quatorze.

143 18 19
                                    

huitaek: soojin

duyduğum doğru mu

aç şu telefonu

sikeyim

AÇ DEDİM

ssoojin: hui

konuşmak istemiyorum

sus

huitaek: konuşacağız

KAFAYI SIYIRACAĞIM

NERDESİN

ssoojin: şirketten çıktım

yürüyorum

gelme

huitaek: kes sesini

bekle orada bi yerde

Hui,büyük bir hışımla pratik odasından çıktı.Grup üyelerinin ne olduğunu sormasına bile izin vermeyecek hızda uzaklaştı.Üyelerin bağırışlarını arkasında bırakarak binadan ayrıldı.Koşar adımlarla sokakta ilerlemeye başladı.Birkaç metre ötede gri hırkalı birini gördü.Ona biraz daha yaklaştığında uzun saçlarından anlamıştı.Bu Soojin'di.

Adımlarını daha da hızlandırdı.Sinirden deliye dönmesine ramak kalmıştı.Şirket çalışanlarından duyduğu kulaktan dolma sözlere bu kadar öfkelenebileceğini düşünmezdi.Fakat konu Soojin'se,Hui'den her şey beklenirdi.

"Soojin!" dedi ona daha da yaklaşırken.

Kız sanki o hiç seslenmemişçesine yürümeye devam etti.

"Soojin!"

Hui daha güçlü bağırdığında kız durdu.Hui ona yaklaşıp kolunu tuttu ve onu kendine çevirdi.

"Duydukların doğru değil de bana.Hadi!Söylesene!"

Hui'nin öfkesi dinecek gibi değildi.Soojin'i sarsmaya ve bağırmaya devam ediyordu.Soojin ise ses çıkartmadan öylece duruyordu.

"Ne yaptı?Sana ne yaptı?Soojin yalvarırım söyle.Gidip o piçin ağzını burnunu dağıtacağım!"

Hui ters yöne doğru hareket etmeye başladığında Soojin onu durdurdu.

Soojin'in bu sessizliğine anlam veremiyordu.

Hui Soojin'in yüzünü elleri arasına aldı.Baş parmakları onun yanaklarını okşuyordu.

"Hadi anlat bana.Bu belirsizlik beni delirtiyor,kafamda türlü türlü şeyler kuruyorum ve bu sefer daha fazla sinirleniyorum!"

Soojin kısa bir süreliğine gözlerini Hui'ninkilerle buluşturdu.Daha sonra gözlerini tekrar onun tişörtüne dikti.

"Senin şirketten çıkman için yaptı."

"Ne?Neyden bahsediyorsun?"

"Duydun.Senin pes etmeni istiyor.Şirketten gitmeni istiyor."

Hui'nin kaşları iyice çatıldı.

"Sana ne yaptı?"

Soojin susmaya devam ediyordu.

"Soojin lütfen söyle."

Soojin yere bakıyordu.

"Hiç,sadece üstüme yürüdü.Bağırdı.O kadar."

Hui duyduğu kadar kötü bir şey olmadığını farkedince derin bir nefes verdi.

"Bizi biliyor."

"Ne?"

"Tekrar görüştüğümüzü biliyor."

"Ama nasıl olur?Nereden öğrenmiş olabilir?"

Soojin sonunda Hui'nin yüzüne baktı.

"Fanlardan öğrenmiş."

Saçlarını geriye attı ve sağa sola adımlayıp düşünmeye başladı.

"Artık görüşemeyiz.Hiçbir şekilde."

"Hayır." dedi Hui Soojin'in elini tutarak.

"Hui anlamıyor musun?Olmuyor.Beceremiyoruz!Böyle giderse birimiz şirketten atılacağız.Kariyerlerimiz mahvolacak!"

"Kariyerlerimiz bu kadar önemli mi gerçekten?"

"Çocukluğumdan beri bunun hayalini kuruyorum,biliyorsun."

Hui Soojin'in elini bıraktı.Kırılmıştı.Kırılmıştı çünkü Soojin savaşmak istemiyordu.

Hui histerik bir biçimde güldü.

"Yine aynı şeyi yapıyorsun.O günkü gibi beni bırakıp gidiyorsun.Değil mi?"

"Hui.." bu sefer yaklaşan taraf Soojin olmuştu.Hui'nin yüzünü elleri arasına aldı.

"Yine beni bırakıp gideceksin,değil mi?"

Hui'nin gözleri dolmuştu.

Soojin alnını onunkine yaslayıp fısıldadı.

"Özür dilerim...özür dilerim..."

Soojin Hui'nin boynuna sımsıkı sarıldı.Sanki bir daha hiç sarılamayacakmış gibi içten ve şefkatle sarıldı.

Bir süre öyle durduktan sonra Hui Soojin'in ellerini üzerinden yavaşça çekti.

"Zaten kırdığın kalbimin üstüne basıyorsun.Bana aşık olduğunu sanmıştım.Ama asıl aşık olan benmişim."

Soojin ağlamaya devam ederken Hui arkasını dönüp yürümeye başladı.

İşte her şey başa dönmüştü.Yine birbirine kavuşmayı bekleyen iki kalbin sızlanışını dinleyeceklerdi.

Köprüden önceki son çıkışı kaçırmışlardı.

Çıkmaz sokağa varmışlardı.

BEN GELDİMMMMMM

FİNAL DEĞİL MERAK ETMEYİN

OOFF ÇOK ÖZLEMİŞİMMM🥺❣

Naabot mo na ang dulo ng mga na-publish na parte.

⏰ Huling update: Jul 08, 2020 ⏰

Idagdag ang kuwentong ito sa iyong Library para ma-notify tungkol sa mga bagong parte!

pour toujours;huijinTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon