↳ f i f t e e n

3.6K 339 73
                                    

Odamda, çalışma masamda oturmuş önümdeki ders kitabımdan notlar çıkarırken sol elimle ağrıyan şakaklarımı ovuşturdum. Bugünkü Doyoung'un hareketleri ve Taeyong'un son aylardaki öküzlüğü aklımdan bir türlü çıkmak bilmiyordu.

Masamın köşesinde şarja takılı telefonum bildirim sesiyle ötüp ekranı parladığında dikkatim oraya döndü. Instagram'dan bildirim vardı.

taeyonglee: naber?

21:58

Telefonumu elime almadım, aksine ekranı kilitleyip yeniden kitabıma döndüm.

Fakat saniyeler sonra tekrar bildirim geldi.

taeyonglee: mesajımı gördüğünü biliyorum.

Ofladım ve kalemi bırakıp telefonumu elime aldım.

parkseo online

parkseo yazıyor...

parkseo: ne oldu taeyong, ders çalışıyorum.

Görüldü.

21:59

taeyonglee: benimle konuşmuyorsun.

parkseo: yoo, ne alakası var?

taeyonglee: intikam alıyorsun.

parkseo: intikam almam için bana bir şey yapmış olman gerek.

taeyonglee: evet, yaklaşık iki ay seninle konuşmadım.

taeyonglee: ve sen intikam olarak bunu dört aya çıkarabilecek kapasiteye sahipsin.

parkseo: boş yapmakta LeBron James gibisin, haberin olsun diye söylüyorum.

taeyonglee: teşekkür etmem mi lazım?

parkseo: mesaj atmayı kesmen lazım. dikkatimi dağıtıyorsun.

parkseo offline

taeyonglee yazıyor...

taeyonglee: tamam mesaj atmam.

taeyonglee: 10 dakikaya evinizdeyim.

taeyonglee offline

Görüldü.

22:07

INSTAGRAM ☆ 2Where stories live. Discover now