truce • | • joshler

::8::

Josh''
02.30

Tyler'ın bana bir anda soğuk davranmaya başlamasından ve konuşmayı kesmemizin ardından haftalar geçmişti.

Bir yanım onu çokça özlerken, diğer yanım ondan nefret ediyor hatta görmek dâhi istemiyordu.
*(yn: sana acı çektirdiğim için üzgünüm josh)*

Bulunduğum durumun beni mahvetmesi ile birlikte, kimseyle görüşmek istemiyor ve kimseyi görmek istemiyordum.

Bu gece bu durumdan sıyrılmaya çalışıp, iki sokak ötemde düzenlenen partiye katılma kararı aldım.

Aklımda kafamı dağıtmak gibi düşünceler vardı, ya da "çoktan dağılmış kafamı parçalara ayırmak." daha doğru olur.

Yapıştırılmayacak kadar çok parçaya.

Hızlıca üzerime basit birkaç şey giyindikten sonra, uzun zamandır uğramadığım aynanın karşısına geçip kendime baktım.

Partiden çok cenazeye gidiyor gibiydim, fakat bir yandan haklıydım.

Düşüncelerimin cenazesi olamaz mıydı? Olamazdı, onlar ölümsüzdü.

Telefonumu pantolonumun arka cebine sıkıştırıp evden çıktım.

Birkaç dakikalık yürüyüşten sonra partinin olduğu eve girdim, kalabalığın arasından geçmeye çalışırken bir yandan da etrafa bakınarak Matty'i bulmaya çalıştım.

Geniş, deri bir koltukta oturmuş birasını yudumluyordu, yüzüme içten olmayan bir tebessüm yerleştirerek yanına gittim ve selam verdim.

Koltuğa oturdum ve uzattığı birayı alıp biraz kafama dikledim. Yanındaki yeni arkadaşlarıyla sohbet ederken, sol tarafındaki cenaze törenini göremiyordu.

İnsanları incelemeye başladığım sırada, önümdeki kalabalığın bir anda toplandığını farkettim.

Tahminimce eline mikrofon almış, dikkat çekmeye çalışan bir ergen diye aklımdan geçirirken, duyduğum ses ile bira şişesini yere düşürdüm.

"Hayatta kal! Benim için hayatta kal."

Titreyen bacaklarıma karşı çıkarak zor da olsa ayağa kalktım ve kalabalığın arasından geçtim.

Tyler...

Yüzünü gördüğüm an etrafın karardığını ve sadece onun olduğunu hissettim. Sadece o ve ben. Biz.

Durmadan etrafta gezinen gözleri gözlerime çarptığı an, sesini alçaltarak dikkatlice bana baktı ve söyledi,

"Güneş doğacak ve biz yeniden deneyeceğiz."

*****

jeg savner alt, oliver