En sonunda ders bitti. Kehanet sınıfını hızla terk ettim ve iksir dersimizin olacağı sınıfa doğru yol aldım. Aslında ders bir zindanda olacaktı, o yüzden zindanlara doğru yürümeye başladım. Gittikçe aşağı iniyordum, aşağı indikçe de hava soğuyor ve kararıyordu. En sonunda iksir sınıfına geldim. Bu ders Ravenclaw ile ortaktı. Sınıfa girdim, neredeyse çoğu öğrenci gelmişti bile. Fakat bir kişi yoktu; Tom Riddle.
Bu çocuğun yaptığı hiçbir şeye anlam veremiyordum. Gördüğüm şimşeği yorumlarken sorun yoktu, ama gördüğüm anahtarı yorumlayınca hemen sinirlendi. Sinirini bana gösterse bir nebze anlardım, veya neden sinirlendiğini bana söylese cevap verebilirdim. Ama şimdi neye sinirlendiğini dahi bilmiyordum ve ortadan kaybolmuştu. Bu da sinirimi bozuyordu. Aslında içimden bir ses benim baktığım fala değil, Trellawney'in baktığı fala sinirlendiğini söylüyordu. Aslında fal benim de aklıma takılmıştı, ama çok önem vermemiştim, çünkü saçmalıktan başka bir şey değildi. Kader benimle Tom'u bağlamıştı söylediğine göre, ama bana sorarsanız kaderin benimle bir çorabı bağlaması, benimle Tom'u bağlamasından çok daha mantıklı geliyordu kulağa.
O sırada sınıfa Profesör Slughorn girdi. Kısa boylu, tıknaz, yeşil gözlü, kumral, orta yaşlarda sevimli bir adamdı.
"Merhaba!" dedi bütün enerjisiyle, "İksir dersine hoşgeldiniz!"
Etrafına göz gezdirdi, ve beni görünce duraksadı.
"Sen yeni gelen kızsın, değil mi? Hoşgeldin! Ben Slughorn, iksir derslerine giriyorum. Slytherin'den misin? Evet, doğru seni birkaç kez Riddle ile görmüştüm. Sana yardımcı oluyor, değil mi?" dedi bir şey ima edercesine, daha sonra gülümsedi ve etrafına bakındı, şimdi eskisi gibi gülümsemiyordu.
"Sanırım bir eksiğimiz var. Tom Riddle nerede?"
Kafamı 'bilmiyorum' anlamında salladım. Sanırım bu Slughorn'un hoşuma gitmemişti ama devam etmek için boğazını temizledi.
"Evet, evet, şey, her neyse bize kendini bahşeder misin?"
"Tabii, adım Allison Lewis"
"Memnun oldum Allison! Bu derste iki kişi beraber çalışacağız. O nedenle kendine bir eş bulsan iyi olur!"
"Ama efendim, ben kimseyi tanımıyorum ki" dedim, sesim düşmüştü, Riddle olsa belki onunla eş olurdum ama şimdi kimseyi tanımıyordum.
"Ah, doğru haklısın. O zaman, kim Allison ile eş olmak ister?"
"Ben olmak isterim, Profesör"
Sesin kimden geldiğine bakmak istedim, sesin sahibi Jane Lestrange idi. İlk gün Slytherin masasında tanıştığım tatlı kızdı. Daha sonra dün akşam kıza tatlı yedikten sonra geri gelip onunla konuşacağımı söylemiştim. Ama tabii ki de gitmedim, bunu nasıl açıklayacaktım bilmiyorum. Yanaklarım kızardı, kendimi mahçup hissettim.
"Süper!" dedi Slughorn, muazzam enerjisiyle.
"Bugün Veritaserum adlı iksiri yapacağız. Bu iksir ne işe yarar, bilen var mı?"
"Bu iksir, onu içen kişinin doğruları söylemesine neden olur"
"Çok doğru, Lewis! Slytherin'e 10 puan!"
Jane sırtımı sıvazladı, tebrikler diye fısıldadı.
"Keşke Riddle burada olsaydı" dedim kendi kendime, "O zaman belki benim gerçekten büyücü olduğumu anlardı"
O sırada Slughorn tahtaya iksir için gerekli olan malzemeleri yazmıştı: Bezeliyumru İrini, Bezir, Cızkıpır İğnesi ve Çoban Değneği. Zor bir iksir değildi, zaten daha önce Ilvermormy'de yapmıştım.
VOCÊ ESTÁ LENDO
V A R İ S
Fanfic... Nefes alabilmek için hızlı hızlı soluyordum. Başım dönüyor, kalbim hızlı hızlı atıyordu ama nabzımın atışını duyamıyordum. Ellerim soğuktan morarmış gibiydi. Cenin pozisyonu aldım ve kendimi toparlamaya çalıştım. Bütün bunlar, bana hayatta kalab...
