Terk etmişti odayı,kapıyı çarpıp dolu gözleriyle o odayı terk etti. O odada ne hatıraları vardı artık,nede gülümsemesi kalmıştı,her şeyini alıp kaybolmuştu karanlık odadan. Ancak giderken bir şeyi unutmuştu,
Jungkook için en önemli şeyi;
Kapıyı çarp...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" ve bu hiç kolay olmayacak "
++
Şu ânı tekrar yaşamak isterdim açıkçası. Belki bunu erken yaptı ama bir anlık yaptı. O'na eğer ki ' neden öptün beni ? ' diye sorsam,cevabı ' bir anlık ' olurdu. Burun burunaydık. Kaç dakika böyle kaldık bilmiyorum ama bin yıl olsa bile kalmak isterdim. Bu ânı hiç bir şeyle karşılaştıramazdım.
"Şimdi buna ne diyeceksin jungkook ?" dedim nefesimi kontrol edemeyerek.
"Lalisa,gitmeni gerçekten istemiyorum çünkü..."
"Çünkü ne ?"
"Bazı şeyleri bilmiyorsun,sana o kızların yanında neden hakaret ettiğimi gerçekten bilemezsin".
"Bilmek istemem,hele hatırlamak hiç istemem" dedim uzaklaşarak. "Kitabı okudum"
"Sana okumaman gerektiğini söylemiştim" dedi sinirle çıkışarak.
"Kitap benim elimde jungkook, istediğimi yaparım"
"Kitabın evinde olduğuna yemin biçebilirim lalisa".
Şaşkınca yüzüne bakıp koşarak çıktım iskeleden. Arkamdan bağırdığını hissediyordum. Yine de dönüp bakmadım.
Sahilden uzaklaşıp nereye gideceğimi düşündüm. Eve gitmeyi asla düşünmüyordum. Kendi evime gitmeyide. Çünkü her evime gittiğimde intihar etmek geliyordu aklımdan. Benim evim bana iyi gelmiyordu.
Telefonumu cebimden çıkartıp taehyung'u aradım. Cevap vermedi. Çalmıyordu bile. Sadece sesli bir mesaj yolladım.
" Taehyung lütfen fazla uzaklaşmış olma lütfen. "
Telefonumu kapatıp tekrar cebime koydum. Doğru düzgün trip bile atamıyordum. Jungkook'un evine doğru götürdüm adımlarımı tekrar.