Sevgiye Direnç | Kim Taehyung | ✔️

~4~

Sınır: 50 vote, 50 yorum

Bölümün Yayınlanma Tarihi: 05/05/2019

Kim Seokjin

''Hyung, kız kardeşinle neden ayrılmıştınız?'' Jungkook'un merakla sorduğu soruyla bakışlarımı ona çevirdim. Sadece yüzüne bakıyor, tek kelime etmiyordum.

Kaşlarını çatarak, elini gözlerimin önünde aşağı yukarı oynatmaya başladı. Daldığımı sanıyordu ama aslında ona mantıklı bir cevap bulmaya çalışıyordum, lakin mantıklı bir cevabı yoktu.

''Ben bizi ayırdım'' dedim. Jungkook'un eli şaşkınlıkla havada asılı kalmıştı, kaşları yavaşça çatılarak: ''Neden hyung?'' bakışlarımı önümde kağıtlara çevirerek omuzlarımı silktim. Bir nedeni yoktu, sadece onu görmek istemiyordum ve bunu istemediğim içinde onu benden en uzak yere gönderdim. İyi ki göndermişim yoksa nasıl biri olduğunu asla bana burada göstermezdi.

''Daha fazla soru sormaya devam mı edeceksin? Çünkü ben sıkıldım'' diyerek bıkkınlıkla nefesimi dışarı verdim.

''Aslında çok soru sormadım ama neyse'' dedi ve sinirli bakışlarıma maruz kalmamak amacıyla bakışlarını benden kaçırdı.

Para göz bir kız kardeşe sahip olmak çok ama çok acımasızca.

Kim Cho Hee

Dolabımda ki kıyafetlere yüzünü buruşturarak bakan Madam Lee'yle gülümsedim. Ben bakıcı ailemin bana verdiği paraları hiçbir zaman harcamadım, onları hep kendime sakladım ya da en ucuz kıyafetleri alarak giyindim.

O para sözde benim oradan kurtuluşum olacaktı ama sevgili üvey abim paramdan önce davranarak beni oradan kurtardı. Hoş orada da hapis hayatı sürüyordum burada da yani hayatımda değişen pek bir şey olmadı. Madam Lee hariç, gerçek sevgiyi gösteren birine sahip olmak gerçekten çok güzel.

''O kadar da çirkin değiller Madam Lee, en azından işime yarıyorlar'' dedim. Omzunun üzerinden bana gözlerini kısarak baktığında bu haline gülümsedim.

''Şaka mı yapıyorsun kızım? Bunların modası 80'lerde 90'larda kaldı.'' diyerek dolabımda ki tüm kıyafetlerimi çıkarıp yatağımın üzerine attığında ayağa kalkarak, kıyafetleri geri alıp onu hafif kenara iteleyerek eski yerlerine geri koydum. Madam Lee koluma bir tane vurduğunda, yalandan acıyla yüzümü buruşturarak: ''Acıdı!'' dedim.

Sert ifadesi anında yumuşadığında onun bu tatlı haline gülümseyerek, yanaklarını sıktım.

''Tamam tamam şakaydı'' dedim. Koluma ikinci defa vurarak tekrar kıyafetlerime yöneldiğinde onun ellerini tutarak durdum.

''Madam Lee, Jin sana benim için para vermiş olabilir ama ben o parayı harcamak istemiyorum. Sevgili abimin beni para göz birisi olarak görmesini istemiyorum, zaten para göz değilim ama bana bakışlarından beni öyle gördüğünü anlayabiliyorum'' dedim yüzümü buruşturarak. Sevgili üvey abim beni tanımıyordu, küçüklüğümüzden beri o her şey için ağlayıp isterken ben öylece annemin elini tutarak onu izliyordum. Annem veya babam al demediği sürece almazdım, çünkü saçma gelirdi. Daha küçücük bir çocukken oyuncaklara para vermenin ne kadar saçma olduğunun farkında olan bir çocuktum, bu beni özel kılan bir şeymiş en azından annem öyle derdi.

''Onun kardeşisin ama birbirinizden nefret ediyorsunuz'' başımı iki yana salladım. Ben ondan nefret etmiyorum, o benden nefret ediyor.

''Dediğin şeyin bir kısmı doğru ama diğer kısmı yanlış. Ben ondan nefret etmiyorum ki Madam Lee, o benden nefret ediyor'' dedim. Madam Lee dolu gözleriyle bana bakarken, buruk bir tebessümle arkamı dönerek odadan çıktım.