1.0

422 70 76
                                    


Medya: kitabın yeni kapağı <3

Okula gitmek için hazırlanıyordum şu anda. Dün akşam Finn'e o fotoğrafı attıktan sonra onu engelledim. Yaralarımın üzerine kapatıcı krem sürdüm ve okula yürümeye başladım. Bugün kendimi çok daha iyi hissediyordum. Kulaklıklarım takılı yürürken üzerime bir adet Noah atladı. Bu aralar çok görüşememiştik. Onu özlemiştim.

"Kanka kaç gündür görmüyorum seni neredeydin?"

"Bir yerde değildim Noah sadece antrenman olduğu için ortak derslerimizin çoğuna gelemedim."

Bu arada ben beş yıldır voleybol oynuyorum ve şu anda bizim okulun takım kaptanıyım. İki hafta içerisinde maçlarımız başlayacak ve bu yüzden antrenmanlara başladık.

"Mills, Soph ve Wyatt galiba barışmış."

Gözlerimi büyütüp ona baktım.

"Sophia'yı öldüreceğim bana bunu nasıl söylemez!"

Biz konuşurken okula varmıştık. Ama kapının orada olan kalabalık ve bağırışmaları duyup o tarafa yöneldik. Bir sürü kişi olduğu için tam olarak göremiyorduk ama muhtemelen bir kavga çıkmıştı. İnsanların arasından geçip ilerlediğimde bu iki kişinin Finn ve Iris olduğunu gördüm. Kaşlarımı çatıp yanlarına gittim.

"Beni aldatan biri mi ayrılmayacağını söylüyor!"

Finn ellerini saçlarından geçirip konuşuyordu. Iris'in ağladığını gördüğümde ise daha da şaşırdım. Burada ne oldu böyle?! Etrafa baktığımda Lillia'yı görmemle hemen yanına gittim.

"Burada neler oluyor Lillia?"

"Finn, Iris'ten ayrılmak istiyor ama Iris kabul etmiyor ve ağlıyor."

İçimden halay çekerken dışarıdan normal görünmeye çalışıyordum. Bu sırada Finn'in bağırışıyla kafamı o tarafa çevirdim.

"Sen kabul etsen de etmesen de bu iş bitti Iris!"

Finn sinirli bir şekilde kafasını tam benim olduğum tarafa çevirdiğinde göz göze geldik. Ona hala kızgındım. Bu yüzden gözlerimi kaçırıp arka bahçeye doğru yürümeye başladım.

"Millie!"

Finn bana sesleniyordu ama takmadan yürümeye devam ettim. Bileğime dolanan elleri hissettiğimde ise durdum.

"Millie lütfen beni dinle."

Başka bir çarem olmadığı için yavaşça kafamı sallayıp ne diyeceğini dinlemeye başladım.

"Millie bak ben aslında Iris'ten hoşlanmıyordum. Annemim arkadaşının çocuğu olduğu için bizim eve geliyorlardı ve annem de iyi bir kız olduğunu düşündüğü için bizi yakınlaştırmaya çalışıyordu. Sonrasında ise hoşlanmamama rağmen böyle aptalca bir şey yaptım ve zorla Iris ile sevgili oldum. Sana inanmadığım için çok üzgünüm Millie. Çok aptalca davrandım beni affet lütfen."

Ağzım açık bir şekilde Finn'in dediklerin dinliyordum. Aman tanrım ben daha tam olarak ne olduğunu bilmeden ona karşı kötü davrandım. Gülümseyip kollarımı boynuna sardım. O da çok geç olmadan belime kollarını sardı. Kalbim deli gibi atıyordu. Ben de farketmemesi için sarılmamızı kısa kestim ve ondan ayrıldım.

"Millie aslında sana bir şey söylemem lazım ve bunu nasıl söyleyebileceğimi bilmiyorum."

Merak etmiştim. Acaba kötü bir şey mi olmuştu? İçimdeki merak beni öldürürken sordum.

"Ne oldu Finn?"

Finn bana daha da yaklaştı ve elimi tuttu. Ben nefesimi tutmuş ne diyeceğini bekliyordum.

"Millie, b-ben bir kızdan hoşlanıyorum. Adı Luna. Ama o beni sevmiyor. Acaba benim sevgilim olur musun? Yani onu kıskandırmak için."

  Yeni kitap kapağı hakkında ne düşünüyorsunuz? Bence güzel oldu:) Bu arada katkılarınız için çok teşekkürler şu anda çok mutluyum çünkü okunma 500'ün üzerinde ve beğenme sayısı da 100'ün üzerinde💖⭐️

♡𝕗𝕚𝕝𝕝𝕚𝕖♡Where stories live. Discover now