Bazı kelimeleri söylerken oldukça düşünmeliydik. Zira sonradan bunun pişmanlığını yaşaya bilirdik. Bazen düşünmekte yetmezdi. Söylememek en iyisi olabilirdi ama gerçek bir gün açığa çıktığı zaman en çok sizin canınızı yakacağını bilmeliydiniz.
Ben gerçeği söylemeyi tercih etmiştim. Söylemekte istiyordum ama nasıl söyleyeceğim konusu tam bir muammaydı.
Bakışlarımı sinirli bir şekilde duran Alkan'dan aldım ve önüme doğru çevirdim. Söylemem gerekirse biraz tırsmıştım. Çünkü Alkan bir hayli sinirliydi ve ben ilk defa onu böyle görüyordum.
"Bugün anlatacak mısın?"
"Seni ilgilendiren bir şey yok."
"Kimi ilgilendiriyor?"
Omuz silkerek cevap verdim. "Beni."
Alkan arabanın camını biraz araladı. Böylelikle soğuk hava arabanın içine dolmaya başlamıştı. Sanırım sıkılmıştı. Benden sıkıldığı da belliydi. Aslında ona hak veriyordum. Onun içim tam bir baş belası olmuştum. Bir gecelik bir ilişki başına bir sürü dert açmıştı. Bende onun yerinde olsam sıkılırdım.
"Ozan bugün arkadaşları ile beraber mangal yapıyordu ve beni de davet etmişti."
Alkan'ın dışarı da oyalanan bakışları anında beni bulmuştu. Anlatmamı beklemiyor olacak ki biraz şaşkındı. Ben ise ona bakamayarak bakışlarımı ellerime indirdim. Yüzüne bakarak anlatamazdım.
"Bende baya bi özenerek gittim ama ne benle adam akıllı ilgilendi ne de yüzüme baktı." Sesim sonlara doğru kısık çıkmıştı.
"Sorun bu mu?"
"Dinle! Anlatıyorum."
Yutkundum. Şimdi zor olan kısmı anlatmaktaydı. Bu nasıl anlatılırdı ki? Tabi ki de üstü kapalı bir şekilde anlatacaktım ama bu benim için bir hayli zordu. Sonuçta bebeğimin babasına bunları anlatıyordum. Hem de başka bir erkekle yaşadığım bir olayı.
"Daha sonra yanıma geldi ve içki ikram etti. Ben elbette ki kabul etmedim. Hamileydim ve bebeğe zarar gelmesini istemiyordum."
Göz ucuyla Alkan'a baktım. Ufak bir tebessümle bana bakıyordu. Bebeği düşünmem hoşuna gitmişti.
"Daha sonra beni yerimden kaldırarak bir odaya götürdü. Ben ne olduğunu anlayamamıştım. Şoktaydım ve adam akıllı tepki veremiyordum. Bana yakınlaşmaya çalıştı ama ben bunu istemedim. Benim amacım bu değildi."
Alkan'ın kaşları çatık, yüzü ise oldukça gergindi. Bakışlarını benden aldı ve kasılan eliyle direksiyonu tuttu. Sanki direksiyon kırılacaktı.
Hafif bir şekilde öksürdüm. "Anlatamayacağım kapatalım konuyu. Lütfen."
Anlattıkça daha kötü oluyordum. Ozan aklıma geliyordu ve benim aşkımı nasıl görmezden geldiğini hatırlıyordum. Onu düşünerek geçirdiğim saatlere yazıktı. En çok da kendime kızıyordum. Onun gerçek kişiliğini nasıl görememiştim.
"Sana bir şey yaptı mı?"
Başımı iki yana salladım. "Hayır, yapmadı."
Alkan sinirle direksiyona vurdu. Bunu beklemediğimden yerimde sıçradım. "O orospu çocuğunu geberteceğim."
Elimi omzuna koydum. Bakışları anında bana dönmüştü. "Sakin olur musun? Bunları kızman için anlatmadım. Bilmek istedin ve söyledim. Gerisini ben hallederim."
Alkan derin bir nefes aldı. "Kör müsün kızım sen?"
"Anlamadım."
Alkan omzunda duran elimi tuttu ve şefkatle sıktı. Bu teması ile titremiştim. Daha önce hiç böyle hissetmemiştim. Bu çok farklı bir şeydi.

YOU ARE READING
Soluksuz Tutku
Teen Fictionİki yanlıştık biz. Olmayacak şeyler yaşamış ve umulmayacak hatalar yapmıştık. Baştan sona yanlışlara bulanmışken doğru yolu bulabilir miydik? Gözlerimdeki akan yaş ruhumun derinliklerin de birikiyordu. Onu kırmak istemiyordum ama başka bir seçeneği...