"Boş yapma bok böceği. Hadi içeri girelim de bir an önce dans etmeyeyim."
"Ya ben anlamıyorum amına koyayım niye bi insancık bu kadar iddialı olur aw?"
"Çünkü ben Park Jimin'im."
Gözlerini devirdi ve elimi tutup beni içeriye doğru sürükledi. İlk girdiğimiz anda gözlerim kamaştı, çünkü her yer göz alıcı ışıklarla, parıltılarla doluydu. Yükses sesli bir müzik çalıyordu ve çalan şarkı kendimi harikahissetmemi sağlıyordu.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
(şarkı medyada.)
"Şarkı nasıl?"
Jungkook'un dediğini yüksek sesli müzikten dolayı anlamamıştım.
"NE DEDİİN?"
"ŞARKI DİYORUM, NASIL?"
"HA, GÜZEL."
"BEĞENMENE SEVİNDİM."
"HIHI."
Müziğin sesi rahatsız edici derecede yüksekti. Ama insanlar eğleniyordu.
"Ee, böyle dikilmeyi mi planlıyorsun gece boyunca?"
Jungkook bir anda kulağıma yaklaşıp normal ses tonuyla konuştuğunda ürpermiştim.
"OLABİLİR."
"Saçmalamayı kes."
Yine elimden tuttu ve beni diskonun arka taraflarına sürükledi. Locaların olduğu yere gittiğimizi sanıyordum ki, beni başka kapılarda geçirerek, muhtemelen ilerisinde idari odaların ve yönetimin falan bulunduğu yine bol ışıklı bir koridora getirdi.
Uzun ve dönüşlü bir kori
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.