Başrolümüzdeki Yume Kuro 17 yaşında olmakla beraber önceki hikayemde ninjalı olur diye düşünerek özeliklerini kendi kafamda uydurarak yazdığım Yume klanına mensuptur. önceki hikayemi okumayanlar için birkaç eklemeyle beraber klanı açıkladım. Umarım beğenirsiniz.
Var olan bütün jutsuları öğrenebilirler. Byakugan ve sharingan kullanabilirler. ( Sharinganın kopyalayamadığı jutsuları da öğrenebilirler ve sharingana ihtiyaç duymadan yapabilirler. ) Yume klanı ilk kurulduğu dönemlerde şeytanlarla anlaşmalar yapmış fakat 100 yıl kadar önce güçlü bir şeytanı öldürerek lanetlenmişlerdir. (100 yıl sonra yıl başında doğacak ilk çocuk öldürülen şeytanın yeniden doğmasını sağlayacak ve onu içinde taşıyacak.) Ana karakterimiz Kuro'nun saçları bu lanetten dolayı beyazımsı grimsi bir renktedir. Gözleriyse insanlar ölürken ruhlarını görebildiğinden beyazdır (içinde mühürlü olan şeytanın gözlerinden). Kendisine zarar verecek bir durum olduğunda bütün gözü siyaha döner ve Kuro gözü siyaha döndüğünde hiçbir şey döremez. Ama bu sadece birkaç saniye sürer.
Yume klanı ve Kuro hakkında bu kadar bilgi yeter. Gaara'yı 17 yaşında farz edin. Ve tabi İYİ OKUMALAR :-*
" Abla? Ne yapıy-hyaa! "
" Kuro... Neden bunu yapıyorsun? Neden bizden nefret ediyorsun? "
" Kuro! Sana kızım demeye utanıyorum! Sen Yume klanının yüz karasısın! "
Babamın bağırmasıyla önce annemin karnına sapladığım, ardından da kardeşimin boğazını kesen katanamı sıkıca tuttum ve babamın karnına sapladım. Yüzüme sıçrayan kan beni mutlu ediyordu. Her zamanki pisikopat sırıtışımı takındım ve anbu görevim için hazırlanmaya başladım.
" Kuro ailenden nefret etmen bizi ilgilendirmez ama bütün klanını katletmek mi! 9 yaşında olmasaydın eğer... Ne düşünüyordun ki? Ya babam seni öldürseydi! İçinde mühürlü olan şeytana rağmen canavar olmadığını söylüyorsun. Madem öyle, canavar gibi davranmayı kes! "
Hokage-sama beni azarlamayı bu olayı ört pas ederek normal hayatıma dönneme izin vereceğini söyleyerek bitirdi ve beni gönderdi.
~GÜNÜMÜZ (KONOHA)~
" Hai Tsunade-sama. "
Eve gidip görev için hazırlanmaya başladım. Görevim Suna'ya gidip Konoha'ya gelene kadar Kazekage'ye eşlik etmekti.
Konoha'nın büyük kapısına vardığımda derin bir nefes aldım. Maskemi takıp ormanın içinden yürümeye başladım. Tabi yürümekten sıkılıp koşmaya başladığımda rüzgarın tenimi okşamasıyla gülümsedim.
Sonunda Suna'ya vardığımda kapıda 2 jounin tarafından karşılandım.
" Bana geceyi burada geçireceğim söylenmemişti. "
" Kazekage-sama sizin yorgun olabileceğinizi düşündü ve bunu uygun gördü. "
Şehre girip Kazekage'nin yanına vardığımızda kendimi garip hissettim. Sanki onu tanıyormuşum gibiydi.
Saçma düşüncelerimi bir kenara bıraktım ve maskemi çıkardım. Kazekage arkamdakilere kafasıyla kapıyı işaret etti. Odada yalnız kaldığımızda koltuğundan kalktı ve yanıma geldi.
" Kuro-san... bana eski bir arkadaşımı hatırlatıyorsunuz. Tabi büyük ihtimalle 12 yıl sonra beni tanımaz. "
Gülümsedi ve konuşmaya devam etti.
" Sana odana kadar eşlik edeyim. "
Geceyi geçireceğim odanın önüne gelince durdu ve yandaki kapıyı işaret ederek;
