13.BÖLÜM

221 13 0
                                    

Ayrılık yaşayan aşık insan, en ufak şeyde kalbini kanatır. Bazen şarkı sözleri yüreğine dokunur ve o an ağzı değil gözleri konuşur. Aşkının büyüklüğü gözlerinden düşen damlalara karışır. Ruhu yıkanır o damlalarla. Sevdiği insanın varlığı dolup taşar tüm bedeninde. Ondan geriye birşey kalmaz. O an sadece aşık olduğu insan kalır. Beyni oyunlar oynar. Her anıyı normalde hatırlamayacağı kadar detaylı hatırlarsın. O an yaşarken değerini bilmediğini anları özlersin. Ne çok kayıp vermişim ben diyede kendini suçlarsın. Çünkü o insana doyamamışsındır. Doya doya kokusunu içine çekememişsindir. Doya doya gülememişsindir. Ne gecen kalmıştır, nede gündüzün. Kimsenin saramayacağı derin yaralar açılmıştır ruhunda. Kimse anlayamaz seni. Herkese inat iyiyim dersin "birşey yok, herşey yolunda"dersin ama kimse bilmez yorgunluğunu ,kırılmışlığını ,paramparça oluşunu onsuz yarım kalışını senin onun için içten içe yok olduğunu kimse bilmez. Anlayamazlar ki seni. Nereden bilsinler mert için herkesten uzaklaştığımı. Gözlerimi açmış etrafa bakınarak düşünüyordum boş boş. Sessizlik kimse yok. Yalnızdım. Şuanda da tek istediğim oydu. Kerem'i bırakıp gitmiştim. Aileme yüz dönüp gitmiştim. Ne yapmam, nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum. Fakat bildiğim tek şey Mertsiz olmadığıydı. Pek eşya olmasada gecenin karanlığında koltuk, tüp antenli televizyon falan birçok eşyayı fark edememiştim. Şuan herşeyi net seçebildiğim için birçok şeyide fark ettim. Etrafıma bakındığımda yüksek ağaçların arasından sızan güneş oldukça harika bir manzara sunuyordu bana. Kuşların ritimli cıvıltıları kulaklarımı doldururken halimden hoşnut bir tavırla derince bir nefes aldım. Gülümsemem genişlerken burada tek başıma ölebileceğimi düşündüm.

Manzara beni benden alıyordu çünkü. Karnımdan gelen seslerle aç olduğumu hissettim. En son ne zaman yemek yediğim aklıma gelince yüzümü buruşturdum. En son keremle kahvaltı yapmıştık. Biran umut aklıma geldi meraktan delirmek üzeredir abim. Annemi ve babamı düşünemiyorum bile onlara bunu yaşatmam çok büyük haksızlıktı. Fakat kaybolmuştum demi evet kaybolmuştum. Şaka makada ben ne yapacaktım burada ya beni burada kurtlar , aslanlar yerse kimse duymaz ki sesimi.

Korkumu bir kenara bırakıp telefon vs. Bulmak için evi karıştırdım. Evde telefona benzer hiçbirşey bulamadım sadece eski filmlerden kalma bir telsiz. Çalıştığını sanmıyorum bile. Televizyonun antenleriyle oynayıp çalıştırmaya çalıştım fakat televizyonu çalıştırmaktada pek başarılı olduğum söylenemezdi. Evi biraz daha karıştırdıktan sonra mumlar ve açılmamış birçok kibrit kutusu buldum. En azından geceyi karanlık geçirmeyecektim. Karnımın aç olduğuna kanaat getirip, yiyecek birşeyler bulmak için evin çevresinde mantar vs yenilebilecek otları bulmak için keşfe çıktım.
Şanslı günümdeyim sanırım, yenilebilen mantarlar bulmuştum heyecanla ağaç eve geldim yükümden dolayı gıcırdayan çivileri aldırış etmeden eve girdim. Evi karıştırıken bulduğum bıçak ve tavalarla yemeğimi yapacaktım. Mantarları doğrayıp tavaya aldım. Kibritle tüpü yakıp yemeğimi ateşe aldım. Tüpün dolu olduğu için sevinç nidalarından hiç bahsetmiyorum bile. Yemeğimi pişirip afiyetle mideme yerleştirdim. Karnım tamamiyle tıka basa doluydu. Televizyonla biraz ilgilenip çalışması için çok uğraş sarfetmiştim fakat gene başarılı olamamıştım . Televizyondan umudumu kesip telsizi elime alıp rastgele tuşlarla oynamaya başladım. Telsizden hiçmi hiç anlamazdım. Kafama göre tuşlarla oynuyordum. Aniden telsizden ses gelmeye başladı.
Hangi tuş sayesinde olduğunu bilmiyorum ama bir an önce konuşmazsam bu fırsatı birdaha yakalayamayacağımı düşünürek.
"Ses deneme beni duyan varmı ordamısınız. "
Telsizden bir süre ses gelmedi daha sonra
"Evet bayan duyuyoruz sizi"
Sevincimi arka plana atıp
"Kayboldum ben nerede olduğumu bilmiyorum lütfen bana yardım edin. Ormanlık biryerdeyim. Lütfen beni bulun"
"Sakin olun bayan sinyalden sizi kısa sürede bulacağız"
Telsize aniden birşeyler oldu. Kendi kendine sesler çıkarmaya başladı. Daha sonra kapandı. Hafif gelen yanık kokusu da bozulduğunu destekliyordu. Ne kadar uğraşsamda açamamıştım birdaha telsizi.

İnşallah bulurlar bari beni. Tek tesellim en azından bulabilme gibi bir ihtimalleri vardı. Eski filmlerden kalma dediğim telsiz resmen hayatımı kurtaracaktı. Pencereye emin adımlarla yürüyüp ağaçların arasından batmakta olan güneşin eşşiz güzelliğini izlemeye koyuldum. Burada herşeyi daha fazla düşünme fırsatı yakalamıştım. Herşeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüştüm. Anıları ilk defa bu kadar derinden hissetmiştim. Şuan sadece anılar ve yalnızlığımla beraber doğayla iç içeydik varmıydı bizden mutlusu şimdi?

Gene ben gene ben Nasılsınız arkadaşlar bölümler dediğim gibi hızlı geliyor sanırım. Okumayı ve takipte kalmayı ihmal etmeyin. Hepinize ayrı ayrı kucak dolusu öpücükler. 😘😘😘😍😍😘

Sebebi Sensin  (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now