Olayın verdiği şoku birkaç dakika sonra atlatıp telefonu kapatıp yatağa fırlattım. Şu anda nasıl hissedeceğimi bilemiyordum. Oturup ağlamalı mıydım, her şeyi kırıp dökmeli miydim? Sonunda doğru kararı alıp hızlıca bavulumu geri kapattım ve çantamın içine telefonumu koydum. Son çıkmadan da Finn'e not bıraktım:Burada tanıdığım bir arkadaşım vardı, sonradan hatırladım bu akşam onlarda kalacağım. Beni merak etmeyin-Millie
Bu not onları biraz daha oyalayabilirdi. Finn duştan çıkmadan koşarak otelden çıktım. Bulduğum ilk taksiye atlayıp havalimanına yola koyuldum.
Finn'in bana bunu yaptığına inanamıyordum. Beni A L D A T M I Ş T I. Belki de beni hiç sevmemişti. Benimle sadece oynamıştı. Gözlerim dolmuştu ama havalimanına geldiğimizi gördüğümde kendimi toparlayıp eşyalarımı da alıp taksiden indim.*
Sophia'dan
Akşam yemeği için otelin restaurantına gitmek için Wyatt'la birlikte odadan çıktık.
"Diğerleri de geliyormuş gruba mesaj atmışlar."
Telefonumu cebime koydum ve Wyatt ile yemek salonuna girdik. Gözümle etrafı taradığımda Noah'ın bize el salladığını gördüm.
"Bak, şuradalar."
Masaya gittiğimizde Millie dışında herkes vardı. Finn yemeğini yemeyip etrafa endişeli bakışlar atıyordu ama diğerleri gayet normaldi.
"Hey, Finn sorun ne?"
Bunu sormamla herkesin bakışları Finn'i buldu.
"Duştan çıktığımda Millie odada yoktu ve bu akşam arkadaşında kalacağına dair bir not bırakmıştı ama bilirsiniz Millie'nin Hawaii'de bir arkadaşı olduğunu düşünmüyorum."
"Yani?"
"Yani Millie'ye bir şey olmuş olmasından korkuyorum."
"Dostum Hawaii'de Millie'ye hiç kimse zarar vermeye çalışmaz. Hem Millie öyle yazmışsa doğrudur."
Finn dışında hiçkimse Millie'ye bir şey olduğunu düşünmüyordu. Finn kafasında olayı fazla büyütmüş ve farklı boyutlara taşımıştı. Millie durduk yerde neden yalan söylesin ki?
"Niye merakını gidermek için Millie'yi aramıyorsun ki?"
Noah'ın sorusuyla Finn 'ciddi misin?' bakışı attı.
"Elbette bunu senden önce akıl ettim zeki Noah ve üç kere arasam da açmadı ve üzerine attığım mesajları bile görmedi."
"Çok abartıyorsun dostum. Biraz rahatla."
Jaeden elini Finn'in omzuna koyup suratına rahatlatıcı bir gülümseme yerleştirdi.
"Sadece bu kadarla kalsa iyi. Olayın en kötü kısmı da ben duştayken Luna'nın beni aramış olması. Luna'yı geri aradığımda bana telefonu birinin açtığını ama ses vermeden kapattığını söyledi."
Ben ağzım açık Finn'e bakıyordum. Diğerleri de aynı durumdaydı.
"N-ne yani Millie senin Luna ile sevgili olduğunu mu öğrendi?!"
"G-galiba evet."
Yıllar sonra merhaba okurcuklarım. Bu bölümü sırf sizin için zar zor yazdım. Bu arada 3k okunma olmuşuz!!! Hepinizi çok seviyorum çook teşekkürler❤️❤️💫