Eski Gazete

2.7K 112 52
                                    

[Evrendeki ölüm-yeniden doğuşu simgeliyor. İsteğiyle yaşam verebilir, istediği kişiyi kontrol edebilir ve güçlerini binlerce kat arttırabilir. Her zaman var olacak bir güç bu.]

Genç kız çekmecesinde duran eski gazete parçasını eline aldı. Yatağına oturup gazeteyi incelemeye başladı.

"Hawkins Laboratuvarında ki büyük kaza."yaptığı şeyi kendi bile doğru düzgün hatırlamıyordu. Her şey bir anlığına olmuştu. Üzerinde yapılan deneyler bir gün yanlış gitmişti ve sinirlenip laboratuvarı kül etmişti. Annesi yıllarca onu aramıştı. Bulduğunda onu dışarı çıkartmamış ve güçlerini kendi içinde yaşaması gerektiğine karar vermişti.

Babası kendi babası değildi üvey babasıydı, onu çok seviyor gibi durmuyordu. Gazeteyi yatağın üzerine bıraktı. Kahverengi saçlarını at kuyruğu yaptı. Pembe sweatshirtünü üzerine geçirdi, pantolonunu giydi. Dışarı gitmek istediğinden değildi bu. Kendine özen göstermek istiyordu. Bir gün olsa bile güzel giyinmek ve güzel görünmek istiyordu.

Yatağın üstünde ki gazete parçasını aldı ve çekmecesine geri koydu. Odasının kapısını açtı, adımlarını mutfağa doğru yöneltti. Annesini göremeyince endişelendi.

"Donald amca, annem nerde?" Gözleri faltaşı gibi açılmış evin içinde annesini arıyordu.

"Dışarıya çıktı. Hazır annen dışarıdayken seninle konuşabiliriz." Genç kız olduğu yerde durdu ve orta yaşlı adama gözlerini dikti.

"Ne konuşmamız gerekiyor?" Adam yavaşca yanına yaklaştı.

"Artık senin evden gitmen gerekmiyor mu? Evde eğitim değil de gerçek bir okula." Brook kaşlarını çattı.

"Hayır ben evde oldukça mutluyum."

"Kendi hayatına bir başlangıç yapmak zorundasın, on yedi yaşına bastın ve hala evde oturuyorsun, böyle nereye varabileceğini düşünüyorsun. Eğer böyle yaparak bir yere varabileceğini düşünüyorsan da ancak kendini satarsın sen!" Brook yavaş yavaş sinirlendiğini hissediyordu. Kendini tutmalıydı.

"Beni anladın mı?!" Adam onu omuzlarından tutup geriye ittirdi.

"Yeter bu kadar, sana beş sene boyunca katlanıyorum canıma tak ettin artık. Tek yaptığın şey annemin yanında durup parasını sömürmek." Genç kız gücünün damarlarında aktığını hissedebiliyordu.

"Başka yaptığın hiçbir şey yok, anneme ne yararın dokunuyor ki." Kızın gözleri kızıl rengini almaya başlamıştı. Yüzünde oluşan çatlaklar ve çatlakların arasından çıkan kırmızı renk, uzaktan bakılsa bile ne kadar tehlikeli olduğunu belli ediyordu.

Şuan da elinin tek bir hareketiyle karşısında ki adamı öldürebilirdi. İstiyordu da,ondan kurtulup daha rahat, baskı altında olmadan bir hayat yaşayabilmek. Elini adama doğru uzattı, hareket etmesine, dokunmasına veya zorlanmasına gerek yoktu. Bu formdayken istediğini yapabilirdi. Adam bir anda çığlık atmaya başladı ve yere yığıldı.

Elini indirdi ve evin kapısına doğru ilerledi. Kapıyı açıp dışarıya çıktı. Burnundan akan kan boynuna kadar inmişti. Burnu kanıyor olabilirdi ama enerjisi hemen tükenmiyordu. Hawkins'in sokaklarına doğru yürümeye başladı. Gözleri yavaşca kapanmaya başladığı ve yere yığıldı.

————————————

"Aman Tanrım El, onu nereden buldun?" El erkek arkadaşı Mike'a doğru baktı.

"Aslında ambulans çağıracaktım, ama burnundan akan kanı gördüğüm zaman vazgeçtim." Mike sinirlenmişti ve kaşlarını çatmıştı.

Kayıp Ruh Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin