21.

71 11 5
                                        

"JAKUZI NEREDE?!"

Shizuo eve vardıklarında hemen İzaya'yı kolundan tutup çekiştirerek banyoya soktu kapıyı kapatmak için onun kolunu bıraktığındaysa, daha Shizuo ne olduğunu anlayamadan İzaya sıvışmıştı bile.

"BURAYA GEL PİRE!"

Shizuo da tekrar yakalamak için peşinden gittiğinde İzaya konuştu;

"Shizu-chan şimdi olmaz."

"Nedenmiş o be?! Aklıma soktun çoktan.Soyun."

"Olmaz çűnkű gidip kendime bilgisayar ve telefon alacağım her şeyden őnce. Eğer şimdi beni rahat bırakırsan işlerimi hallettiğimde sana buraya gelmeden őnce saydıklarımdan daha fazlasını bile bekleyebilirsin benden."

"Daha fazlası...."

Shizuo'nun hayal gűcű devreye girince istemsizce sırıttı;

"İşlerini hemen hallet ve ge-- oi dur biraz! Şu Yuu denen herifle buluşmayacağının bir garantisi yok. Ben de senle gelicem pire."

"Bana avukatı kıskandığını sőyleme sakın."

"Adamla vedalaşırken boynuna sarılıp "űstűn yeteneklerinizden dolayı bu işi bu kadar çabuk halledebildik, Çok iyi gőrűndűğű kadar yetenekli de olan bir avukata denk geldiğim için çok memnunum hakikatten." DEDIN AMK BŐCEĞİ.
KISKANMAYI BIRAK, ŐLDŰRMEDİĞİM İÇİN ŞANSLI!"

"Hahahahahahahahahahah~ Shizu-chan aslında onu orda dőversin de ben biraz eğlenirim diye dűşűnműştűm. Ama bu tepkin de gőrűlmeye değerdi tabi~ Neticede bir elindeki parmak sayısını unutan bir adamken kurduğum senin standartlarına gőre 'uzun' bir cűmleyi harfiyen aklında tutmuşsun."

Shizuo sinirli bir şekilde , İzaya'yı başının iki yanından tutup kendine çektikten sonra bir sűre őpűp bıraktı.

"İstediğin kadar boş konuş ben de geliyorum. Hadi yűrű de ne yapacaksan halledelim."

***

İzaya istediklerini alsın diye gittikleri tecno shoptan kendine 3 bilgisayar ve 18 telefon seçmiş , 19. yu sepete koymak űzereyken  Shizuo o telefonu elinden aldığı gibi yere çarpıp , sertçe űzerine basarak ezdi;

"YETER. "

"Telefonları ezip űstűnde zıplamayı seven benden başka biri daha olabileceği kimin aklına gelirdi?"

"Telefon ezmeyi sevdiğimi kim sőyledi seni manyak. Paranı savurmayı kes."

"Shizu-chan para savurmayı kes diyorsun ama şimdi senin yűzűnden o telefonu almadan parasını ődeyeceğiz. Daha mı iyi oldu bu şimdi?"

"Kes sesini İzaya, şunları alıp çıkalım. Alışveriş manyağı kadınlar gibi davranıyorsun."

"Aslında bir şeylere zarar vermenin őzelliklede kamu mallarına sana maddi olarak ne kadar zarar verdiğini farkedebilseydin belki şimdi senin de sağlam bir birikimin olurdu. Tom'un çalıştığı tefecinin adamlarına verdiği maaşlardan haberim var."

İzaya konuşurken sepetine bir kaç kamera ve dinleme cihazı ekledi.

***

Akşam eve vardıklarında , İzaya salondaki bűyűk masa űzerine bilgisayarlarını kurdu;

"Shizu-chan bu eve taşınmamızın bir kaç sebebi var. Birincisi, senin evin kamera ve dinleme cihazı yuvasıydı, beni ofisimde bulduğunu sőylemiştin bűyűk ihtimalle ofisim de őyle. Bu evde henűz kamera olduğunu sanmıyorum. Benim aklımdan geçenlerin bu noktada ne kadarını bilip kontrol edebildikleri meçhul ama riske atamayız. Bu yűzden aldığımız kameraları ben değil sen yerleştireceksin, kamera yerlerini ben bilmeyeceğim. Mantıklı yerlere koyacağını umut ediyorum. "

"Tűm gi--"

"Dediğim gibi riske atamayız kameraları yerleştirirken evde durmayacağım bile. Sadece seçeceğin yerleri iyi dűşűn. Bilgisayarlardan birini sana alıp tűm kameraları ona kurdum, sen kameraları yerleştirip açtıktan sonra , sık sık gőrűntűleri kontrol edeceksin. Ve o bilgisayarı koruduğundan çaldırmadığından ve gőrűntűlerin silinmediğinden emin olacaksın. Eğer seni beni őldűrmekle tehtit ederlerse bile buna aldanma, bebek olana kadar bir sorun çıkmayacağından emin olabilirsin, Ses kayıt cihazlarına gelince aslında onları da sadece sen bilsen iyi olurdu, ama kapı ve pencere kollarına takıp, her kendi kapı ve pencere açışımızı not etmeyi akıl edemeyeceğine emin olduğum için sőyleme gereği duydum. Aldığım telefonlardan ikisini, dinlenmeni őnlemek için gerekli sistemi kurduktan sonra , sana vereceğim. Gőrűşmen gereken kişilerden biri Namie diğeri Anne Saikalardan biri Haruna. Sana vereceğim telefonlarla başka hiç bir gőrűşme yapmayacaksın bir telefonu Namie diğerini Haruna ile iletişime geçmek için kullanacaksın. Ne konuştuğunuzu da bilmeyeceğim. Bu yűzden toplasan 3 tane olan beyin hűcrelerinin 3 űnű de tamamen kullanarak mantıklı şeyler konuş."

Shizuo yine saçma bir hakaret yemiş gibi hissetse de sinirlenmek yerine başını peki anlamında salladı.
İç çekip İzaya'nın başının arkasından saçlarını karıştırdı.

"Boynundaki amına kodumun bombasından kurtulmadıkça, bu işin sonu ne yaparsak yapalım pek iç açıcı gőrűnműyor."

"Eh çocuk olana kadar bu işi çőzersek sorun kalmaz. Neyse Shizu-chaan ben dışarıda beklerken sen yapacaklarını yap.İşlerini ne kadar çabuk halledersen hoş bir ambiyansla jakuzi ődűlűnű o kadar çabuk alırs--"

"....HEMEN ÇIK DIŞARI O ZAMAN."

Shizuo İzaya'yı kucakladığı gibi kapı dışarı bırakıp kapıyı yűzűne çarpıp kitledi.


DeliWhere stories live. Discover now