Sorgusuz dönüşler.

2K 110 27
                                    

- Ne oldu da geldin? Sanki gel desem gelmeyecek Züleyha.

-Olsun. Zorlaştırmak varken neden rahat bırakıyım seni? Züleyha sana kıyamıyor ama çektirdiklerini seve seve ödetmek istiyorum sana.

- Sence acı çeker bir halimiz mi var ?

-Çekmek ister misin?

-Hadi eve gidelim. Yarın uzun bir gün olacak dinlenmem lazım.

-Sen git. Ben otele geçerim. Pazar akşamı konsoloslukta özel bir parti varmış ona davetliyim. Düğünden sonra dönüyorum. Hazırlanmam lazım.

- Vayyy. Özel partilere davetlisin demek. Baya tanınıyorsun anlaşılan. Kimler davetli haberin var mı?

-Özel çok özel. Yarın sabah gelsin Züleyha. Akşama kadar da ortalarda görünme.

-Neden? Ben duramam akşama kadar öğlen isteyelim biz en iyisi.

-Yusuf şakayı dalgayı bir kenara bırakalım da baş başa kalamadım yeğenimle. 7 8 saat istiyorum senden. Zaten aklı sende olacaktır. Arayıp mesaj atıp daha da koparma benden.

- Burnumu kırarakta olsa beni kendime getirdiğin için bu fedakarlığı yapabilirim.

İşi yokuşa süreceğini düşünmesinden midir? Yoksa mutluluktan mıdır? Bilinmez. Sevinç ve şaşkınlıkla sarıldı Ali Yusuf'a.

-Sağol kardeşim bakma sen benim beylik laflarıma. Seni sevmemiş olsam ne yapacağımı biliyorsun değil mi?

Ali'yi kendinden uzaklaştıran Yusuf. Buruklaşan havayı dağıtmaya çalıştı." Sanki tehtid edilmişim gibi geldi." Deyip sarılmak için kollarını açtı.

- Yeniden denemek ister misin?

- O anlık bir şeydi? Bir daha bu kadar şaşırmamı beklemen gerekecek bana sarılmak için. Hadi git evine. Yarın görüşürüz akşammmm.

* * * * * * * * * * * * *

Güneş ufukta nazlı nazlı süzülüp gül yüzüyle ortalığı aydınlata dursun, pencere kenarında yaşananların şaşkınlığını atlatamayan Züleyha her şeyin bir rüya olmasından korkarcasına uyumak istememişti. Tüm gece uyku girmeyen gözler ortalığın aydınlanmasından mıdır? Hanna'nın uyanıp ortalarda dolanmasından mıdır? İnadına kapanıyordu.

- Günaydın. Uyku tutmadı mı?

- Günaydın. Gece Yusuf geldi. Konuştuk biraz lobide. Gittikten sonrada uyuyamadım. Şimdide gözlerime hakim olamıyorum.

- Kahvaltımızı yapalım seni Ali'nin kaldığı otele bırakıyım. Uyursun biraz.

- Nerede kaldığını biliyor musun?

-Birkaç kez gitmiştim.

-Daha önceden tanıyor muydun dayımı?

-Hayır. Gece yarısı evi bastığında tanıştık. Yusuf Türkiye'ye döndükten sonra gezdirmeye gönüllü olmuştum ancak zaten çok iyi biliyormuş buraları. Baya ünlüymüş dayın buralarda.

- Nasıl yani? İş olarak mı? Arkadaş çevresi olarak mı?

-İş çevresi güçlü olunca penguene benzese bile her türlü geniş çevren oluyor zaten, Ali normalin üstü bir yapı olunca o çevre biraz daha geniş tabiî ki.

Züleyha, tabağındaki omleti çatalıyla hançerleyen Hanna'nın yüzündeki kırgın ifadeyi fark edince ne söylemesi gerektiğine karar veremedi. Bilmezlikten gelmenin daha iyi olduğuna karar verdi. Hanna kendi isteğiyle gelip açılana kadar bunaltmak istemedi. Kahvaltılarını tamamlayıp eşyalarını aldılar. Serin havanın yüzüne vurması içini titretsede ayılmasına yardımcı oluyordu. Bu gidişle kız istemeye pijamayla çıkacaktı. Hanna yüksekçe bir binanın önüne doğru yaklaştığında geldiklerini anlayıp inmek için hazırlandı. Hanna arabayı park etmek için gelen valeye çıkacağını söyleyip Züleyhaya döndü.

sev "SEN YA! " beniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin