32

3.2K 287 29
                                    

Sabah sabah burnuma dolan sucuk kokusuyla yüzümü buruşturdum. Gözlerim kapalı bir şekilde kolumu yanımda olması gereken bedene attığımda kolum yatağın boş tarafıyla buluşmuştu. Dışarıda, camın önünde susmak bilmeyen bir kuş vardı ve sinirlerimi bozmaya başlamıştı.

Kalkıp ayaklarımı yataktan sarkıttım. Ayağa kalıp banyoya girdim. Işığı bile açmamıştım. Saçlarımı öylesine geri atıp yüzümü yıkayıp çıktım.

Saçlarım yeniden önüme düşmüştü. Geniş yakası koluma kadar inmiş tişörtü düzeltmeyi bırak yüz ifademi bile değiştiresim gelmiyordu.

Büyük terasa çıktığımda annemin, Lala'mın, Mercan'ın ve Fatih'in kahvaltı yaptığını gördüm.

Sandalye çekip oturdum ve kollarımı masaya dayayıp başımı koydum. Masadakiler gülüyorlardu.

"Doğa bak misafirimiz var?"

"Hmmm ?"

"Başını kaldır bak kim gelmiş?"

"Ya anne uykum var..." diye mızmızlandım. Kollarıma gömdüğüm için sesim zaten bir homurtudan ibaret çıkıyordu.

O sırada beynimin tekrar devreye girmesiyle hızla kafamı kaldırınca tüm saçlarım geriye çekilmişti.

"Fatih?" dediğimde ağzına salatalık atarken gülümsedi. Gülerken gözleri kısılıyor, uzun kirpiklerinin arasında ince bir çizgi halini alıyordu.

"Günaydın."

"Hoşgeldin." dedim. Burayı nasıl bulduğunu bile bilmiyordum. Çünkü dün görüşelim demiştim ama şu an aklıma geliyor telefon numaramı vermemiştim. O da vermemişti.

Meraklı gözlerle yanımda oturan Mercan'a baktığımda anlamış gibi bana doğru eğilip konuşmaya başladı.

"Sabah Didem Abla çarşıya ekmek almaya gittiğinde karşılaşmışlar. Buluşacaktık ya zaten. Didem Abla da kahvaltıya davet etmiş." Kafamı sallayarak anladığımı belli ederken annemlerle konuşan Fatih'e bakıyordum.

Kahvaltıdan sonra terasta oturduk.

"Akşam bizimkilerle sahile ineceğiz. Siz de gelsenize."

"Olur aslında benim için." deyip Mercan'a döndüm.

"Aynen olur." dedi kafasını sallayarak.

O sırada Fatih'in telefonu çaldı. Telefonla konuştuktan sonra ayağa kalkıp gitmesi gerektiğini söyledi.

Bu sefer telefonunu vermeyi unutmamıştı. Arayıp benimkini de kaydetti. "Bir şey olursa haberleşiriz." deyip veda etti.

~~

Fatih gittikten sonra annemlerle oturup meyve yedik.

"Ne kadar değişmiş Fatih. Küçücük çocuktu. Çok yakışıklı olmuş."

"Aynen görünce tanıyamadım zaten."

"Ağzının suyu aktı." ağzına kiraz atarken sessizce homurdanan Mercan'a döndüm. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

Annem ve Lala'm birbirlerine imalı bir şekilde bakıp gülmeye başladığında sonunda Mercan'ın yüzündeki somurtuk ifade kaybolmuştu.

~~

Hava çoktan kararmıştı. Fatih bizi arayıp arkadaşlarının sahile geldiğini, on dakika sonra bize geleceğini beraber sahile gitmemizi söyledi.

Fatih bizi almak için evin önüne geldiğinde annem de aşağıya inmişti. "Kızların sağ salim eve dönmesini sağlayacağım Didem Abla. Sen merak etme." deyip gülümsemedi. Annem küçüklüğünden beri severdi bu çocuğu.

Arabayı sahildeki otoparka park edip aşağı indik. Buluşacağımız yere kadar kumlar üzerinde yürüdük. Gün boyunca sıcak güneş altından kalmaktan ısınmış gecenin serinliği yüzünden soğumaya başlamıştı.

Oturacağımız yere geldiğimizde 2 erkek 3 kız vardı.

"İrem, Özge, Melisa, Ali, Yusuf"

İrem diye gösterdiği uzun boylu kız elindeki büyük kırmızı plaj minderini kumun üzerine atıp yanımıza geldi. Ve sarıldı. Bu ani samimiyeti biz de aynı şekilde sarılarak karşıladık.

Diğerleri de gelip sarıldılar. Çok cana yakın güler yüzlü insanlara benziyorlar. 

Oturup biraz sohbet ettikten sonra daha da ısınmıtşım. Yusuf'la Melisa sevgililermiş. Onlar sarmaş dolaş birbirleriyle konuşurken Özge yanındaki siyah renkli sırt çantasını karıştırıyordu. Cam şişe sesleri geliyordu.

Siyah çantanın içinden bira şişelerini çıkartırken "Bir şeyler çalsana Aliş" dedi.

~~

Ah bu ben kendimi nerelere koşsam?
Saklansam bir yerlerde gizlice ağlasam
Ah bu ben kendimi nerelerde bulsam?
Çekilsem sahillere hayaller mi kursam?

Aynı minderde olduğumuz için kolumu beline sardığım Mercan'a iyice sarındım. Şarkının sonunu hepimiz bağırarak söyleyip ellerimizdeki şişeleri havaya kaldırdık.

Şişeyi ağzıma götürüp büyük bir yudum alıp kafamı yeniden Mercan'ın göğsüne yasladım.

Sırtım onun gövdesindeyken ince parmaklarıyla saçlarımı okşuyordu. Elimdeki şişeyi ona gösterdiğimde gülümseyerek gözlerime baktı. Başını istemediğini belirterek salladı.

Saat ilerlemiş, bağırarak söylediğimiz onlarca şarkıdan sonra yorulmuştuk. Başım Mercan'ın omzunda gökyüzünü izliyordum. Bu gece bulutsuzdu. Milyonlarca yıldız tam üstümüzde bir araya toplanmış gibiydi. Hava serin ama rüzgârsızdı. Sahile vuran küçük dalgaların seslerini dinliyordum.

"Fatih bizi eve bıraksana." Yusuf'a döndüğümde kucağında uyuya kalmış Melisa'yı kaldırmaya çalışıyordu.

"Dağılalım o zaman artık. Bu arada gençler ben ertesi gün sabahtan yola çıkıyorum. Yarın da yapalım?"

Diğerleri Özge'yi onaylarken bize uzanıp sarıldı. "Memnun oldum kızlar." biz de gülümseyerek cevap verdiğimizde ayaklanıp arkasını sirkeledi. Çantasını arkasına takıp yürüyerek geldiğimiz yoldan geri gitti.

~~

Arabada giderken kafamı Mercan'ın göğsüne yaslamıştın. Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda başını cam yaslanmış dışarıyı izliyordu. Sarı renkli sokak lambaları ara ara yüzüne vuruyor sonra yüzü geri karanlığa bürünüyordu. Boynumun altından kolunu geçirmiş saçlarımı okşuyordu.

~~

Mercan Fatih'e teşekkür ederken demir kapıdan içeri girip arkamı döndüm. Fatih'e el sallayıp merdivenlerden yukarı çıktım.

Arkamdan gelip kolunu belime sardığında elimi mercenin omzuna koydum.

Fazla içmemiştim. Sarhoş değildim sadece biraz fazla yorgun hissediyordum.

Ben kısa bir selam verip direkt banyoya girerken Mercan salonda televizyon izleyen annemle Lala'mın yanına gitmişti.

Banyodan çıktığımda ev tamamen sessizdi ve hiçbir odanın ışığı yanmıyordu. Üşüdüğüm için bornoza iyice sarınıp odama gittim. Gözlerimi bile açmadan üzerime bir şeyler geçirip kendimi yatağa attım.

Yastıklardan birini başımın altına koyup diğerine sıkıca sarıldım. Mercan'ın yanında gitmek istiyordum ama kolumu kaldıracak gücüm bile kalmamıştı.

Tam uykuya dalıyorum ki kucağımdaki yastığın yavaşça çekilmesiyle kollarım boş kalmıştı. Gözlerimi açamıyorum ama örtünün altına girip kollarını bana dolayan bedenin kokusunu tanıyordum. Ben de kollarımı ince bele sardım.

Umarım beğenmişsinizdir. ♥ 10 bin okunmayı geçmişiz hepinize çok teşekkür ederim :')

Son yaklaşıyor...

KARANFİL GirlxGirl (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now