ORMANTİK ÖKÜZÜM

27. BÖLÜM

Bu bölüm yalnızca Hazal'dan anlatılacak.

HAZAL

    Kaan bu sözlerim karşısında donup kalmıştı.

"Kaan bir de onun açısından bakmayı dene."dedim. Kaan iki elini de saçlarından geçirdi ve:

"Öykü uyanırsa haber verirsin."dedi ve arabasına binerek gitti. Öykü'nün odasına gittim. Artık kız ne içmişse odası leş gibi kokmaya başlamış. Camı açtım ve oradan ayrıldım. Emir'i aradım:

Emir= -         Hazal =+

- Güzelim?

+ Ne yapıyorsun?

- Doslayarla uğraşıyorum sen?

+Hiç sesini duymak istedim.

-Bak sen.

+ Hayırdır cnm olamaz mı?

-Peki bir şey söylemedim.

+ O zmn sana kolay gelsin.dedim ve kapattık. Bugün çok yorucu bir gündü saate baktığımda 23.15ti. Pijamalarımı giydim ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

*************

    Sabah uyandığımda banyoya gittim  rutin işlerimi hallettim ve giyindikten sonra telefonumu ve çantamı alarak aşağıya indim. Tam kahvaltı hazırlamaya başlamıştım ki telefonuma bildirim gelince baktım. Emir'den mesaj gelmişti.

Kimden: Odunummm
Uyandın mı?

Kimden: Odunummm
Dışarıda seni bekliyorum kahvaltı yapıcaz.

Kime : Odunummm
Sana da günaydın. Bana 2 dk ver. Yazdım çünkü Öykü'nün gittiğimi bilmesi gerek. Öykü'nün odasına girdim ve yanına yaklaşarak:

"Öykü biz Emir ile dışarıda kahvaltı yapacakmışız."dedim. Öykü yastığa sarılırken henüz uyanmamıştı.

"Hı hı."dedi.

"Öykü bugün iş var. Uyanınca kahvaltını yap. Ben gidiyorum."dedim.

"Hı hı"dediğinde gözlerimi devirdim ve odasından çıktım. Çantamı alarak dışarıya çıktım. Emir cool bir şekilde arabasına yaslanmış ve sigara içiyordu. Bana bakarak sigarasaından derin bir nefes daha çekti ve yere atarak ayağıyla söndürdü. Ona doğru gittim ve:

"Sabah sabah içme şunu."dedim.

"Hadi Hazal açım. Bin arabaya."dedi ve sürücü koltuğuna oturdu. Öküz ne olacak insan bir kapımı açar bunda o zahmet yok. Hemen arabaya bindim ve yolculuğumuz başladı.

*******

    Yol boyunca hiç konuşmadık. 15 dklık bir yolculuğun ardından dışardan çok küçük ve sevimli bir cafeye geldik.

"Emir burası çok güzel."dedim. Emir elimi tuttu ve:

"Beğenmene sevindim güzelim."dedi ve içeriye girdik. İçi de dışı kadar güzeldi. Duvarlara küçük tahtalar yapıştırmışlar. Emir siparişleri verirken bende bunları incelemeye başladım. Bu tahta parçalarının üzerine İnstagram hesabı, isimler, takımlar vs.yazıyordu. Arkadan bir ses:

"Siz de yazabilirsiniz."dedi. Arkama baktığımda çok yakışıklı olmayan ama gideri olan çocuk bana tebessüm ederek bakıyordu.

"Güzelim bir şey mi oldu?"diye sordu Emir al işte yine kıskançlık krizleri başladı.