4.Bölüm~

17.6K 531 71
                                    

Accidental PornStar

Rainizer~

4.Bölüm ‘Anlaşmalı oyuncak-2’

Birkaç gün önceki yaşantısına geri dönerse bir daha asla şikayet etmeyeceğine dair söz verdi Tanrı’ya.Ama biliyordu,şu saatten sonra geri dönüş yoktu ve Luhan,hiçbir zaman eskisi gibi olmayacaktı.

**

Eve adımını attığında arkasındaki ağrı yüzünden yaşantısına küfretti.Çoktan 1 hafta olmuştu ve Luhan günlerdir acı çekiyordu.Okulda birkaç saatte bir tuvaleti kullanması gerekiyordu,sonrada soluğu revirde alıyordu.Yorgunluktan göz altları çökmüştü.Her gün bir ton makyajla vücudundaki çürükler kapatılıp yeni izlerin önünü açıyordu.Morluklar uzun bir zaman boyunca geçmiyor ve hangi kremi kullanırsa kullansın acıları hafiflemiyordu.Tuvaletini tutmak konusunda sıkıntıları vardı ve bu gerçekten berbattı.Yönetmen ona altına bez bağlayabileceğini bile söylemişti ki Luhan bu fikirden nefret etmişti.Tanrı’ya,kendisini 3 ay boyunca ishal denen lanet şeyden uzak tutması için yalvardı.Şöyle bir durumda başına gelebilecek en kötü şey muhtemelen o olurdu.

Her şey bir yana en çok rahatsız olduğu şey notlarının şimdiden düşüşe geçmiş olmasıydı.Arkasındaki acıdan ötürü dersleri dinleyemiyordu.Ağrı kesici etkisini göstermeye başladığındaysa yeni bir penisin kıçına girmesiyle acı yeniden şiddetleniyordu.
Porno denen sektörde,şu an için minnet duyabileceği tek şey,yalnızca iki partnerinin olmasıydı.Diğerlerinin saatte bir eşi değişiyordu ve bir gün içerisinde onlarca erkekle yatağa girmek zorunda kalıyorlardı.Ancak Luhan ve parntneri olan JongIn,kusursuz çift anketinde en üst sırada yer alıyordu.Ah,elbette bu anket şirkete özgüydü ve yalnızca müşteriler oy kullanabiliyordu.Şu aralar Luhan zirvedeydi,yönetmen çok geçmeden kendisine bir üçüncü partner daha ayarlamak zorunda olduğunu söyledi.
Kris ve Luhan ikilisi de oldukça iyiydi ancak Kris Luhan’la beraber olmak istemiyordu.Normalde bu işin içindekilere seçme hakkı tanınmazdı ama o cüssedeki bir adama yönetmen bile karşı gelemiyordu.Kris’in birlikte olmak istediği tek kişi KyungSoo’ydu ama KyungSoo JongIn’in asıl partneriydi ve onunla olmak istiyordu.Ancak JongIn’de KyungSoo’yu istemiyordu.

Evet,porno denen sektörde akla hayale sığmayacak bir rekabet vardı.Partnerler çoğu zaman birbirlerinden memnunmuş gibi görünüyor olsa da geneli zorla beceriyor ya da beceriliyordu.Luhan kendisine düşebilecek en iyi eşe sahipti.
Luhan JongIn’i seviyordu.Çünkü o nazikti.Canını yakmıyordu.Elbette acıyordu ancak önemli bir acı değildi.Şiddetli ağrı nöbetlerinin asıl sebebi Kris’ti ki Luhan ondan nefret ediyordu.Onunki gerçekten çok büyüktü,ayrıca onu sertleştirmeyi başarabilen tek kişi KyungSoo’ydu.Luhan onunla yatması gerektiği zamanlarda onu uyarabilmek için dakikalarca dudaklarını penisi etrafında hareket ettirmek zorunda kalıyordu.
Bir an için KyungSoo’ya acıdı.Kris’in seks sırasındaki acımasızlığı KyungSoo’un narin bedenini parçalıyor olmalıydı.

**

Her şey bir yana JongHyun hala ortalarda yoktu.Luhan çoktan polise haber vermişti ancak hala bir yanıt alamamıştı.Zavallı çocuğun ailesinin umurunda olduğunu zannetmiyordu.Luhan onun ölmediğine emindi,ancak insan gibi yaşadığı konusunda aynı şeyleri söyleyemezdi.
Ne yiyordu,ne içiyordu,nerede kalıyordu?
Eskiden beri tanıdığı bir arkadaşı vardı.Ondan sık sık bahsederdi ancak JongHyun’un anlattığı tek şey onun çok iyi bir içici olduğuydu.’Bir abim olsaydı onu ancak bu kadar sevebilirim.’ Diyordu hep.Luhan arkadaşının,alkolik birini neden bu kadar çok sevdiğini hiçbir zaman anlayamasa da şimdi JongHyun’u bulmak için,o alkolik adamın adına ihtiyacı vardı.

‘Yeol…’ kelimesi belirdi önce zihninde. ‘Park Yeol.’ 
‘Bir ismi daha vardı.’ Düşündü kendi kendine.
Ama hatırlayamamıştı.

*

Ertesi gün okul beklediğinin aksine fazla hareketliydi.Sınıfına giden koridoru yarıladığında gürültüye de epey yaklaşmıştı.Sesler bağırış çağırışlardan ve kahkahalardan ibaretti.Yolu yürümeye devam ettikçe ağır küfürler işitti Luhan.Küfrü eden sesin sahibini tanıyordu.Bu grup arkadaşlarından biriydi.Kavga mı vardı?Ya da öğretmenlerden birine mi sinirlenmişti?Adımlarını hızlandırdı ve sonunda koridorun sonuna geldiğinde hayal ettiğinden bile fazla olan kalabalığı yarıp arkadaşlarının yanına ulaştı.Yerde bir çocuk yatıyordu.Luhan onu ilk defa görmüyordu.Daha önce birkaç kez karşılaşmış ama konuşmamışlardı.Bildiği kadarıyla sakin bir çocuktu.Her gün siyah ceket giyer kapşonuyla neredeyse tüm suratını gizlerdi.Peki böyle bir çocuğun burada ne işi vardı?Neden şu an bir grup serseri tarafından dayak yiyordu?Kendilerini merdivenin başından seyreden öğretmenlere göz attı.Kendi aralarında fısıldaşıyor hiçbiri de zavallı çocuğun durumunu umursuyormuş gibi görünmüyordu.Ne biçim özel okuldu burası böyle?Nasıl öğretmenlerdi bunlar?Luhan yerde yüzüstü yatan ve suratının görünen kısmı kırmızı bir sıvıyla parlayan çocuğu kaldırmak için koluna uzandığında yanındaki arkadaşlarından biri tarafından durduruldu.

‘’Ne yapıyorsun?’’ Bağırdı arkadaşı.Sesindeki siniri sezmek zor olmamıştı.

‘’Ona yardım ediyorum.’’

‘’Bir ibneye yardım mı edeceksin,Luhan?O bir fahişe.Kıçını satılığa çıkaran siktiğimin beş para etmez gurursuz homolarından biri.’’

Luhan önce yerde yatan çaresiz çocuğa sonrada kaşlarını çatmış sinirli arkadaşına baktı.

‘Bu kadar yanlış olan ne?’ demek istedi bir an.Sonrada aklından böyle bir şey geçirdiği için kendisine küfretti.Çocuğun koluna uzanan elini hızla geri çekmiş,yumruklarını sıkıp,nefesini tutmuştu.Şu an damalarlarını zonklatan his de neyin nesiydi?Öfkelendiği kişi kimdi?
Ağzı gözü kan içinde olan çocuk muydu onu sinirlendiren,yoksa ona bu şekilde muamele eden dostum dediği insanlar mı?
Bakışlarını arkadaşına çevirdiğinde,yüz ifadesinin yumuşadığını görmüştü.Muhtemelen Luhan’ın verdiği tepki hoşuna gitmişti ki sırıtıyordu.

‘’Bir tekme de sen atmak ister misin,dostum?’’ Sordu öteki arkadaşı Luhan’ın bakışlarını yeniden yerdeki bedene çevirmesine sebep olmuştu.
Kafasını iki yana salladı.

‘’Muhtemelen bir sonraki darbede ölür.Katili ben olmak istemiyorum.’’ Sesinin titrememesi için bariz bir çaba gösterdi.Yumrukları titremeyi sürdürüyordu ve onları gizlemek için pantolonunun cebine koymak zorunda kalmıştı.

‘’Sınıfa gidiyorum.Fazla oyalanmadan gelin.Bu dersi de kaçırırsanız sınavda hiçbir şey yapamazsınız.’’ Konuyu değiştirmeye çalışmıştı ve başarılı da olmuştu.Kalabalık yavaş yavaş dağıldı ve herkes sınıfına gittikten sonra Luhan arkadaşlarına derse girmeden önce tuvaleti kullanması gerektiği bahanesini uydurdu.
Herkes gitmişti,koridor boştu.Zil çalmadan sınıfa girmesi gerekiyordu yoksa dersin hocası kendisini içeri almazdı.Ama aynı zamanda kendinden geçmiş bedeninde icabına da bakmalıydı.Bu onun vazifesi değildi belki,ama sadece birkaç saniye için kendisini onun yerine koymuştu.Eğer gay pornosu sektöründe çalıştığı öğrenilseydi,şu an yerde kan kusan kişi Byun BaekHyun değil,kendisi de olabilirdi. 

*

Derse saniyelik bir zaman kala yetişti.Fizik öğretmeni kendisine çatılmış kaşlarla bakarken Luhan yalnızca kafasını eğip özür dilemekle yetinmiş ve çantasını sırasına atıp sesli bir nefes bırakmıştı.Yorgundu.BaekHyun denen çocuğu gizli gizli revire götürmeye çalışırken gerçekten çok fazla enerji sarfetmişti.

‘’Hey Lu…’’ Arkadaşları kendi aralarında gülüşürken Luhan tamamen nefes alıp vermeye odaklanmıştı.

‘’Tuvaleti işemek için kullanmadın değil mi?Sabah masturmasyonun yarım kalmıştı ve sen de onu okulda tamamladın?’’ Arkadaşlarından biri sesli bir kahkaha attığında öğretmen onların oturduğu bölgeye doğru elindeki pilot kalemi fırlattı.

‘’Bir kez daha sesinizi duyarsam hiç acımam topluca müdürün yanına yollarım sizi.’’

Ders başlayalı neredeyse 10 dakika olmuştu ancak arkadaşları 10 dakika önceki meraklarıyla Luhan’ı süzmeye ve ondan bir cevap beklemeye devam ediyorlardı.En sonunda dayanamayıp patladı.

‘’Ne var?!’’ 

‘’Kimi düşünerek kendini çektinde sınıfa geldiğinde bile nefesin düzene girmemişti Lu?’’ 
Ve yine aynı gülüşmeler…

‘Kahretsin!’ Söyledi duyulamayacak kadar kısık bir sesle.Hafta boyunca arkadaşları onunla ‘masturbasyon çocuk’ diye dalga geçecekti ve Luhan tüm bu şeylere tahammül etmek zorundaydı.
Lanet!Lise gerçekten de boktan bir yerdi.

*

O günün akşamı yönetmen Luhan’ın partneriyle ilgili söylenip durdu.Ekipte ona uygun birinin olmadığından ve en kısa sürede yeni birini bulamazsa elde edilen gerilin %15 oranında düşeceğinden yakınıyordu.
Luhan bu gece birinin altına girmeyeceği düşüncesinin verdiği mutlulukla tek kişilik kahverengi koltuğa oturup arkasına yaslandı.Bir süre kestirecekti,en azından yönetmen onu çağırıncaya kadar.Eve gittiğinde fazlasıyla yorgun oluyordu ama ağrıları yüzünden uyuyamıyordu.Ancak şimdi ağrısı yoktu ve eğer iş çıkmazsa evine erken dönebilirdi.Yalnızca 2 ay,2 hafta ve 6 gün kalmıştı.Dayanabilirdi ve dayanacaktı da.

*

‘’Luhan’’ Seslendi Kai,ancak Luhan onu duymuyordu. ‘’Luhan.’’ Tekrarladı yeniden,bu defa daha sesli söylemişti.Luhan dişlerini gıcırdadıp sol gözünü araladı.Ne zamandır uyuyordu?
Kollarını öne doğru uzatıp gerindiğinde JongIn kıkırdadı.

‘’Çok para etmene şaşmamalı.Gereğinden fazla sevimli bir sürtüksün.’’

Luhan huysuzca homurdandığında JongIn suratını yeniden eski haline getirdi ve pek hoş olmayan bir ifade takındı.
‘’Ne oldu?’’ Sordu Luhan uykulu bir sesle.Sesi boğuk çıkmıştı.

‘’Hazırlanman gerekiyor.Biraz daha oyalanırsan piç herif sinirlenecek.’’

‘’Bu defaki ne kadar sürecek?’’ Sordu Luhan.Sesi küçük bir çocuğunki gibi mızmızdı. ‘’En azından seninle olacağım JongInnie.Kıçım yabancı bir penise onay verebilecek durumda değil.’’

JongIn dudaklarını birbirine bastırıp kafasını önüne eğdiğinde Luhan ters giden bir şeyler olduğunu anlamıştı.Kaşlarını çatıp elini esmer olanın omzuna koydu.

‘’Sorun ne?’’

JongIn sesli bir soluk bıraktığında Luhan sabırsızlanmaya başladığını hissediyordu.Tam yeniden konuşmak için ağzını açacaktı ki JongIn ondan önce davrandı.

‘’Partnerin ben değilim,Luhan.Yönetici…yeni birini bulmuş.Ama endişelenme.Yaşlı değil.Aksine genç ve oldukça iyi görünüyor.Onu seveceksin.’’

Luhan’ın gözleri istemsizce dolduğunda JongIn yalnızca ‘Üzgünüm.’ Diye mırıldanmakla yetindi.

‘’Şaka yapıyorum,de.’’ Söyledi Luhan.Sesi öyle kısıktı ki kendisi bile duymakta zorlanmıştı.

‘’Fazla uzun sürmez Luhan.Saat geç olduğu için yönetmen erken bırakacaktır.O yüzden,acele et ki eve bir an önce gidebilesin.’’

‘’ŞAKA YAPIYORUM DE!’’ Çığlığı tüm stüdyoda yankılandı.JongIn onu susturmaya çalışmış ancak başarılı olamamıştı.Koşar adımlarla stüdyoya yürüdü ve perdeyi sertçe çekip ellerini yönetmenin yakasına yapıştırdı.

‘’Yeni birini istemiyorum.JongIn’den başka kimseyle olmayacağım tamam mı,orospu çocuğu!Hiç kimseyle!’’

‘’Geç kaldın.’’ Söyledi yönetmen düz bir tonda. ‘’Çoktan yeni biri bulundu bile.Ayrıca…kimse sana itiraz etme hakkı tanımıyor sürtük.Bu cesareti kimden alıyorsun merak ediyorum?’’

‘’Hah!Çekmeyeceğim piç kurusu.Ne bok yerseniz yeyin.Bu kadar,bir daha asla buraya adımımı atmayacağım.’’

‘’Sanki bizde peşini bırakırmışız gibi.Kurtulmanın hiçbir yolu yok aptal.Elindeki azıcık parayla nereye kadar kaçabilirsin ki?Ayrıca…bursundan vazgeçemeyecek kadar korkaksın.Biz inle dediğimizde inlemek ve ağla dediğimizde ağlamak zorundasın.Sen sadece bir oyuncaksın,orospu.Seks oyuncağı.Şimdi git ve hazırlan.Onun altında atacağın çığlıkları duymak için sabırsızlanıyorum.’’

*

~Accidental PornStar~Where stories live. Discover now