iki;; başbaşa

1K 157 13
                                    

öğrenci woo seung,

bugün ikinci dersimiz için sınıfa girdiğimde sınıfta sadece senin olduğunu görüyorum. zaten dört kişisiniz, geri kalanlarınız nerede anlayamıyorum.

başını sıraya koyduğun için uyuyup uyumadığını anlayamıyorum. yanına gelip gelmemekte çekinsem de sonradan dolaşıp yanına geliyorum.

gözlerin açık olduğu için beni görünce korkup ayağa kalkıyorsun. eğilip selam verişini izliyorum. ses tonunu çok merak ediyorum, acaba ses çıkartabilir misin?

sıranda duran kağıdını alıp kalemle bir şeyler yazdıktan sonra aceleyle kağıdı bana uzatıyorsun.

'diğerleri sigara içmeye çıktılar, lütfen kimseye söylemeyin. zilin sesini duymamış olmalılar.'

samimi itirafın beni şaşırtsa da başımla onaylayıp elimi uzatıyorum kalemi almak için.

pembe kalemini bana verdikten sonra bakışların yüzümde geziyor. bu kadar sert bakmanı anlayamıyorum.

'ben nam joon, ingilizce derslerinden seni muaf tutacağım.'

yazdığımı okuyup kaşlarını çattığında yanlış bir şey yaptım mı diye kısa bir an kendimi sorguluyorum.

elimdeki kalem ve kağıdı sinirle aldıktan sonra hızlıca bir şeyler yazıyorsun, yazarkenki mimiklerini inceliyorum. sinirini ifade edemediğinden hızlı hızlı yazman beni üzüyor.

'bay kim, lütfen ingilizcemi geliştirmek için bana özel ders verin.'

kağıda yazdığın cümlenin ingilizce olmasına şaşırdığımı görünce kısa bir anlığına gülümsediğini görüyorum.

iç çekip başımla onaylıyorum ve yazıyorum.

'iyi geçinelim.'

-ingilizce öğretmenin nam joon.

hagsaeg;; namjoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin