17. Bölüm: Gök Gürültüsü

920 93 2
                                    

Selam!! Multimedia: Alp

Bölüm 17: Gök Gürültüsü

Bazı anılar var ki hiç unutulmaz. Her aklına geldiğinde yüzünde bir ifade yaşatır. Bu öyle bir ifadedir ki hem gülümsetir hem utandırır.

Alp ve İpar içinde öyle olmuştu.

Bir anlık yaşanan refleks, ikisi de her göze geldiklerinde zihinlerinde o anıların canlanmasıyla kalpte cereyan edip saklanıyorlardı birbirlerinden.

Cerrahlar Alp'i İpar'ın odasına göndereceklerin de Alp başka birilerini ayarlıyor mümkün oldukça İpar ile yan yana gelmemeye gayret gösteriyordu.

Tabi bu çabalara son veren kişi "Özel hastamızı uzun zamandır ziyaret etmiyorum. Gel birlikte gidelim Alp. Ne de olsa onu sana emanet etmiştim."

Genç adam bu sefer bir bahane bulamadı ve Senem hoca ile 104 numaralı odanın yolunu tuttu.

Normalde zaman adeta sıkışmasının yaşandığı asansör sanki Alp'i sinirlendirmek için bomboştu. Bu onların İpar'ın yanına daha hızlı gitmelerini sağladı.

104 numaralı odanın önüne vardıklarında kapıyı açan Senem hoca ve öğrencisi içeri girdiler.

Bal rengi saçları ve yorgun yüzü ile genç kız her zamanki yeri olan pencere de değil yatağındaydı.

Karşındaki genç adamı gören kız şaşkınlıkla kendisine yöneltilen "İpar, nasılsın bakalım?" sorusuna cevap verdi,

"İyiyim Senem hanım." İçeri giren hemşire sürdüğü ilaç arabasını Senem hocanın işareti ile durdurdu.

"Senin adına sevindim. Gülbahar, sen ilaçları Alp'e göster o halletsin. Bizim biraz konuşmamız lazım."

Alp ve İpar'ın gözleri birbirleri ile denkleşince ikiside yutkundu. Uzun süre boyunca ayrı kalmaya çalışmışlardı ama şimdi bir şırınga onları nefeslerini hissedecek kadar yakına getirecekti.

Alp Gülbahar'ın kendisine gösterdiği ilaçları hazırladı ve adım adım yaklaştı genç kıza.

İkisininde kalp atışları hızlanmış, gözler ise kaçırılıyordu.

Alp genç kızın yanına geldi ve kolunundaki hırkayı yukarı sıyırıp damarı bulmak için bandajı koluna bağladı. Parmaklarının onun teninde olması ikisini de nedeni bilinmeyen bir rahatsızlık yaratırken çok geçmeden iğneyi yapan genç adam genç kızın canının yandığını hissetti.

"İpar, iyi misin?" İçindeki ses 'Oğlum sen daha dün kızın odasının önünden Bugs Bunny gibi hızlıca geçmiyor muydun, ne değişti?' derken o bunu umursamamaya gayret gösterdi.

"Hayır acıttın" Aldığı şımarık cevaba karşı "Huylu huyundan vazgeçmiyor." diyerek karşılık verdiğinde İpar sinirle onu uyardı,

"Doktor!"

Her şeyden habersiz olan Senem hoca ise onlar birbirlerine hırsla bakarken klasik bir girişle başladı sözlerine,

"İpar, biliyorsun ki hastaneye ilk geldiğinde bizden daha doğrusu tedaviden hep kaçmak istedin. Şimdi seni tedavi konusunda olumlu düşünüyor halde görmek mutlu etti." Az önce doktoruna laf çarpan genç kız Senem hocaya teşekkür edince Alp tuhaf tuhaf ona baktı.

MİSK-İ AMBERDove le storie prendono vita. Scoprilo ora