4.0

453 52 45
                                    

''Dediğim gibi çocuklar ödevleri gelecek hafta istiyorum. Tamam mı?''

Çalan zilin sesiyle kitaplarımı toparlayıp sınıftan çıktım. Başım deli gibi ağrıyordu ayrıca midem de pek iyi sayılmazdı. 

Neyse ki son ders de bitmişti. Şimdi eve gidecek yatağıma uzanıp müzik dinleyerek melankolik düşüncelere dalacaktım. 

Kitaplarımı dolabıma atıp hızlıca okuldan çıktım. Kimse ile uğraşacak halim yoktu. 

Eve doğru yürürken telefonumu çantama attım. 

Canım feci şekilde hem tatlı hem ekşi hem de baharatlı şeyler yemek istiyordu, ama şu an evdeki stoğumun durumunu hatırlayamıyordum. Üzüntü ile suratımı asıp evimizin bir sokak üstünde olan markete gitmeye başladım.

Bokboğaz olmak büyük bir sorundu.

Markete girip sevdiğim abur cuburları elektrikli süpürge gibi raflardan süpürüp kasaya geldim. 

Ben ayakkabılarımı incelerken arkamda iyice sıra birikmeye başlamıştı. Sıra bana gelene kadar çantamdan paramı çoktan çıkarmıştım bile. Ben aldıklarımın parasını kasiyere uzatacakken arkamdan başka bir el benim yerime parayı uzattı. 

Şaşkınlıkla arkamı dönüp parayı uzatan kişinin kim olduğuna baktım. 

''Buna gerek yok.''

Ariana kendi aldığı şeyleri de kasiyere uzatıp bana gülümsedi. 

''Boş ver içimden geldi.''

Üstelemeden aldıklarımı poşetleyip marketin çıkışına ilerledim. Ariana'da hemen arkamdan geliyordu. 

''Eve mi gidiyorsun?''

Paramı geri çantama koyarken başımı salladım.

''Evet.''

''İstersen birlikte bir şeyler yapabiliriz. İster misin?''

''Çok teşekkür ederim ama bugün kendimi pek iyi hissetmiyorum. Eve gidip uyuyacağım.''

''İyi misin? Ne oldu?''

''Önemli bir şey değil sadece başım çok ağrıyor.''

''Anladım solgun görünüyorsun zaten. Yapabileceğim herhangi bir şey var mı?''

''Hayır çok teşekkür ederim.'' 

''Sen nasıl istersen. O zaman daha sonra görüşürüz.''

Ariana bana doğru gelip bana sıkıca sarıldı. 

Tek elim dolu olduğu için boş olan kolum ile ona sarıldım.

''Görüşürüz Ariana.''

Ariana benden ayrılıp benim yolumun tersi yöne gitmeye başladı.

Hızlıca eve gelip üstümü çıkardım ve pijamalarımı giyip yatağıma uzandım. Laptopumdan The Originals'ın kaldığım bölümünü açıp izlemeye başladım bir yandan da marketten aldığım abur cuburları tıkınıyordum. 

Bu hayat Joseph Morgan olmadan çekilecek gibi değildi. 

Bir kaç bölüm The Originals izledikten sonra bastıran uykumla laptopumu kapatıp gözlerimi kapatıp yatağıma iyice yayıldım. 

''Camila uyan ve şu telefonuna bak lütfen!''

Annemin sesiyle yerimde huzursuzca kıpırdandım.

''Camila! Uyan diyorum sana Luke diye biri arıyor. Belli ki önemli bir şey ki bu kadar aradı.''

Beni omzumdan sertçe dürten eller ile istemeden de olsa gözlerimi açtım.

''Efendim anne?''

Yavaşça yatakta doğrulup anneme baktım.

''Luke diye biri arıyor. Önemli bir şey sanırım. Al cevap ver.''

Annemin bana uzattığı telefonu alıp sesini kıstım.

''Tamam teşekkür ederim.''

''Ayrıca biz dışarı çıkıyoruz. Gelmek ister misin?''

''Hayır.''

Annem bir şey demeden odadan çıkıp gidince sıkıntı ile ofladım. Susan telefonum tekrar çalmaya başlamıştı.

Telefonumu tamamen kapatıp yatağımın üstüne attım.

''Camila biz çıkıyoruz.''

Aşağıdan gelen annemin sesi ile aşağı kata indim ve merdivenlerin sonuna oturdum.

''Gelirken bir şey ister misin prenses?''

''Hayır baba teşekkür ederim.''

Babam yanıma gelip şakağıma bir öpücük kondurdu.

''İyisin değil mi?''

''İyiyim baba sadece şimdi uyandım ve biraz uyku sersemiyim o kadar. Okulda yorulmuşum.''

''Pekala.''

Annem çantasını eline alıp kapıyı açtı. 

''Görüşürüz.''

''Görüşürüz anne.''

Onlar dışarı çıkınca merdivenlerden kalkıp salona geçtim. Ben tam koltuğa oturacakken kapı çaldı. 

Oflayarak geri kapıya gittim ve kapıyı açtım.

''Ne unutmuşsun anne?''

Kapıdaki kişi bana mahçupça bakıyordu. 

''Ne işin var senin burada?''

Bir gün bu hikayeyi yazan kıza demişler ki ''Bu kitap hakkında en sevdiğin şey ne?''

O da demiş ki;

''Bölümleri heyecanlı yerinde kesmek.''

dnljvdkşsdcfjkdlwisşlkmxmş







Why Mendes? Why? - Shawn Mendes [BİTTİ]Where stories live. Discover now