1

167 8 1
                                    




Genç kız adımlarını dikkatli atmaya çalışarak insan selinin arasında ilerliyordu. Hafif çakırkeyif olduğundan arada bir yalpalıyordu ancak aklı hala yerindeydi ve başına büyük bela aldığının farkındaydı.

Ulaşmak istediği masa barın tam karşısındaydı. Uzun zamandır o çocukla kesişiyorlardı ve... Dediğim gibi, başına bela almaya gidiyordu.

"Selam!" diye bağırarak güzel gülümsemelerinden birini kondurdu yüzüne. Çocuk başından beri kendisini izliyordu zaten o yüzden ilgilenmediğini düşünecek bir durum yoktu. Nitekim öyle de oldu. Çocuk da güzel bir gülümseme ile karşılık verip kafasıyla selamı aldı.

Kız sesini duyurabilmek için çocuğun kulağına eğildi ve parfümünü sürmüş olduğu stratejik bölgeleri hatırlayarak gülümsedi.

"Uzatmadan konuya giriyorum. Arkadaşlarımla iddiaya girdik, senin telefon numaranı bir dakika içinde alıp alamayacağım konusunda..." Hafifçe geri çekilip yaramazlık yapan küçük bir kız gibi gülümsedi. Oğlanın ise kaşları sorarcasına havaya kalkmıştı ancak yüzündeki keyif ifadesini yakalamak zor değildi.

Elini, omuz hizasındaki koyu renk saçlarını geri atmak için kullandı ve çıplak beline yerleştirdi. Üzerinde parıltı siyah kumaştan şık bir şort ve takımı olan uzun kollu göbeği açık bir üst vardı. Kızın fiziği mükemmel değildi ancak hatrı sayılır güzellikte bir yüzü ve ince bir beli vardı. Kalçaları biraz büyük olsa da o bunu sorun etmiyordu.

"Eee, ne diyorsun alabilir miyim sence?" Kısık bakışları oğlanın koyu kahve gözlerinde geziniyordu ve cevabını çoktan almıştı.

Oğlan elindeki bardağı masaya bıraktı ve tüm vücuduyla kıza döndü.

"Aldın bile." Eğilip kızın yüzüne epey yaklaştı ve kendinden emin bakışlarla kızın güzel vücudunu süzdü. İçten içe gergin olduğunu çaktırmamaya çalışıyordu.

Kız gülümseyip kafasını yana yatırdı ve oyunbaz tavrını sürdürdü. Tekrar çocuğun kulağına yaklaştı ancak bu sefer omzuna dokunmayı ihmal etmedi. Geniş ve güçlü omuzları vardı. Spordan uzak değildi belli ki.

"Güzel, ancak senden bir şey rica edeceğim."

Oğlan sorarcasına kaşlarını kaldırdı.

"Kızlara biraz hadlerini bildireyim istiyorum. Seni hızlıca öpmeme izin verir misin?"

Oğlan kısa bir kahkaha koyuverdi. Bu neydi şimdi? Ancak güzel bir oyun olduğunu itiraf etmeliydi. İçinden oynayalım bakalım, diye geçirdi.

"İlk defa birisi bana böyle bir soru soruyor."

Kız utanmış gibi ellerini birleştirdi.

"Şey, aslında önce senin hamle yapman daha iyi olur. Gerisini halledebilirim."

Oğlan bir kez daha güldü ardından kafasını olumlu anlamda salladı. Birkaç saniye kızın koyu renkli badem gözlerine baktı ve iyice keyiflendiğini hissetti. Yavaşça öne eğilip kızın dudaklarına uzandı.

Genç kız da gülümseyerek uyum sağladı ve ortada buluştular. Oğlanın dudakları düşündüğünden daha yumuşaktı ve az önce bitirdiği içkisinin tadını alabiliyordu.

Öpücük derinlere inen bir öpücük olmadı ancak kızın düşündüğünden uzun sürmüştü ve epey keyifli olduğunu itiraf etmeliydi. Oğlan kızın belini tutuyordu ve ufak bir parmak darbesi ile kıza öpücüğün kontrolünü bıraktığını anlatmaya çalıştı. Baya da iyi öpüşüyordu kız.

Genç kız sinyali alıp ipleri devraldı ve öpücüğü sonlarına doğru biraz daha derinleştirerek oğlanın ensesine uzandı ve saçlarını okşadı. Daha sonra uzaklaştı ve öpücük başladığı gibi bitti.

Oğlan şok olmuştu ancak belli etmemeye çalışarak hafifçe öksürdü. Zannettiğinden daha etkili olmuştu.

Kız tekrar gülümseyip koluna dokunarak teşekkür etti. Omzunun arkasından bir bakış atarak kızların tepkisini ölçtü ve... Bingo. Her biri ağzı bir karış açık halde kalakalmışlardı. Genç kız iyice keyiflenerek oğlana döndü ve göz kırptı. Uzaklaşmak için arkasını dönmüştü ki bileğine dolanan el ona engel oldu.

"Numaramı unuttun" diyerek sırıttı çocuk ona. Kız kahkaha attı ve avucunu alnına dayayarak ne kadar aptal olduğunu söyledi. Numaralarını birbirlerine verdiler ve kız masasına döndü.

Kızlar kafayı yemişçesine çığlık atarak genç kıza tebrik sözcükleri söylüyorlardı. Mekânın müziği seslerini bastırıyordu neyse ki.

"Kızım sen de az değilsin ha!"

"Şeytaaaaan! Senden sonra ben alabilir miyim?"

"İyi öpüşüyor mu bari?"

Genç kız her birini duyuyor ancak cevap vermiyordu çünkü o sırada oğlanın keskin bakışlarına karşılık vermekle meşguldü. Derin bakışları bu mesafeden bile kızın içini delmeye yetecek kuvveteydi.

Yaklaşık yarım saat uzaktan uzağa soğuk savaşla geçti ve nihayetinde oğlan telefonuna bir şeyler yazıp kafasını kaldırdı ve kıza çenesiyle işaret verdi.

Hemen ardından kızın telefonuna mesaj geldi.

On dakika içinde arka koridorda buluşalım.

Kız, kaşlarını kaldırarak cevap yazdı.

Peki ya gelmezsem?

Anında cevap geldi.

Sen kaybedersin. ;)

***
Yorumlarınızı çok merak ediyorum. Lütfen kısa da olsa fikrinizi belirtin. Mavili günler dilerim. 💙

VENÜSWhere stories live. Discover now