sanıyorlardı.
Meyra: onları duyuyordum.
Meyra: her zaman kendimi berbat hissettim.
Meyra: ölmek için çabaladım.
Meyra: ama farklı bir şey oldu
Meyra: bu sefer ben baygınken bir çocuk geldi
Meyra: bana uyuyan güzele benzediğimi söyledi
Meyra: kendimi çirkin hisseden ben birden kendimi güzel hissettim
Meyra: güller papatyalar hakkında konuştu
Meyra: ağlamadı, güldü
Meyra: tepki veremedim ama ben de güldüm
Meyra: güldüm.
Meyra: gülmek çok yabancı bir kelime iken şuan normalleşmeye başladı
Meyra: bunu sen sağladın siyah
Meyra: ama ben artık siyah olmanı istemiyorum
Meyra: artık en sevdiğim renk mavi
Meyra: egenin mavisi
Meyra: ben o maviyi hep görmek istiyorum
Meyra: lütfen beni bırakma Ege
Meyra: ben şuan böylece mutlu ve sana güvenirken beni bırakma
Meyra: lütfen gel

A.

pes // textingWhere stories live. Discover now