Prisoner | Ironfrost

┇ 18┇

Bölüm 18 : Sır 

⚠️Uyarı : Medya NSFW içerir. 

━ 

Dikkat çekmemek için adımlarını ilk olarak terasa doğru atan Loki , geri dönüp arkasına baktığında herkesin oyuna daldığını gördü ve kimsenin onu görmediğinden emin olduktan sonra formunu değiştirdi. Yeni bedenini başını eğip bir süre süzdükten sonra elini hızlıca teras kapısına attı. Sürgülü kapıyı çekip içeri girdikten sonra geri kapattı. Bucky kimin geldiğini görmek için arkasını döndü , ardından gerginliği bir anda geçti. 

"Ben de seninle konuşacaktım Steve." dedi Bucky bakışlarını önündeki manzaradan çekmeden. Loki bir şey demeden onun yanına kadar gitti ve balkon korkuluğuna elini koyup ne diyeceğini beklemeye başladı. 

"Yapamıyorum." Bucky başını manzaradan çekip Steve'e , daha doğrusu Loki'ye yöneltti. "Her şeyin farkında olup hiç yaşanmamış gibi davranamıyorum. Lütfen Steve..bırak gideyim." 

Loki ne diyeceğini bilemediğinden sessiz kalmaya devam etti. Bir şeyler sakladıklarını en başta anlamıştı zaten , bu onu şaşırtmamıştı. Ancak şuan nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu ve bu da Bucky'nin sessizlik içinde geçen her saniyede bakışlarının derinleşmesine neden oluyordu. Sonunda ise Bucky'nin kaşları çatıldı ve gözleri üzerine yoğunlaştı.

"Gözlerin.." dedi Bucky. "Yeşil?" 

Bunun eninde sonunda gerçekleşeceğini bilse de bu kadar hızlı olmasını beklemiyordu. Bucky'nin tepkisi gözlerini devirmesine neden olunca Bucky bir adım geri çekildi. 

"Sen Steve değilsin." 

"İyi ki değilim." diye mırıldanan Loki , karın boşluğuna inen yumrukla nefesi kesilerek eğildi. Onunla konuşarak anlaşamayacağının farkına varmıştı ki bu kendisinin de tercihi değildi zaten. Doğrulduğu anda Bucky ona vurmak için hazırlanıyordu ancak Loki daha hızlı davranıp elini onun alnına koydu ve zihnine sızdı. Bucky bütün gücünü yitirmiş gibi hissederek durmak zorunda kaldığında başına giren feci ağrı yüzünden bağırmak istedi ancak onu bile yapamamıştı. 

Az sonra Lokİ'nin gözleri önünde oynamaya başlayan görüntü , Tony'nin ona anlattığıyla benzerdi. Toprak yolda gerçekleşen bir araba kazası , direksiyonda Howard Stark , yolcu koltuğunda ise Maria Stark vardı. Ancak işler Tony'nin anlattığından oldukça farklıydı. İkisi de kazadan sonra hala hayattaydılar , yalnızca yara almışlardı. Üçüncü bir şahıs kadraja girdiğinde Loki onu tanımakta zorlanmadı. Demir koluyla Howard Stark'a ardarda attığı yumruklar onun oracıkta ölmesine neden olmuşken adımlarını Maria Stark'dan yana atmaya başladığı an Loki elini alnından çekti ve ondan uzaklaştı. Bucky nefes nefese dizlerinin üzerine düştüğünde Loki de ondan farksız değildi. 

"Onları sen öldürdün." dedi Loki nefesini dizginlemeye çalışırken. Bucky en yakın arkadaşının bedenine kimin nasıl büründüğünü bilmiyordu ama olanlar onu fazlasıyla sinirlendirmişti. Oturduğu yerden hızlıca doğrulduğunda demir koluyla arkadaşının boynunu kavramış , onu ayağa kaldırıp balkon trabzanına iterek onu aşağı itmeye yeltenmişti. 

Onlar diğerlerinden biraz uzakta birbirlerini öldürmeye çalışırken , içeride her şey yolundaydı. Natasha elindeki çarkı çeviriyor ve oynayanlara talimat veriyordu. 

"Thor , sağ el kırmızıya!"

"Ama bu imkansız!" diye bağıran Thor , başa gelen çekilir diyerek sağ elini zar zor kırmızıya ulaştırdı. Artık sırtı yerle hizalıydı ve bir masayı andırıyordu. 

"Çekice hala layık mısın bir kontrol et." dedi Tony gülmesini tutamayarak. O da Thor'dan pek farklı bir pozisyonda değildi ama bu alay etmesine engel olamazdı. Biraz sonra gözleri etrafını taradı. Başını geriye atıp pozisyonundan dolayı ters duran boş koltuğa baktı.