Selaam, hoşgeldiniz efenim sağ ayakla girelim lütfen. Neyse size bölüm hakkında minik bir şey söylemeye geldim.
Bu bölüm Natasha ve Steve'in karakterlerini biraz değiştirmeye karar verdim.
Eğer ikiside kendileri gibi değil birbirleri gibi olsaydı ne olurdu?
Naif Natasha yükleniyor oynat bakalım.
Kızıl kadın ayaklarını bankta sallayarak parkta koşuşturan çocukları izlemeye devam etti. Ciğerlerine dolan deniz kokusu ve karşısında gülüşen çocuklar onu mutlu etmişti. Rüzgar kızıl buklelerinin arasından süzülüyordu. Yüzünde buruk bir gülümseme ile telaşla çocuklarının peşinden dolanan anneleri izledi. Bunun asla tadamayacağı bir duygu olduğunu biliyordu. Gözleri yanmaya başladığı zaman ağlama seansının gelmeden gitmesi için kafasını kaldırıp yukarılara baktı. Ardından yanında birinin varlığını hissetti.
Steve Rogers.
Kim bilir hangi kadının yanından gelmişti.
"Sanırım çapkınlık mesain bitti Rogers." dedi kadın ve ona doğru döndü. Üşüyen ellerini kendisine biraz büyük gelen gri sweatshirt'ün içine doğru çektikten sonra kollarını bağladı.
"Seni eve götürmeye geldim." dedi Steve. Sesi canı sıkkın gibi çıkmıştı. Nat gözlerini ona dikip ne olduğunu anlamaya çalıştı. Ama anında toparlanan sarışın adam buna izin vermedi ve ayağa kalktı.
"Hadi, motorum hemen şurada." ve Natashayı elinden tutup kaldırdı. Genç kadının kalbinden gelen bir elektrik dalgası tüm vücudunu ürpertmişti.Steve onun en yakın arkadaşlarından, ailesinden biriydi. Hatta bazen kendi ağzıyla ona abilik yaptığını bile söylerdi.
Ötesi yoktu.
Zaten olamazdı da.
Çünkü adam gruptaki tek gecelik ilişki uzmanı plaketini en çok hak eden kişiydi. Tasha ona karşı bir şey hissetse bile -ki kendine itiraf edemese bile hissediyordu- sonunun saçma bir platonik sorunsalıya biteceğinden emindi. Tanrı biliyorki onun o güzel gözlerine bakmak için buna bile razı olabilirdi.
Beraber motorun yanına geldikleri zaman Steve Natasha için bir kask çıkardı ve takmasına yardımcı oldu. Ardından kendi direk bindiği zaman Natasha koluna yavaşça vurdu.
"Kask takarkende kızlar seni yakışıklı bulabilir endişelenme." ve motora atladı.
"Demek beni kask takarkende yakışıklı buluyorsun." ve boynunda duran fuları alıp burnunun üstüne çekti. Natasha tam montunun fermuarını çekerken gazladığı için ağzından minik bir çığlık çıkarken hemen sarışın adamın sırtına sarıldı.
Arabaların arasından makas atarak ilerliyorlardı ve Natasha ne zaman kollarını biraz gevşetse Steve hızını arttırıyordu.
"Bizi öldüreceksin!" diye haykırdı kadın. Yalana gerek yoktu çok eğleniyordu, bu ona uçuyormuş hissi veriyordu ve kesinlikle hoşuna gitmişti. Ama bir yandan korkmadan edemiyordu.
"Oo zavallı küçük kedimiz korkuyor mu yoksa?" dedi sarışın adam ve hızlıca köşeyi döndü. Natasha ise konuşmak yerine sırtına bir yumruk atmayı düşündü ama ellerini gevşetmenin pek iyi bir fikir olmadığını düşününce bundan vazgeçti.
Bunu yerine beline doladığı kollarını gevşetmeden adamın karnını hafifçe sıktı.
"Ne kadar fazla sıkacağımı öğrenmek istemezsin sanırım."
"Karnımdaki ellerin yerine sırtımdaki tırnaklarını tercih ederim kedicik." dedi Steve ve motoru sertçe durdurdu. Genç kadın kaskı çıkardıktan sonra adama uzattı ve saçlarını düzeltti.
