26. Bölüm (final)

19.5K 527 22
                                    

Sonunda beklediğim haber bize müjdelendi odadan hızlıca çıktım savaşı aradı gözlerim çalışma odasında olduğunu duyunca hızlıca çıktı içerden gelen bağırma seslerini umursamadan içeri girdim dicle savaşın ayaklarına kapanmış bir şeyler diyor kaşlarım çatıldı savaş "güzelim" dedi dicle hemen ayağa kalkıp çıktı odadan "savaş ne oluyor " dedim savaş "önemli değil güzelim " dedi "o yüzden mi ayaklarına kapanıp yalvarıyor" dedim savaş uyarı tonda "huzur " dedi  sinirle arkamı döndüm çıkacağım sırada savaş kolumu tutu "kıskanç sevdiğim gerçekten işle alakalı sandığın gibi değil" dedi  yüzüme tebessüm yerleşti yeniden  savaş çok değişmişti hemde çok "hayatım hamileyim" dedim savaş yüzüme afal afal bakıp gülmeye başladı yüzümü avuçları arasına alıp deli gibi her yanına öpücük konduruyor "baba oluyorum baba" diye konağı inletecek şekilde bağırdı...

Bu haber herkese umut getirmişti herkese yeniden bir hayat vermişti küçük bebeğime yaşama umudu bize ise aile olma şansı vermişti...

Ateşe umut ateşe hayat olacaktı... hastaneye geldiklerinde doktor tüm bilgileri verdi doğumdan kordon bağından alınan ilik hücresi ateşe yaşama şansı verecekti ailesine ise umut.

8 ay sonra

Huzur karnın tutarak merdivenlerden inmeye başladı kahvaltı masasında olan ailesine tebessüm ederek baktı "acaba bu hamile anneye kim yardım edecek" diye seslendi ateş koşarak "ben ben" dedi annesin elini tutu merdivenlerden indirdi huzur ateşin yanağını öptü "benim centilmen prensim iyiki babasına çekmemiş" dedi savaş sahte bi kızgınlıkla "siz anne oğul bir oldunuz bana mı sataşıyorsunuz" dedi ateş kıkırdayarak babasına baktı "baba hiç kibay değilsin hem kızlar kibay eykekleri sevey" dedi masada herkes gülmeye başladı savaş sahte bi kızgınlıkla "öylemi küçük bey bunları kimden öğreniyorsun bakayım" dedi ateş "emye amcamdan aslanım kız tavyamın birinci kuralı nazik ol" dedi emre yediğini boğazına kaçırıp öksürmeye başladı "emre bey siz benim oğluma çapkınlık mı öğretiyorsunuz" dedi huzur gülerek "aslanım sen amcana bakma kadınlar sert erkekleri sever " dedi göz kırpı savaş dilan "ooooo halam sen bunlara bakma" dedi huzur savaşa dönerek "çok kız tavladınız her halde savaş bey" dedi hamilelik hormonları tavan yapmış alınganlık ağlama sinir her an has safaya çıkabiliyordu ateş yandın dedi içinden "yok gülüm şakasına dedim " dedi emre gülerek "abi anlatsan yengeme macaraların" dedi savaş masanın altından emrenin ayağına tekme atarak "sus lan gerzek gerzek konuşma" dedi olaya el atma vakti geldiğini anlayan fırat ağa "ateş parçam sen amcanda babanada bakma emre amcan bu gidişle tohuma kaçacak baban desen anan almasaydı ooooo evlenemezdi sen dedeni örnek al bak" dedi yanında oturan ayşe hanımın elini tutu "kadınlar narin bir çiçek gibidir onları özenle seveceksin bakacaksın kırıp incitmeyeceksin işte o zaman gerçek sevgini hayat arkadaşını bulursun" dedi herkes bu sözü onaylayarak kafa saladı kahvaltı bitirip ayaklan savaşın ardından karnın tutarak ilerledi huzur savaş tebessümle huzura sarılıp anlına bir öpücük konudurdu "kendinede çoçuklarıma da iyi bak canın bişey isterse hemen ara"diyip ayrıldı kapıdan...

Zaman su misali aktı geçti ikindi saatleriydi üst katan gelen çığlıkla herkes koşuşturdu huzur "ayşe anne suyum geldi daha çok erken" desi ayşe hanım "sakin ol kuzum sakin" dedi huzur "savaşı ara anne " dedi apar topar hastaneye gelen aile kapıda beklemeye başladı o sırada savaş bi ileri iki geri gidiyordu "neden bu kadar uzun sürdü ne oldu" diye söylenerek bu sırada ateşin doktoru ateşi ameliyata almaları gerektiğini bebeğin doğmak üzere olduğunu söyledi savaş huzursuzca başın saladı uzun bir bekleyişin ardından bir bebek sesi yankılandı savaş "sana şükürler olsun diyerek ellerin yüzüne sıvazladı.

Yatakta uyuyan karısının anlına bir öpücük kondurdu ve mırıldandı teşekkür ederim bu huysuz adama bu mutluğu yaşattığın için dedi huzur yarı uykulu bende her şeye rağmen teşekkür ederim bir aile olmamız için çabaladı dedi. Savaş "bir oğlumuz daha oldu bu ve abisine can oldu ateş durumu şuan iyi küçük beyide bir süre kuvöze aldılar ama durum iyi"dedi ve ekledi "ateşin ismin sen koydun bu küçük beyin isminde ben koyacağım huzur hanım " dedi huzur başını usulca saladı

Aradan geçen iki hafta sonra hem ateş hemde devran hastaneden çıkmıştı evde bir şenlik havası vardı fırat ağa torunları şerefine kurbanlar kestirdi yemekler verdi. Huzur  arabada ilerlerken düşündü her acı az çok geçiyordu yavaş yavaş azalıyor her hatırladığında içi cız etsede geçmişe dair birer anı olarak kalıyordu savaşın git gite büyüyen aşkı onun tüm yaralarını sarıyordu şimdi ise yanlarında iki küçük mucize ile evlerine dönüyorlardı hayat ne garipti intikam içinde yana kalbi bile gül bahçesine çevirdi aşka tutsak eti.

Seni Bana YazmışlarWhere stories live. Discover now