BÖLÜM-46

7.3K 344 25
                                    

Okulların açılmasına yani lise sona geçmemize tam olarak 2 hafta kalmıştı.

Hep beraber kafeye gitmeye karar verip evden çıkmıştık. Her zaman gittiğimiz kafeye girdiğimizde Mehmet abi her zamanki gibi gülen yüzüyle bişi karşıladı.

Emir ve Betül'ı centilmenlik yapıp bugün Atakan çağırmıştı.

8 kişi kabile ordusu gibi etrafta geziyorduk ama yapacak bir şeyde yoktu.

Herkes sonunda oturduğunda elimdeki çatalı bardağıma vurup masadakilerin dikkatini çektim.

"Ya sen ne yapıyorsun? Ne bu havalar?" Mert'in dediğine gülüp konuşmaya başladım.

"Siz iki manyak karşımıza geçip sevgili olduk dediniz. Bir aydınlanma bir ampul ışığına ihtiyacım var. Dokulun bakalım."

Betül gülerek Emir'in elini tuttu. "Aslında ben Emir'i bu senenin başında sevmeye başladım ama malum işte şey olunca." Demek istediğini hepimiz anladığımızdan lafını bölmeden beklemiştik.

"Sonra siz Atakan'la mutlu olunca bende dedim kız Betül yapmadım diye ağlayacağına ağladım diye ağla. Gittim bu Emir'in yanına dedim ben seni seviyorum." Emir Betül'üm gözlerinin içine garip bir hüzünle baktı.

"Sonra Emir bana başkasını sevdiğini ve bunun mümkün olmadığını söyledi. Ama benim üzgün suratımı görünce vicdan yapmış olmalı. Yanıma gelip konuşmak istediğine bu sefer ben atarlanıp kaçtım.Kacan kovalandı tabi öyle bir şey oldu. Emir şu an için beni sevmediğini ama denemek istediğini içindekilerin sadece bir hoşlantı olduğunu söyleyince gözüme çok masum geldi ve kabuk ettim. Öyle işte."

Hikayeyi dinleyince her şey mantıklı gelmeye başladı. Emir bu kadar kısa sürede benden vazgeçmemişti ama yeni birine şans veriyordu.

Başımı Atakan'ın omzuna yasladigimda beraber sohbete katıldık.

"Ya bir gün maç izleme gecesi yapalım.'' Mert'e yüzümü buruşturarak baktım. Gerçekten erkeklerle maç gecesi yapacağımızı mi düşünüyordu bu değişik?

"Kesinlikle olmaz." Güneş gerekli cevabı verdiğinde Mert yüzünü düşürmüştü bebeğimin bu üzgün yüzüne dayanamayıp yerimden kalkıp saçlarını karıştırdım.

"Mertişko büzme o dudaklarını." Atakan kaşlarını çatıp saçımın ucunu hafifçe çekti.

"Ben büzsem böyle yapmazsın. Atakan'a gülümseyip kafasına sarıldım.

İçecek ve yiyeceklerimiz geldiğinde herkesten soyutlanıp yemeğime odaklandım.

Yemek bu yemek. Ne sohbeti onu yemek varken.

"Bari bowlinge gidelim."

"Tamam Mertişko be seni mi kıracağım." Hepimiz ayaklanıp kafeden çıktık ve mekana gittik.

Kızlar erkeklere diye ayrıldık. "Ya beyler adil bir dağılım olmadı bu sanki."

Atakan'a inanamazca bakıp güldüm. Güneş ile göz göze geldiğimizde oda güldü. Bu oyunda ne kadar iyi olduğumuzu ikimizden başkası bilmiyordu.

Dudaklarımı büzüp, Atakan'a baktım.

"Ya ben çok kötüyüm bu oyunda. Adil olmadı bu."

Atakan sırıtıp bana yaklaştı omzumu masaj yapar gibi sıkıp yanımdan geçti. "Üzülme kız."

Oyun başladığında önce Betül attı tüm labutları deviremediğinde bize üzgün gözlerle baktı.

Ona sorun yok dercesine göz kırpıp sıranın bana gelemsini bekledim.

BERCESTE (Anonim)Where stories live. Discover now