yedi; odadaki özel ders

645 75 51
                                    

öğrenci woo seung,

okuldaki ders bitince diğer üç öğrencinin çıkmasını bekliyorum. üçü gittiğinde eşyalarını çoktan toplayıp yanıma geldiğinde gülümseyip başımla gitmemiz gerektiğine dair bir işaret veriyorum.

ilerlemeye başladığımda kolumdan çekiştirip not defterine bir şeyler yazıyorsun.

birlikte çıkarsak anlayabilirler, beni arka kapıdan alın

neden vip sınıfında olduğunu bir kere daha anlıyorum. kapıdan çıktığında birkaç dakika sonra ben de çıkıp arabamı almak için aşağıya iniyorum.

arabayı hareket ettirdikten sonra etrafta birinin olmadığına emin olup seni almaya geliyorum. beni gördüğünde hızlıca arabaya biniyorsun.

"üşüdün mü?"

cevap almadığımı fark edip gözlerimi yoldan ayırıp camdan dışarıyı seyreden sana dönüyorum. tekrardan bir aptal olduğumu fark ediyorum ve geri yola dönüyorum.

yakın olan evine geldiğimizde gülümseyerek arabadan iniyorsun. içeri girdiğimizde evin sessizliğiyle evde annenin olmadığını anlıyorum.

mutfak olduğunu düşündüğüm yere gittiğinde koridorda dikiliyorum. o sırada gözüm duvardaki fotoğraflara takılıyor.

normal bir lise öğrencisisin, konuşamaman bana garip geliyor. saçma düşündüğümü biliyorum.

elindeki tepsiyle yanıma geldiğinde seni takip etmem gerektiğini anlayıp peşine takılıyorum.

odan fazla pembe, bu komiğime gidiyor.

masaya bir sandalye daha çekmemi işaret ediyorsun. masaya koyduğun tepsideki noodlellar acıktığımı fark ettiriyor.

yan yana oturduğumuzda kasenin birini önüme koyduğunda teşekkür için başımı eğiyorum. iştahla yediğin tabağı bitirene kadar seni izliyorum. nedense hareketlerin tatlı ve komik geliyor.

cebindeki not kağıdını çıkartıp hızlıca bir şeyler yazıyorsun.

bay kim, hızlı olur musunuz?

kağıdı alıp senin yazdığın gibi ingilizce yazıyorum.

düşünürüm

gözlerini büyütüp yeniden kağıdı alıyorsun.

size para ödüyoruz.

ciddi olup olmadığına bakıyorum, otuz iki dişinle güldüğünde ben de gülüyorum.

ingilizcen düşündüğümden daha iyi, japonca hakkında bir şeyler biliyor musun?

alfabeyi ve okumayı biliyorum.

çantamdan sana hazırladığım japonca dosyasını veriyorum.

hem japoncanın hem de ingilizcenin gelişmesi için açıklamaları ingilizce hazırladım. bugün ilk 10 sayfasına çalışmanı istiyorum, zor bir şey yok.

heyecanla dosyayı açıyorsun. bunun için sevinmiş gibisin.

teşekkür ederim

saçlarını toplarken aklıma o düşünce geliyor ve sormadan edemiyorum.

sesini duymak istiyorum

birdenbire yüzün düşüyor, yazıyorsun.

ben de sizin sesinizi duymak istiyorum

ne diyeceğimi bilmiyorum, yazmak yerine dosyanın ilk sayfasını açıp derse başlıyorum.

bir gün seninle şarkı söylemeyi ve seslerimizin karışmasını istiyorum, neden bilmiyorum.

-ingilizce öğretmenin nam joon.



+
merhabalar herkese
uzun uzun uzun zamandır hiçbir kitaba bölüm yazmadım bunun için özür dilerim. kurgularımı bile unutmuşum ama bundan sonra daha sık bölüm atmaya çalışacağım.

sizlerle daha çok konuşmak arkadaşlık kurmak istiyorum, instagram hesabınız varsa yazarsanız size geri dönüş yapacağım

çokça bolca kocamanca öpücükler ❤️

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 05, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

hagsaeg;; namjoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin