-2-

69 2 0
                                    


-Pars'ın ağzından-

   Birkaç saniye olayı algılamaya çalıştım.Babam beni evlendirmek mi istiyordu? Şaka mı bu?

''Eğer itiraz edersen benden dolayı sahip olduğun imkanlarından seni men ederim!'' demesiyle olayın ciddiyetini anladım.Annem de oradan söze atladı.

''Oğlum hem tanıdığımız bir aile.Kız da güzel.Artık 28 yaşındasın.Bizde epey yaşlandık senin evlendiğini ve çocuk sahibi olduğunu görmezsem gözüm açık gider.'' 

   Annemin duygu sömürüsünden ve babamın tehdidinden sonra düşünmek istediğimi söyledim.Düşüneceğimi söylemem bile onları çok mutlu etti.

   Odama çıkıp duş aldım ve işe gitmek için hazırlanmaya başladım. Evden çıkıp bebeğime atladım ve şirkete doğru yol aldım.

   Şirkete girdiğimde bayan çalışanlar hayranlıkla bana bakarken sekreterimden odama kahve göndermesini isteyip odama geçtim.Camdan dışarıyı seyrederken kapım çalındı.

''Gel.'' deyince odama Deniz SUNA'nın girmesi beklediğim son şeylerden biriydi.Annem dizi izlerken televizyonda görmüştüm ilk.Sonra reklamlarda da görüyordum.Ama asıl merak ettiğim burada ne işi var?Merakla konuşmasını bekliyorum.

''Şey...Ben...Iıı...Ben şeyim.'' dedi.Peki sonuçta buda bir bakış açısı.

''Buyurun şey hanım bu ziyaretinizi neye borçluyuz acaba?'' dedim gülerek. Ben gülünce oda gülümsedi.Gergin olduğu belliydi ama neden ki?


-Deniz'in ağzından-

   Odaya girdiğimde gördüğüm manzara karşısında dilim tutuldu.Camdan dışarıyı seyreden modellere taş çıkarabilecek yakışıklılıkta bir adam gördüm.Dedem beni bununla mı evlendirmek istiyor? Bana meraklı gözlerle bakıyordu.Tabi her gün odasına ünlü gelmiyor sonuçta.Şimdi o havalı duruşumu takınıp konuşma zamanı.

''Şey...Ben...Iıı...Ben şeyim'' dedim. Kahretsin neden konuşamadım ki şimdi.İlk dakikadan rezil oldum.

''Buyurun şey hanım bu ziyaretini neye borçluyuz acaba?'' dedi gülerek. Gülümsemesi beni rahatlattığı için bende güldüm.

''Lafa nasıl gireceğimi pek bilmiyorum.Direk lafa gireceğim.Sana zaten biriyle evleneceğini söylemişlerdir.O kişinin ben olduğumu söylemek için geldim.Evlenmeye pek gönlüm yok ama mecbur kılan etkenler var.Bu yüzden ben anlaşmalı bir evlilik yapmayı öne sürüyorum.Belirli bir süre geçince boşanırız.'' dedim.Ve kendimi tebrik ediyorum.Ne dediğimi kesin anlamıştır.Suratına bakınca pek bir şey anlayamıyorum.İfadesiz bakıyor.Birkaç saniye birbirimizle bakıştıktan sonra sanırım konuşmaya karar verdi.

''Sözleşmeyi avukatıma hazırlatırım.Sen gidebilirsin.'' dedi.Çok soğuk söylediği için az önceki adamla bunun aynı olamayacağını düşünmeye başladım.İçine bir şey girmiş olmalı.

''Bu kadar mı yani?'' dedim.Daha ilgili bir cevap beklemiştim oysaki ben.

''Evet.Gidebileceğini söylediğimi hatırlıyorum.'' dedi ve sorarcasına baktı bana.Bu adam beni kovuyor mu?Bir anda sinir katsayım yükseldi.Hızla odadan çıktım ve çıkarken kapıyı hızlı kapatmayı ihmal etmedim.Dengesiz herif! 


-Pars'ın ağzından-

   Müstakbel karım sinirle kapıyı çarptı.Hiç uysal değil.Ama evlendiğimizde bazı sınırlar olacak aramızda. Mesafeyi korumam lazım değil mi?Ya bana aşık olursa?O zaman onun için çok üzülürüm.Deniz Suna bile olsa cazibeme kapılabilir.Böyle bir şeyi ona yapamam.Avukatımı arayıp evlilik sözleşmesini hazırlamasını söyleyeyim.

Naabot mo na ang dulo ng mga na-publish na parte.

⏰ Huling update: Apr 21, 2019 ⏰

Idagdag ang kuwentong ito sa iyong Library para ma-notify tungkol sa mga bagong parte!

Anlaşmalı EvlilikTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon