32

2.9K 302 367
                                    

"Benim yanım boş Bay Styles."

Harry bakışlarını siyah saçlı kadına çevirdiği zaman kendisine garip bir ifade ile baktığını gördü. "Bay Tomlinson'ın yanına otursam iyi olacak." deyip kendisine sinirli bakan Omeganın yanına oturdu.

O sırada içeri Desmond Styles'ın girmesi ile herkes sustu. Desmond ayağa kalkanlara oturmasını söylerken kendisi de masanın baş köşesine geçti ve yüzünde ciddi bir tavır ile çalışanlarına döndü. "Bildiğiniz gibi, şirketimiz bu aralar sallantıda ve benim biraz boş bırakmamla şiddetli bir sallantıya girdi."

Harry gözlerini devirip ellerine baktı. Eğer babası saçma sapan bir iddiaya girip kumarda yenilmeseydi şirket sallantıda olmyacaktı. Ama gelin görün ki Desmond Styles aslan suçunu kabul etmezdi.

"Harry?"

Tüm bakışlar Harry'ye dönerken Harry ise başını kaldırıp babasının gözlerine baktı. Hâlâ sinirli oluşu anlaşılırdı.

"Senin burada payın büyük. Şirketimiz adına güzel bir yemek düzenleyeceksin. Diğer şirketlerle aramızda olan buzları ileteceksin. Herkese nazik ve kibar davranacaksın. Anlaşıldı mı?"

"Anlaşıldı." diye cevap verdi. Sesinden bile istemediği belliydi ama yapmak zorundaydı.

Harry elinin üstünde bir el daha hissetti. Kendisininkine göre küçük olan el, elini sıkıca kavrarken bir yandan da baş parmağıyla okşuyordu. Sanki yanında olduğunu belli etmek istercesine...

Eğdiği bakışlarını kaldırıp kendisine destek olan Omegaya baktı. Yüzünde güzel bir gülümseme ile kendisine bakıyordu. Mavi gözlerinden geçen parıltılar Harry'nin kendisine güvenmesini sağlıyordu. Çünkü yanında Louis gibi biri oldukça Harry'nin kendine güveni artıyordu.

-

"Toplantı bitmiştir." deyip ayağa kalktı Desmond. Herkes Desmond ile ayağa kalkarken birkaç kişi odadan çıkmak için hazırlanmıştı bile. Desmond yanında iki Beta üç Alfa ile beraber dışarı çıkarken toplantı odasında kalan diğer birkaç kişi de onlarla beraber çıkmıştı. Toplantı odasında sadece Louis, Harry ve Harry'nin yeni asistanı Colin kalmıştı.

"Bay Styles?" dedi Colin. Uzun siyah saçları ve yeşil gözleri ile güzel bir Omegaydı. Beyaz teni ile masum bir görüntüsü vardı, tabii bu sadece bir görüntüydü.

"Babanız Desmond Styles tüm işi sizin üstünüze yığdı. Eğer isterseniz size yardıımcı olabilirim?" dedi Colin masum bir ifadeyle. Harry gerek olmadığını söyleyecekken araya giren Louis ile susmak zorunda kaldı. "İstemez."

Colin hafifçe kaşlarını çattı. "Size sormamıştım Bay Tomlinson?"

Harry iki Omeganın arasında kalmaktan keyif alırken bir yandan da Louis'nin yanlış bir şeyi yapacağından korkuyordu.

"İster bana sor ya da bana sorma, ama Bay Styles'ın yardıma ihtiyacı yok." deyip koyulaşmış gözleriyle Alfaya baktı. Harry gülümsemesini bastırmaya çalışırken Colin araya girdi. "Bunu Bay Styles'dan daha iyi bilemezsiniz, Bay Tomlinson."

İşte, tüm bakışlar yine Harry'deydi. İki Omega birbirlerine sertçe bakıp bir yandan Alfaya bakıyorlardı. Harry boğazını temizledi. Louis'ye döndü.

"Colin haklı Louis. Yardıma ihtiyacım var ve tüm işi kendim hâlledemem. Yanımda bana ne yapmam gerektiğini söyleyecek birine ihtiyacım var, yani tecrübeye ihtiyacım var." deyip gülümsedi.

Louis'nin bakışları sertleşirken Colin ise alaylı bir şekilde Louis'ye bakıyordu. Harry aradaki gerginliği bozmak için devam etti. "İşte bu yüzden yanımda Louis'yi istiyorum. Louis bu konuda tecrübeli ve bana her konuda yardımcı olabilir. Üzgünüm Colin ama sen bu iş fazla acemisin."

Colin alaylı gülüşü silinip üzgün bir hâl gelirken Louis ise yüzündeki tavrı bozmuyordu.

Harry, Louis'nin beline kolunu sardı. "Düzenleyeceğim yemek için şimdiden çalışmalara başlamam gerek. Değil mi Louis?"

"Evet."

"O zaman gidelim."

Louis hâlâ Colin'e sertçe bakarken Harry'nin zorla Louis'yi odadan çıkartması ile bakışmaları kesildi. Harry hızlı hızlı Louis'yi odasına götürürken artık tuttuğu gülümsemesini bırakmıştı.

Odaya girdikleri zaman Harry kapıyı kapattı ve kilitledi. "Beni kıskandın?"

Louis şakaklarını ovarken durdu. Ters ters Harry'ye baktı. "Evet kıskandım, ne olmuş? Kıskanmasaydım Colin'i mi dinleyecektin?"

"Zaten bir nevi Colin'i dinlemiş oldum. En azından yardım almada."

Louis "Sabır." diyerek bakışlarını kaçırdı. Harry yavaş adımlarla Louis'ye yaklaştı. Odadaki siyah deri koltuğa yaslanmış olan Louis'yi sıkıştırdı. "Kıskanınca çok güzel oluyorsun."

Louis hareketlerini durdurup yeşil gözlere baktı. "Sadece kıskanınca mı?"

"Hayır, her zaman güzelsin."

"İyi." deyip bakışlarını kaçırdı. "Kilolu biri olunca belki sevmezsin diye düşündüm."

Harry kaşlarını çattı. "Kilolu mu? Bu da nereden çıktı?"

Louis artık dişlerini sıkıyordu. "Bilmem! Acaba nereden çıktı?!" dedi tıslayarak. Dişlerinin birbirine sürtünüşü ses çıkarırken Louis artık sinirden kızarmaya başlamıştı.

Harry yutkundu. "Ben de bilmiyorum."

Louis ellerini yüzünün arasına aldı. Kendini sakinleştirmeye çalışıyor gibiydi. "Oradan bakınca salak birine mi benziyorum, Harry?"

Harry soğuk soğuk terlemeye başlamıştı. "Ne demek istediğini bilmi-"

"Bana yalan söyleme."

Harry ilk tavana baktı sonra ise Omegaya baktı. "Tamam, o bendim. Peki nasıl bu kadar geç anladın?"

Louis sinirle güldü. "Kör bile koklaya koklaya benim rol yaptığımı anlardı."

Harry dudağını ısırdı. Gülümsemek ve Louis'yi öpmek istiyordu ama bunları şu an gerçekleştiremezdi. "O zaman o bahsettiğim Omegayı da biliyorsundur?"

Louis'nin bakışları yumuşadı. "Aslında orayı tam anlamadım. Benden mi bahsediyordun yoksa başkasından mı?" dedi sesi sonlara doğru kısılırken.

"Senin içindeki gerçek Louis'den bahsediyordum. Benim onu ağlarken gördüğüm ve beraber tatildeyken gördüğüm Louis'den bahsediyordum. Kendine kalın bir duvar örmüşsün, Louis. İçindeki seni kimse göremiyor. Sadece sert, asabi ve soğuk bir Omega gözüküyor."

Louis'nin bakışları tamamen yumuşadı. Hatta gergin duran bedeni bile gevşedi. "Bu şekilde olmaya alıştım."

Harry gülümsedi. "Biliyorum hayatım. Bu şekilde olmanı istiyorum zaten. İnsanların arasında sert, asabi ve soğuk bir Omega, benim yanımda ise sevimli, güler yüzlü ve sıcakkanlı bir Omega. "

"Neden?"

"Çünkü bu güzelliği sadece ben görmek istiyorum."

Louis kendini tutamayıp kıkırdarken Harry ise Louis'yi izliyordu. "Kabul et senden daha kıskançım."

Louis gülüşünü alaylı bir gülüşe çevirdi. "Her şeyi kabul ederim ama benden daha kıskanç olduğunu kabul etmem."

Harry yüzünü Louis'ye yaklaştırırken "Her şeyi mi?" diye fısıldadı. Louis tereddüt etmeden "Her şeyi." dedi.

Harry, Louis'nin dudağını öpüp geri çekildi. "Peki eşim olmayı kabul eder misin?"

Louis bu soruyu bekliyordu. Gülümsedi ve kollarını Harry'nin boynuna sardı. "Kabul ederim."

Harry kollarını Louis'nin beline dolarken dudaklarına doğru fısıldadı. "Seni seviyorum." dedi. Dudaklarını Louis'nin dudaklarına bastırmadan önce Louis de karşılık verdi.

"Seni seviyorum."

Genius // Larry StylinsonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin