31. bölüm: Mandalina

783 75 0
                                    

Bölüm biraz gecikti, bu yüzden kısa bir bölüm yerine uzun bir bölüm yazmak istedim. Satır aralarına yorum bırakmayı unutmayın^^

Bölüm 31: Mandalina

zür dilerim."

Odanın kapısında buğulu gözlerle yatakta uyuyan adama bakan genç kız ağır adımlarla doktorunun yanına ilerledi. Alp'in onu duymayacağından emin olan genç kız sadece içinden değil, seslice özür diliyordu sevdiği adamdan.

Alp'in başına gelenler yüzünden kendini sorumlu tutan İpar yatağın yanındaki koltuğa oturmak yerine yatağın başında dikildi.

"Benim yüzümden oldu Alp." deyip dudaklarını birbirine bastırırken Alp'in elini tuttu.

Alp elinin tutulduğunu hissedince yavaşça gözlerini aralayıp "İpar?" diye sayıkladı.

Sevdiği adamdan adını duyan İpar sevinçle yatağa oturduğunda Alp, İpar'ın son sözlerini duymuş ve genç kızın kendini suçlu hissetmesinden rahatsız olmuştu. Buğulu gözünde bir damla yaş olup yanağından süzülen yaşı sildi genç kız.

Genç kızın gözündeki yaşı silen Alp "Hiçbir şey senin yüzünden olmadı Miski Amber'im." diye nazikçe uyardı İpar'ı.

İpar kafasını iki yana sallayıp Alp'in bu alçak gönüllülüğü karşısında kendini daha kötü hissetti. "Alakası yok. Benim yüzümde o sana bulaşt-"

Lafını tamamlamasına müsaade etmeyen Alp ufak bir öksürükle doğruldu. "İpar, bu ufak sıyrık için üzülme çünkü ben senin için o bıçağı göğsümün ortasına saplanmasına da razıyım. Ama senin için yapamayacağım tek bir şey var. O da ağlarken mutlu olmam."

Bu cümleden ağlamaması gerektiğini de anlayan genç kız gülümsedi. Sevdiği adamın da gülümsemesi ve mutlu olabilmesi için.

Alp için üzülüyordu. Henüz polisler ifade için gelmemişti ama geldiklerinde Alp'i de suçlamalarından korkuyordu. Çünkü Alp, Serhat'ı baya hırpalamıştı.

Derin bir nefes alıp "Seni, her şeyden daha çok sevmem normal mi?" diyen İpar aşk dolu bakışlar eşliğinde genç adamın sakallarına dokunduğunda Alp onu çenesinden tutup hafifçe kendisine doğru yaklaştırıp ilk önce Misk-i Amber kokusunu içine çekti. Ardından genç kızın kulağına eğilip fısıldadı.

"Kalp kalbe karşı." Genç kızın saçlarını okşadıktan sonra ekledi "Şansa bak odalarımız da karşı karşıya."

Bunun şans olmadığını ikisi de biliyordu.

İpar kızaran yanaklarla gülümserken "Bu nasıl oldu?" diye sormayı ihmal etmedi.

Alp geri çekilirken "Yönetimdeki birkaç hocadan ufak bir rica... " diyerek özetledi. Herkes acilde onunla ilgilenirken o "Kerem bu gece beni İpar'ın katına alın." diye onu tembihlemiş, hocaları ile konuşmuştu.

İpar ellerini belinde toplayıp "Çok fenasınız doktor bey." dediğinde Alp histerik bir gülüşle kafasını salladı. Gözleriyle karşı odayı işaret edip oturuşunu düzeltti.

"Fena mı? Belki bir gece geçireceğim burada ama o gece için de beş kat inip çıkmamıza gerek kalamayacak."

MİSK-İ AMBERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin