11

1.2K 126 61
                                    

"Hayatımda ilk defa sokakta kalıyorum," dedi Hoseok elini ateşe doğru uzatırken. Ormandan tir tir titreyerek uzaklaşmışlardı ve evlerinin birkaç sokak ötesindeki parkın çimlerine çadırı uzun çabalarla (Hoseok ve Jungkook beş kez çadırı yıkmışlardı) kurmuşlardı.

Ailelerine birbirlerinde kaldıklarını söylediklerinden geri dönemezlerdi. (Buna imkanları olsa bile o olayın arkasından sonra birbirlerinden ayrılmak zor olurdu, konuşup durum değerlendirmesi yapmalılardı.)

"Sokakta kalmak bu kadar lüks olmuyor," diye cevapladı onu Jungkook. Bu sırada Yoongi ellerini ateşe uzatarak sadece onları dinliyordu. Saat çoktan gece yarısını geçmişti, çevreden içki içen ve kontrolünü kaybeden insanların onları rahatsız edeceği düşüncesinden kısa bir süre önce kurtulmuşlardı. Şu an yaşadıklarını unutmak amacıyla tekdüze muhabbet ediyorlardı, Yoongi ise sakinleşmek için Jimin'in açık kumral saçlarını eliyle okşadığını düşünüyordu.

"Bizim yaptığımız daha çok kampa benziyor. Sokakta yatacak olsaydık geri-dönüşüme atılan kartonları toplayarak kendimize ev yapardık. Ve görüyorsunuz ki çantamdaki her şey gerekliydi." Ardından dudaklarını büzerek geriye esnedi. "Tel tokanın işe yarayıp yaramayacağını gerçekten merak ediyordum. Filmlerde tak diye açıyorlar."

Yoongi iç geçirerek aralarında bu konuyu açan ilk kişi olmaya niyetlendi. Karşısında bağdaş kuran arkadaşlarına baktı, büyük ihtimalle onlar da bu konu hakkında konuşmak istiyordu ancak adım atmıyorlardı.

"Sizce de garip değil mi?" diye attı ortaya soruyu Yoongi. Hepsinin cevabı çoktan belliydi. "Herifin ormanın içinde yaşamasını bir kenara atarsak bahsettiğim şey vahşi bir köpeği olması."

"Onun köpeği değildir belki?" Hoseok tek kaşını kaldırarak sorsa da aklına dolan görüntüyle titredi. Normal bir köpekten korkacağını sanmıyordu, hayatında ilk defa öylesini görüyordu.

Jungkook düşünceli ifadesinden çıkarak Yoongi'ye baktı. "Köpek onun değilse kimin olabilir bilemem ama... Oraya gitmememiz için olduğu kesin. Bunun için eğitilmiş gibi."

Yoongi kafasını aşağı yukarı salladı. "Gözlerini... Gördünüz değil mi? Sadece ben hayal etmiyordum?" Diğerleri hatırladıkları görüntülerle iç geçirdiler. Jungkook da bunun üzerinde uzun bir süre düşünüyordu.

"Belki de çok sinirlendiğinde gözleri kırmızı oluyordur?" Hoseok zorla gülümseyerek aklındakileri def etmeye çalıştığında pek de başarılı olduğu söylenemezdi. Yoongi merakın onları iyi yere götürmeyeceğini hissediyordu ancak cevabı bulamazsa hayatının geri kalanında aklında tutacaktı bunu.

"Böyle olmasını dilerdin." Yoongi ona bakarak söylediğinde Hoseok yüzündeki gülümsemeyi kaldırarak onayladı. Dilerdi. O köpeğin normal bir köpeğe benzemediğini, yırtıcı bir hayvan gibi durduğunu düşünmek istemiyordu.

"Köpek bizi kovalamadı. Ormandan çıktığımızda bizi takip etmiyordu. Amacı sadece oraya yaklaşmamamızı sağlamak. Seokjin'in evinin olduğu yere." Jungkook izlediği ateşten bakışlarını kaldırıp net bir şekilde konuştuğunda ikili şaşırdı.

Seokjin'in böyle bir köpeğe sahip olmasını normal karşılamıyorlardı, kuduz deseniz değildi. Gözlerinin kırmızıya döndüğüne şahit olmuşlardı. "Seokjin'in evini gördün mü?" diye sordu Hoseok. Korkudan tir tir titremekle meşgul olduğundan çevreye doğru düzgün bakınmamıştı.

Zifiri karanlığın ortasında bir adamın evine girmeye çalışmaları yeterince zorken üstüne bir de bu garip köpek çıkmıştı. "Gördüm. Bahçenin duvarları vardı. Ağaçlar yoktu ileride zaten. Çevrenize bakınmadınız mı?"

i can reach to park jimin (with my love)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora