5.Bölüm

221 22 4
                                    

Çizim masasının kenarına yazılan yazıyı içinden tekrar ederken, 'bebeğim' lafını içinden milyonlarca kez tekrar etti, Zihnin de yankılanan sesin Cümlesi gibi sahipleniciydi. Sesi anımsamaya çalışırken, kafasında ki bir sese kulak verdi, Unuttuğu şey Jongin olamazdı değil mi?

****

KyungSoo  düşündüğü şeyle kafasını salladı olumsuz anlamda. Jongin'i unutsa, Taemin veyahut Sehun kendisine söylerdi ki, Jongin'le bir ilişki durumu olsaydı Taemin olmazdı. KyungSoo bulunduğu çizim masasından uzaklaşırken, Jongin'in kütüphanesine ilerledi. Polisiyenin ağır bastığı kitaplar rafları süslerken, KyungSoo Jongin'in tarzını az-çok çözmeye başlamanın mutluluğunu yaşıyordu. Psikoloji kitaplar polisiye kitapları bir arada yer alırken, spor kitapları ayrı bir yerde özenle dizilmişti. KyungSoo en başta ki kitabı eline aldı, 'Altın Bilek' kitabın kapağını süsleyen Stephen Curry'i görünce KyungSoo bir anda duraksadı. Basketbolla arası olmamasına rağmen bu adamı içten içe hatırlıyor gibiydi. KyungSoo kitabı yavaşça aldığı şekilde yerine koydu, kafasında dönen düşüncelere kulak asmaya çalışıyordu. Nereden diye düşündü, bu adamı nereden hatırlıyorum. Düşüncelerine cevap alamazken evin kapısının sesini duydu, panikleyerek odadan kendisini hızla dışarıya attığında, kendi odasına odasına koştu. Taemin'in gelmesi imkansızdı, Jongin miydi gelen? KyungSoo bilinmezlikle çift kişilik yatağına doğru ilerleyip rahatça uzandı. Uzandığında gözlerini usulca kapamıştı, kafasını kurcalayan düşüncelerle. Belki de düşüncelerinin aksine Jongin ile yakın bir arkadaştı. Peki neden Jongin kendisine sarhoşken imada bulunmuştu, kafasında bir anda Jongin sarhoş sesi yankılandı, "Eğer Kim soy ismini taşıyacaksın, bu Taemin sayesinde değil benim sayemde olur." Bu da ne demekti? O gün ki Jongin kendisine para avcısı derken, çizim yaptığı adam fazlasıyla nazikti. Ne düşünmesi gerektiğini bilmiyordu, Jongin'den uzak durmaya çalışsa da kafasının içinde yaşıyordu diğeri. KyungSoo düşünceleri ile uykuya dalma evresine girdiğinde kapısının açıldığını fark etti, gelenin Taemin olduğunun düşünerek pozisyonundan ödün vermeyip gözlerini dahi açmadı. Bir elin, saçlarını okşadığını fark ettiğinde kıpırdamak istedi ama burnuna tanıdık koku gelmesiyle olduğu yerde kalmayı tercih etti. Büyük el saçlarına hafif baskıyla masaj yaparken, KyungSoo bunun bir hayal olduğunu düşünüyordu hem gelen Jongin miydi kendisi de bilmiyordu. Büyük elin hareketleri gittikçe yavaşlarken, KyungSoo gitmemesini umuyordu. Cesaret de bulunarak kafasını elin sahibine çevirmek istiyordu ancak hayal kırıklığını yaşamayı istemiyordu. Yavaşça elin sahibi kendisinden uzaklaşırken, bir anda saçlarının arasına konan öpücükle KyungSoo titrediğini hissetti, nazik ve bir yandan duygulu bir öpücüktü. KyungSoo bir anda yanağından inen su birikintisine karşı şaşkınlığa uğrarken ne yapması gerektiğini bilemiyordu. Kendisine sıcak öpücük veren kişinin göz yaşları yüzünü yıkarmışcasına süzülüp gidiyordu. KyungSoo, süzülen yaşlarla şaşkınlığa uğrarken, ne yapacağını bilemiyordu. Karşısında Taemin'i görmek istiyor muydu? Ya da bir ümit Jongin'in olmasını mı umacaktı? Yüzüne akan yaşların uzaklaştığını bile fark etmemişti düşüncelerinden, odasının kapı sesini duymasıyla  KyungSoo yavaşça gözlerini araladı. Jongin'in olmadığını bilmesine rağmen Jongin olması için dua etmesi ne kadar da aciz bir durumdu öyle, özellikle Jongin'in Taemin'in oğlu olduğunu bilmesine rağmen. Belki de, Jongin'i kendisi abartıyordu, Jongin kendisini fark etmiyordu. KyungSoo, sorusunun cevabını almayı istedi bir anda, bu sorunun cevabı evde bulunan bedendi. KyungSoo yatağından kalkıp odasından çıktı, kendisini bu cevaba hazırlamak istese de içinde hala bir heyecan beliriyordu. Merdivenleri hızla indiğinde, evde ki yalnızlığını fark etti. KyungSoo bir anda içini hüzün kapladığını hissetti. Birazcık hızla olsa her şeyin cevabını alabilecekti ama hayal dünyasından çıkamamıştı. Kendisini salonun büyük koltuğuna fırlattı hayal kırıklığı ile, ne kadar da salaktı gözlerini açsa yanında ki bedeni görecekti ama korkusu buna engel olmuştu. Uykusuna bu koltukta devam etmesi gerektiğini düşünerek gözlerini kapadı, bir gün tüm sorularının cevabını bulacaktı, üzülse de mutlu olsa da, o zaman içi rahatlayacaktı.


Without You [KAİSOO]Where stories live. Discover now