first kisses

3.3K 257 1K
                                    

Hogwarts'taki üçüncü yıllarında, ergenlikle yeni tanışmış dört arkadaş öpüşmek ve mastürbasyon gibi cinsellik içeren şeylere merak salmışlardı. Üst sınıflardaki mini etekli kızları gün boyu dikizledikten sonra bir akşam, herkesin uyumasını beklemişler ve bir oyun oynamışlardı. Birbirlerine isimler söylüyorlar, sözü geçen kişinin ne kadar çekici olduğu hakkında tartışıp onunla ilgili fanteziler kurmaktan bahsediyorlardı.

Önlerinde Balyumruk'tan alınmış çikolatalar ve şekerlerle bir yandan atıştırıyor, bir yandan ahmakça gülüyorlardı. Arka planda Remus'un okula soktuğu bir radyodan Muggle şarkıları çalıyordu. James şimdiye kadar sayılan birçok kızı çekici bulmuştu ama herkesin farkında olduğu gibi gözdesi Lily Evans'tı. Peter, neredeyse okuldaki nefes alan her canlıyı çekici buluyordu -işin acı tarafı ise kimse onu çekici bulmuyordu. Remus ise birkaç kızdan başkasını beğenememişti. Konuyla ilgisiz gibi davransa da, sayılan isimleri dikkatle dinliyordu. Sirius ise radyoda çalmaya başlayan şarkıyı duymasıyla sırıtarak birden atıldı:

“David Bowie!”

“Onu beğeniyorum,” diye geveledi, Remus. “Belki öpüşmeyi kabul edebilirdim.”
Bir anda bütün gözler Remus'a döndüğünde çocuk anlamadan onlara geri bakış attı. Daha önce sayılan isimlerden hiçbiri erkek ismi değildi ve muhtemelen diğer üçü de bir erkeği öpmeyi düşünmemişlerdi. Sirius arkadaşını bozuntuya vermek istemese de boğazını temizleyerek, “Aslında şarkıyı duyunca sevindiğim için söylemiştim,” diye açıkladı. Remus'u utandırmak niyetinde değildi ama çocuk bir 'ha' sesi çıkardıktan sonra allaşan yanaklarıyla başını öne eğdi.

“Bowie gerçekten yakışıklı, ben de kabul edebilirdim.”
James durumu kurtarma amacıyla sırıtarak konuştuğunda Remus sessizliğini koruyarak bakışlarını ona çevirmişti. Yanakları hâlâ kızarık olmasına rağmen biraz daha rahatlamış görünüyordu. Sirius çocuğun rahatlamasından faydalanıp ortamı da biraz ilginçleştirmek için yeni bir isim buldu.

“Peki ya, Adrian? Hufflepuff'taki.”

Hepsinden birer “Meh,” sesi duyulduğunda Sirius sırıttı. Yayıldığı tekli koltukta doğrulup Remus'un yarım kalmış çikolatasına uzandı ama kumral çocuk eline vurarak ona izin vermedi. Bunun üzerine Sirius gözlerini devirip henüz açılmamış bir çikolata paketini kaptı. James ise dudaklarını ısırıyor, ağzındaki baklayı çıkarmakta tereddüt ediyor gibi görünüyordu. Sonunda dayanamayarak, “Aslında eski Slytherin öğrenci başkanı yakışıklıydı,” dedi gergince ve ekledi. “Kasıntı tavırları yüzünden çok itici olsa da yüzünün gayet iyi olduğunu düşünmüştüm.”

“Malfoy mu? Bak, bu doğru! Ayrıca saçları nasıl o kadar uzuyor anlamıyorum. Ben de saçımın o kadar uzun olmasını isterdim.. Bir de bıyıklarımın olmasını!” Sirius konuşurken kulak hizasına ancak gelen saçlarına bakıyordu hayal kırıklığıyla. Bir senede sadece bu kadar uzadığı için üzülüyordu.

Remus da Lucius Malfoy konusunda onlara hak vermiş, ancak bunca zamandır suskun olan Peter yine bir tepki vermemişti. Sirius gözlerini saçından ayırmayı başarabildiğinde James'in dibinde yere oturan çocuğa bakındı. Garip bir yüz ifadesi vardı, Sirius ne anlama geldiğini çözememişti. “Ya sen ne düşünüyorsun, Peter?”

“Neden erkeklerden bahsediyoruz? Ben top değilim.”

Peter'ın sözleri üzerine James kahkaha attı ve, “Daha önce bir erkekle denemedin ki,” diye söylendi. “Belki denesen hoşuna giderdi, bilemezsin. Doğal olarak hepimiz kızlarla ilgileniyoruz ama gay olmadığına dair kesin bir kanıt değil bu.”

Tıknaz oğlanın garipseyen tepkisi üzerine Sirius onunla biraz uğraşmak istediğine karar verdi. Bu oyun onu sıkmıştı ve yeni bir eğlenceye ihtiyacı vardı. Peter'a doğru döndü. “Denemek ister misin,” dedi göz kırparak. Dudaklarını öpücük atıyor gibi büzmesiyle Peter yüzünü buruşturmuştu. Remus sessizce sadece sırıtarak seyrederken Sirius'un oyununa James de dahil olmuştu. “Hadi ama Peteee,” diyordu, tıpkı esmer çocuk gibi dudaklarını büzerek. “Öp bizi.”

first kisses | wolfstarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin