pes // texting

Özel Bölüm ve Sizi Seviyorum

Merhaba.
Meyra ve Ege'yi çok özledim.
Onları özlediğimde de bir şeyler yazdım. Sizin de özlediğinizi düşündüm çünkü kitap hala okunmaya ve yorum yapılmaya devam ediliyor.
Gerçekten çok teşekkür ederim.
Bu kitapa başladığımda böyle şeyler yaşayacağımı tahmin edemezdim.
Birlikte olan bu özlemimize karşı size özel bir bölüm hazırladım.
Bölümün sonunda da size bir şeyler anlatacağım.
Lütfen onu da okuyun.
Sizi seviyorum. ❤️

Meyra gülümseyerek çiçeklerin etrafından dolandı. Gözündeki güneş gözlüklerini sağ eliyle düzeltti. Sarı renkli peruğu çok gerçekçi ve komik duruyordu. Topuklu ayakkabılarıyla yürümekte zorlanıyordu. Epey ağır yaptığı makyajı onu gıdıklandırmıştı. Kılık değiştirme tam ona göreydi. Hazırlanırken de çok eğleniyordu, rol yaparken de. 

 Takım elbiseli yaşlı adama doğru ilerledi. "Pardon..." deyip usulca adama yaklaştı. Adam dikkatini Meyra'ya verdi. "Buyrun?" Meyra gülümseyip işaret parmağıyla orkideleri gösterdi.

"Mor rengini aradım ama bulamadım. Acaba yardımcı olabilir misiniz?"

  Adam emir vermek üzere etrafına bakındı ama hiçbir çalışanı orada değildi. "Tabi ki." deyip gülümsedi Meyra'ya. "Ancak sizi biraz bekleteceğim, seraya bakmam gerekiyor. Dilerseniz kafeye geçebilirsiniz." Meyra iyice gülümseyerek beyaz dişlerini gösterdi. "Teşekkür ederim." deyip kafeye doğru ilerledi.

Görev tamamlanmıştı.

Meyra heyecanla kafeye doğru ilerledi. Yeşil kapıyı açıp Çiçek Bahçesi'nin kafesine girdi ve kahvesini söylemek üzere kasaya geçti.

Mavi gözlü üzerinde önlük bulunan sevgilisi Ege elinde cezve kahve yapıyordu. Müşterinin geldiğini görünce elindeki cezveyi iş arkadaşına verip hızla kasaya koştu. "Merhabalar, Çiçek Bahçesine hoş geldiniz. Siparişinizi alabilirim." Meyra gülmemek için kırmızı ruj sürdüğü dudaklarını birbirine bastırdı. Ege onu tanımamıştı. "Ne önerirsiniz?" deyip gülümsedi. Ege menüyü Meyra'ya uzatıp "Soğuk bir şey içmek isterseniz Limonata, sıcak bir şey içmek isterseniz de Karamelli Türk Kahvesini önerebilirim. Tatlılar için hepsine kefilim." dedi.

Meyra'ya menüyü inceliyormuş gibi yaptı. "Kahveyi siz yapıyorsunuz değil mi?" sesini biraz kalınlaştırmıştı, Ege hala onu tanıyamıyordu. Ege kafasını salladı. "Türk kahvesi olsun o zaman." Ege yanında duran karton bardağı alıp "İsminiz?" diye sordu. "Meyra." Ege kafasını kaldırdı. O da gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Sonunda onu tanımıştı. "Saçlarınız çok güzel olmuş Meyra Hanım." Meyra kendini tutamadı ve güldü. "Sizin gibi güzel bir hanımefendiyi içeride ağırlamak isterim." deyip  sadece elemanların girebileceği mutfağı gösterdi. "Hay hay." Meyra kafasını sallayıp mutfağa girdi. 

  Meyra içeri girip bir süre Ege'yi bekledi. Ege içeri girdiği an kafasındaki peruğu çıkarıp sıkı sıkı ona sarıldı.

"Seni o kadar çok özledim ki Siyah!"

  Ege gülümseyerek Meyra'nın suratındaki makyaja baktı. Gülümsedi.

  "Meyra, şuan burada olmaman gerektiğinin farkındasın değil mi?"

Meyra koltuğa oturup ayaklarını sehpanın üstüne uzattı.

"Seni görmek için geldim, üniversiteye gidip gitmemek umrumda değil."

Ege derin bir nefes alıp Meyra'nın yanına oturup bir kolunu Meyra'nın omzunun üstüne attı.

"Ayçiçeğim..."

Ve elini tuttu.

"Senin şuan okulda olman gerekiyor hayallerimizi gerçekleştirelim değil mi? Ben burada kalacağımız ev için çalışıp paramızı biriktireceğim. Sen de derslerine odaklanacaksın ki dünyanın en güzel psikologu olasın. Birlikte evimizi tutacağız. Ben senin için dondurduğum okuluma devam edeceğim. Özgür olduğumuz şehirde, çiçek dolu evimizde birlikte ders çalışacağız. Arkadaşlarımızla eğleneceğiz. Bana eğlenmeyi öğreteceksin. Eskiden yaptığın gibi festivallere gideceğiz. İşin sonunda birlikte yaşayacaksak şuanda birbirimize fazla ilgi gösteremeyeceğimizin ne önemi var ki?"

Meyra gülümsedi ve başını Ege'nin boynuna yasladı.

"Seninle birlikte yaşamak... Nasıl olur Ege?"

"Bilmem. Sabahları erkenden uyanır köpeğimiz Vega'yı gezdirir yürüyüş yaparız. Hatta güzel bir parka gidersek bir sürü fotoğraf çekeriz. Sana fotoğrafçılığı öğretirim. Sonra evimize gideriz. Tıpkı burada olduğu gibi baristalık yaparım. Dilediğin kahveyi demlerim. Kahvaltımızı ederiz. Sonra okulumuza gideriz. Eve geri geldiğimizde de... Kitap okuruz, film izleriz. Ben tam bir ev kuşuyum. Sanırım bu biraz sıkıcı."

"Asla! Seninle olduğum her an eğleniyorum ben Ege. Birlikte yaşamak... Çok ama çok güzel olur."

"Peki ya seninle birlikte yaşamak nasıl olur?"

"Epey hareketli. Akşamları barlarda takılırız. Kafayı buluruz. Hatta kavgalara bile karışırız. Bir sürü arkadaşımız olur. Çok fazla ve her ortamdan. Zengin arkadaşlarımızın partilerine gideriz mesela. Bol ışıklı bir ortamda, müzik son ses. Dans ederiz."

"Benim sakinliğim ve senin çılgınlığın..."

"Sakinliğe muhtaç yerimi tamamlıyorsun Ege."

"Sanırım birbirimizi tamamlıyoruz."

Ege güldü ve Meyra'ya sıkı sıkı sarılıp saçlarına bir öpücük kondurdu. Meyra yavaşça Ege'nin göğsünden doğruldu.

"O halde hayallerimizi gerçekleştirmek için masanın başına oturmam gerekiyor." dedi.

"Benim de kasaya gidip müşterilere bakmam gerekiyor." Gülümseyerek ayağa kalktı Ege.

  Meyra kafasına peruğunu geçirdi.
Ege kapıya yaklaştı.Meyra gülümseyerek Ege'ye baktı ve yanağına ufak bir öpücük kondurdu odadan çıkmak üzere kapıyı açtı.

"Seni seviyorum Siyah."

"Seni seviyorum Ayçiçeği."

Ege de birlikte oldukları anlaşılmasın diye bir süre bekledikten sonra işine döndü.

Ege aylar önce tuttuğu sözü tutmuştu.
Meyra'yı ağlamadan uyandığı bir sabaha, sebepsizce güldüğü günlere ulaştırmıştı.

Güzel bir hayat.

Yeniden merhaba, bir şeyler daha söylemek istiyorum.
Pes'e nasıl başladığımı hatırlıyorsunuzdur.
O dönemlerde gerçekten büyük bir ruhsal bunalımdaydım.
Ben o bunalımdan çıkarken Meyra da hep yanımdaydı.
Bu bana o kadar iyi geldi ki.

Kötü dönemler bitiyor elbet ama hayatımız hiç bir zaman mükemmel olmuyor.
Şuanda da bazı sorunlarımla boğuluyorum.
Bana Meyra gibi bir yoldaş gerek diye düşünürken zihnimin bir yerlerinden Hayal diye bir karakter koşup bana sarıldı.

Evet, bu bir yeni hikaye duyurusu.
Bundan önce bir tane daha duyurmuştum ama o biraz daha eğlenceli biraz daha neşeli bir şeydi.
Anladım ki neşeli şeyleri yazmak bana göre değil.
Uzun lafın kısası bu kitabı beğendiyseniz onu da beğeneceğinizi düşünüyorum.
Siz bunu okurken bir çok bölüm yayınladı.
Profilimden ulaşabilirsiniz.
Aşağıda bir tanıtım var.
Lütfen bir göz atın ve yorum yapmayı unutmayın.
Sizi seviyorum.
İyi ki varsınız.

Ve karşınızda "Soyut"

Gönderen: Soyut
Alıcı: 18002738255@hotmail.com

Soyut,
İntihara meyilli insanlar için bu dünyadan soyutlaşmak üzere yardım eden gizli bir internet
platformudur.
İçerisinde intihar gününüz için geri sayım sayacı, intihar yöntemleri hakkında bilgiler, yaşadığınız olayları ya da düşüncelerinizi paylaşabileceğiniz bir forum ve mesajlaşma kutuları bulunur.
Soyut'a yalnızca kendisine link gönderilenler katılabilir.
Size sadece sizin ulaşabileceğiniz bir link gönderdik.
Bu link yardımıyla sitemize ulaşabilirsiniz.
Unutmayın ki intihar etmek sizin hakkınızdır.
Soyutlaşın.

*

@remembrance: ölümde bana katıl.