Daisy: Sabah seni göremedimYeol_Park: Derste değil misin sen
Daisy: Evet
Yeol_Park: Dersin beni sabah görememiş olmandan çok daha önemli
Yeol_Park: Derste telefonla uğraşmamalısın küçük papatya
Daisy: İyi de sen de derste değil misin?
Yeol_Park: Hayır
Yeol_Park: Bugün okula uğramayacağım
Daisy: Boş günün mü?
Yeol_Park: Hayır değil
Yeol_Park: Yapacak daha önemli işlerim var
Daisy: Bana ders dinle diyorsun
Daisy: Kendin okulu ekiyorsun
Yeol_Park: Doğru
Yeol_Park: Ama sen okuldasın ben değilim
Yeol_Park: Hazır oradayken dikkatinin dağılmasını istemezsin değil mi?
Daisy: Bazen çok tuhaf konuşuyorsun
Daisy: Neyse
Daisy: Sadece dün konuştuklarımız aklımı fazlasıyla kurcalarken ders dinlemem biraz zorlaşıyor
Yeol_Park: Anlıyorum
Yeol_Park: Ama senin hiçbir şeyi düşünmene gerek yok
Yeol_Park: Her şey benim kontrolüm altında
Yeol_Park: Senin tek görevin benim söylediklerimi uygulamak olacak
Yeol_Park: Basit öyle değil mi?
Daisy: Basit gibi gözükse de fazla belirsiz
Daisy: Ama belirsizlik senin özelliğin gibi
Daisy: Yavaş yavaş alışıyorum
Yeol_Park: Güzel öyleyse
Yeol_Park: Bugün üç dersin daha varmış
Daisy: Sen nereden biliyorsun?
Yeol_Park: Kişisel ders programını aldım
Yeol_Park: Boş günün, günlük hangi derslere, hangi sınıflara girdiğin, hangi profesörlerle iletişimde olduğun falan filan
Daisy: Bana da sorabilirdin
Yeol_Park: O güzel ağzını yormana gerek kalmadı işte
Yeol_Park: Hallettim ben
Dasiy: Gerçekten de bazı şeyleri kontrolün altında tutmayı seviyor gibisin
Yeol_Park: Kesinlikle
Yeol_Park: Çıkışta seni ben alacağım
Yeol_Park: Direk otoparka gel
Daisy: Dur yani
Daisy: Hemen başlıyor muyuz?
Daisy: Bugün yani?
Yeol_Park: Evet
Yeol_Park: Yeterince vakit kaybettim zaten
Yeol_Park: Şimdi
Yeol_Park: O ince parmaklarını yavaşça telefonundan uzaklaştır
Yeol_Park: Daha fazla dikkatini dağıtmayı istemem
Daisy: Şimdi daha fazla dağıttın ama
![](https://img.wattpad.com/cover/181177933-288-k319856.jpg)
YOU ARE READING
Fukuzatsu | ChanBaek
FanfictionRengârenkti şimdi. Pürüzsüz tenini renk renk boyalar süslüyordu. Bana baktı. Hafifçe güldü bir an. Ben ise o anda takılı kaldım. Bana yaklaştı. "Sen de denesene." Elim ince belini kavradı. Onu kendime doğru çektim. Bunu yaparken renklerine bulaşma...