25 | Gökyüzündeki yıldızlar

12.3K 578 97
                                    

" Ne çıkar yanımda olmasan!
Kalbim senden ibaret değil mi?
Uzaktan sevmek zor demişsin
Etme sevdam
Görmeden sevmek ibadet değil mi? „
-Cemal Süreya

Aysun:

Abim ve yengemin gürültüsünden dün gece rahat uyuyamamış olsak da sabah her şeyin yolunda olduğunu öğrenerek derin bir nefes almıştık. Mihriban yengemin başına gelenlere öyle üzülüyordum ki... Bir yandan da abimle birbirlerinin kurtuluşları olacakları içime doğmuştu sanki.

Abimle Canan ablamın tüp bebek yapacakları haberi sır gibi saklanırken annem bana sıkı bir tembihten sonra anlatmıştı.

Biliyordum. Abimin bir yol bulacağını biliyordum. Hatta abimi biraz bile tanıyorsam dediği gibi yapar ve açıklarını bulurdu. Belki de bir oyalamadan ibaretti bu tüp bebek işi de. Mihriban yengem için yine çok zor olacaktı ama artık en azından abimin tek kadını olduğunun ve olacağının farkındaydı. Bu ona dayanmak için güç verirdi elbet.

Kahvaltı sonrasında abim işe giderken annem ve Mihriban yengem salonda oturmuş konuşuyorlardı. Konuşmalarını bölmemek için yukarı, odama çıktığımda Canan'ın hazırlanmış çıkıyor olduğunu gördüm.

Çantasını karıştırırken bana yaklaşarak "Aysun... Canım telefonum aşağıda masada kalmış. Bir koşu alıp getiriver." Dediğinde odamın kapısını sertçe kapatarak kilitledim. Ona iyilik yapacağıma...

Bu sırada telefonum çalmaya başlamıştı. Arkadaşlarımdan biri olmalı diye düşünerekten telefonumu elime aldığımda ekranda sadece numara olduğunu gördüm.

Kim arardı ki beni?

Gülnaz belki de bir akrabasının telefonundan arıyordu beni. Aramayı cevaplayarak telefonu kulağıma götürdüğümde bir erkek sesiyle karşılaşmayı beklemiyordum.

"Aysun Hanım'la mı görüşüyorum?"

"Evet, siz kimsiniz?"

Karşı tarafta kısa bir sessizlik oluştuktan sonra cevap geldi.

"Aysun... Lütfen kapatma telefonu. Sana kim olduğumu söyleyeceğim ama öncesinde beni sonuna kadar dinlemeni istiyorum."

"Kimsiniz siz? Ne istiyorsunuz benden? Siz benim kim olduğumu-"

"Aysun Hanzade'sin sen. Biliyorum. Şimdi lütfen bir kez olsun dinle. Sonrasında istersen seni bir daha aramam."

Ne söyleyeceğini deli gibi merak ederken devam etmesi için sessizliğimi sürdürdüm.

"Seni aradığımı yüzlerce kez hayal ettim ama bir şey hep bana engel oldu. Sen benim için fazla mükemmelsin ama ben sana karşı olan hislerimi artık dizginleyemez durumdayım. Bu yüzden aradım seni. Artık saklanmak, gizliden gizliye sevmek yok. Ben sana çok uzun bir süredir âşığım. Eğer bu konuda ne kadar ciddi olduğum seni şüpheye düşürüyorsa, ki bu konuda çok haklısın, tüm benliğimle karşına çıkmaya da hazırım. Yeter ki sen bana bir şans vermeyi kabul et."

Ne diyeceğimi şaşırmış bir şekilde duvardaki işlemeli tabloya bakarken terleyen avuç içlerimi sırayla dizlerime sildim.

Kalbim duyduğu tüm bu itiraflar karşısında delicesine atıyor, daha önce yaşamadığı bu tarifsiz duygularla dolup taşıyordu.

"Sen... Sen beni seviyor musun?"

"Ah Aysun... Sevmek değil bu... Her gün ölüyorum ben sensizim diye. Lütfen benimle bir kez olsun görüşmeyi kabul et. Herhangi bir yerde olabilir. Amacım sana zarar vermek değil. Meydandaki bir çay bahçesi bile olur. Yeter ki duygularımı sana yüz yüzeyken söyleyebileyim."

DİLHUN 1 | Yıllanmış Aşk Where stories live. Discover now