Gittigin gibi gelme,ben geldiğim gibi gittim #snglibl#
Soğuk ve fırtınalı bir gecede çıktın karşıma ben tamir edeceksin zannederken nasılda parçalayıp gittin kimsesiz ve çaresiz
Gitmek kolaydı,öylece kaçmak kolaydı öyle ya bende kaçtım kendimden so...
Vedatın söylediği ile kendine gelmiş olacakki önüne baktı
- Tamam kapat deryayı arayıp onu alayım
+ Cenki de al
- Cenk burda değil
+ Tamam kimi getirirsen getir ama getir
Vedat Telefonu kapatmıştı emre bana dönüp
- Deryayı arar mısın ?
+ Ta,tabi Hızla deryayı arayıp hoparlöre aldım
- Efendim emre
+ Derya önemli bir işin yoksa kafeye yardıma gelebilir misin ?
- Tabi ama yağmur
+ Yağmur da gelcek
- Tamam ben hazırlanıp çıkayım
+ Yok sen çıkma hazırlan bekle ben yağmuru bırakıp seni almaya gelirim
- Tamam ben hazırlanıyorum
+ Çok teşekkür ederim derya
- Lafımı olur deli oğlan,hadi kapat
Telefonu kapatıp yola çevirdim kafamı yaklaşık 30 saniye sonra araba durdu ve gördüğüm manzara beni şoka uğrattı
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
- Hadi bakalım
Aldığım komutla arabadan indim
İçeri girdiğimizde bize Yaklaşan bir kız bana baktı ve sonra emreyi görünce
+ Mahvolduk emre bey
- Benim yarım saatlik isim var o süre zarfında mutfakta benim yerime ya- melek olacak.
ha ben he melek hiç bir şekilde ayırt etmeyin deryada gelince toparlarsınız zaten bende işim biter bitmez gelicem
Anladın degilmi burcu?
+ Evet emre bey
- Tamam şimdi burcu "Kafasını bana çevirip beni. süzdükten sonra"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
+ Bunlar la olmaz, benim kıyafetlerimi meleğe ver mutfağı göster bugün alfa o
Bana döndü + takıldığın bir şey olursa arkadaşlar yardımcı olur
- Tamam merak etme hadi sen git
Burcu beni giyinme odasına götürüp emrenin şef önlüğünü ve siyah askılı mutfak önlüğünü verdiği gibi giydim ve burcudan bir kep istedim
Bana verdiği yıldızlı beyaz üçgen önlüğü bağladıktan sonra mutfağa yöneldik
Mutfaktakiler bu kim edasıyla bana bakarken siparişi almaya gelen garsonlarda bana baktı
Burda sesi yükselmezsem toparlanamayacağımızı biliyordum bu yüzden sesimi olduğundan biraz daha yükseltip dikkatleri çekecek şekilde konuştum
+Arkadaşlar melek ben emrenin işi olduğu için buraya geldim onun yerine
Kimse emir verilmesinden hoşlanmaz ama bugün ben size sizde bana emir vereceksiniz
Kimse kırılıp darılmayacak mutfakta ses her zaman yükselir krizi düzeltmek yerine üzülüp mahvetmeyelim şimdiden herkezden özür dilerim
- Melek hanım fişler burda
+Köri soslu tavuk ve bolonez soslu makarna gelmiş kıyma et ve hangi dolapta ustam
Yönelttiğim soru karşısında mutfakta çalışan kişi olarak tahmin ettiğim 30 yaşlarındaki adam parmağıyla yanımda duran küçük dolabı işaret etti hızla etlere baktım çok şükür marine etmek üzere koydukları kaba julyen doğrayıp koymuşlar hızla tavayı alıp geçtim etten biraz alıp
Ocağa koyduktan sonra içine biraz yağ ilave ettim altını yaktığım ocakta pişerken başka bir tavaya biraz salça domates sosu zeytin yağı koyup birazcık pişirmeye bıraktım
Hemen fritöz'e bi miktar patates attım
Bu sürede etlere baktım pişmişlerdi denebilecek kadar iyilerdi içine biraz kekik,karabiber,köri sosunu ve tuzu attıktan sonra çevirmeye başladım ateşler çıkmaya başladığında
hızla tezgahta duran yeşil ve kırmızı biberleri yuvarlar şekilde kestim ve içine attım tavayı elimde attırarak malzemeleri alabora ettirdim
İçine kremayı ilave edip 10 saniye kaynattıktan sonra tabaktaki yerini almıştı
Hemen makarnaları sosun içine atıp onlarıda alabora ettikten sonra bolonez soslu makarnamıda tabakla buluşturdum
O kadar konsantre olmuştum ki yanımdaki adamın salataları hazırladığını son anda fark ettim
Patatesleride alıp koyduktan sonra zile bastım fişe bakıp "salon 23 çek " diye bağırdım bir yandanda diğer fişler gelmeye başlıyordu
Bir gurup gelmişti ki allahtan gelen gurup hep aynı yemeği istemişti
10 kişi içinden 8 i ızgara tavuk 2 si köfte istemişti hemen ızgarayı açıp ısınmasını beklerken tabakları açtım
Yanımdaki adama "pilâvları basar mısın"dedigimde
"Hakan diyebilirsiniz"
Cevap vermeden basılmış köfteleri ızgaraya yerleştirdim onlar pişerken küçük kaselere salataları doldurmaya başladım
Pişen ızgaraları ve köfteleri koyarken duyduğum sesle irkildim
- Biberle domatesleri unuttun
Gelen ses emrenin di hızla ızgaraya domates ve biber attı tabaklarla buluştuğunda servise hazırlardı
- Ben çıkacağım derya geldi melek siz biraz dışarda oturun
Hakan abiye döndü "Fazla müşteri yok melek biraz dinlensin sen bakarsın dime abi"
