Luhan, kafasını Sehun'un çıplak göğsüne koymuştu, nefes nefeseydi. Sehun elini omun beline dolamış, bel girintisini okşayıp saçını kokluyordu.
"Canın yanıyor mu?" dedi Sehun. "Fazla değil. Ama sebebi sen olduğun için hoşuma gidiyor." dedi Luhan. Sehun gülümseyip saçlarını öptü. "Nasıl hissettirdi?" dedi Sehun. "Çok güzeldi." dedi Luhan. Bu onun ilkiydi. Artık tamamen Sehun'a aitti, bedeni de kalbide, isterse ruhuda. "İlkimdi biliyor musun Luhan?" dedi Sehun. Luhan şaşırarak ona baktı, "Gerçekten mi?" dedi. "Evet öyle. Ve ilkim sen olduğun için çok memnunum." dedi, elini kalçasına götürüp orayı hafifçe okşadı.
Bir süre sessiz kaldılar.
"Sence o adam cidden deli miydi?" dedi Sehun. "Hangi adam?" diye sordu kollarındaki. "Ormandaki adam."
Luhan derin bir nefes alıp verdi. "Deli değildi." dedi Luhan. "Bunu kimseye anlatmamamı söylediler ama sana güveniyorum Sehun. Kimse bilmesin." dedi Luhan, Sehun kafasını salladı. "Biz oraya gittiğimiz zaman adam zaten ritüele başlamıştı. Ama daha kızlara zarar vermemişti. Sehun, görmen lazımdı, nasıl anlatacağımı bilmiyorum ama çok korkunçtu. Kurt havadaydı, bedeni parlıyor ve parçalara ayrılıyordu. Kızların hepsi uyuduğu için görmediler ve iyiki de görmediler. Anlatmakta zorlanıyorum Sehun, sanki çatlayan bir yumurta gibiydi." dedi Luhan.
"Sonra ne oldu?"
"Sonra polislerden biri kurdun kafasına iki kez sıktı. Kurt öldüğünde de ritüel gerçekleşmedi. Adam direk tüfeğine davrandı ama onu tutukladılar." dedi Luhan.
"Çok tuhaf. Neden böyle bir şey yapmak istedi ki? O kurdun içinden şeytan çıkarmaya çalışıyordu, değil mi? "
"Evet, kağıtta şeytan özgür bırakma ritüeli yazıyordu ya zaten. Adam soruşturulurken sordular neden yaptığını o da kurdun ona bir sürü şey vaadettiğini söyledi. Para, güç, ölmüş karısının geri gelmesi... O kadar çaresiz anlatıyordu ki Sehun. Ben olsam bende onun gibi o kurta kanardım." dedi Luhan. Sehun onu can kulağıyla dinliyordu. "Akıl sır erdiremiyorum. Bir şeytan ha? Nasıl oluyorda bu kadar kolay kabullenebiliyorsun?" dedi Sehun.
"Kabullenmek zor oldu ama oldu işte." dedi Luhan sonra da kafasını Sehun'un göğsünden kaldırdı, onun kucağına çıkıp inmiş erkekliğinin üzerine oturdu. "Ama benim içimde de dışarı çıkmak isteyen bir şeytan var." dedi. Sehun ona fesat bir gülümseme sergiledi, Luhan kalçasıyla onun erkekliği üzerinde hareket edip sertleşmesine sebep oluyordu. "Sanırım bana doyamadın?" dedi Sehun.
"Sana asla doyamam." dedi Luhan ve eğilip onun dudaklarına yapıştı.
Ehehehehe sona geldik arkadaşlar... Çok yetersiz bir kurgu oldu ama dediğim gibi işk textingimdi o yüzden idare edelim :D Umarım beğenmişsinizdir ve istediğim gibi merakta bırakabilmişimdir... Sizi seviyorum, başka kitaplarda görüşmek üzere~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mystic Manace // HunHan texting
FanfictionLuhan ve Sehun eskisi gibi samimi arkadaşlar değillerdi çünkü Luhan, Sehun'a aşıktı. Hemde kontrol edemeyeceği kadar çok... Bir akşam, Sehun'un hastaneye kaldırıldığı haberini aldı ve Luhan onun için çok endişlendiğinden cesaret edip mesaj atabildi...