6. Bölüm - Tehditkâr Modelaj Kalemleri

736 62 7
                                    

Okulun bu kadar karışık olması ne Sehun'un, ne Jongin'in ne de Yeol'ün işine geliyordu. İkisi görmek istemedikleri şeyden kaçarken Jongin, görmek istemediği iki şeyden kaçıyordu. İşlerin ters gittiğinin farkındaydı ve bunu öğrenmeden hareket etmek istemiyordu.

Yakın arkadaşı istediği gibi çardakta onu beklerken, bir gözü de gözlüğünü sürekli geriye itip duran Baekhyun'un üzerindeydi. Ellerini cebinden çıkarıp esmer arkadaşını karşıladı ve buruk bir gülümseme yerleştirdi.

"Tahmin ettiğim kişi mi?"

Esmer kafa sallamakla yetindi. Uzun süredir aklında olan ama düşüncesinin bile moralini bozduğunu bir şeydi bu. Jongdae umutsuz gözlerle, teni soluklaşmış arkadaşına baktı.

"Meraklılar için ne derler bilirsin Jongin. Bunu yapmak istediğine emin misin?"

Esmer dolgun dudaklarını bir kez yalayıp tekrar arkadaşına baktı. Derince yutkunup kafa salladı.

"Eminim, çöp çatanlığa başlayabilirsin."

Jongdae arkadaşının yanında geçerken omuzunu sıkmış, gerinerek okula doğru yürümeye başlamıştı. O bahçeye ulaşana kadar kalabalık dağılmıştı. İçinde ki kötü hisse engel olamasa da, canı gibi sevdiği dostu iştemişti bunu. Şimdi gidip "Sürrealist Gay"i bulmalıydı.

---
Odasına dönmeden hemen önce tekrar öğretmenler tuvaletine uğramış, boğazına attığı parmaklar bu sefer hiç işe yaramamıştı. Boş midesi ile kusmanın bir anlamı yoktu. Her şeyin bu kadar üst üste gelmesi ve hâlâ o esmer'i istiyor olması ona yardımcı olmuyordu. Acıyan boğazı ile odasına döndüğünde ilk önce endişeli suratı ile Junmyun'u daha sonra odasında ki geyik heykelciği ile oynayan Luhan'ı gördü.

Sert bir ifade ile kapıyı kaparken güzel yüzlü adam heykelciği bırakıp geniş omuzluya gülümsedi.

"Bunları hâlâ saklıyorsun, gerçi o dev şaheserinden anlamam gerekirdi."

Myun'un endişe dolu mimikleri kaybolmak yerine daha da belirginleşiyordu. Sehun yumruğunu sıkıp samimiyetsiz bir gülümseme ile kafasını kaldırdı.

"Buraya gelebilecek yüzü nereden buldun? Her gün başkalarıın altından aldığın gazla mı yapıyorsun bunu?"

"Altından." kısmını bastırarak ve sert ifade ile söylemişti, Luhan ise buruk bir gülücük bırakmıştı ortaya.

"Ben senin gibi sürtük değilim."

Sehun güzel yüzlünün üzerine doğru yürürken Myun son anda kolundan yakalayıp geriye savuşturdu koca bedeni. Geniş omuzlu sinirini kessinlikle bir şeylerden çıkarmalıydı. Kapıyı açıp çıkmak üzereyken yumuşak ses tonu, kendinden emin şekilde konuştu.

"Burada hoca olmak istiyorum, bunu sağlayabilirsin."

Sehun, duyduğu şey ile derin bir kahkaha attı. Arkasını dönüp uzun ve kemikli parmaklarıyla önce el salladı daha sonra orta parmağını gösterdi.

"Rüyanda bile göremezsin."

Teklifinin reddedilmesi, onu sinirlendirecekti. Ve bunu bile bile hiç düşünmeden kararını uygulamıştı. Myun'un acıyan bakışlarına mâruz kalırken güzel yüzlü gayet rahattı. İstediğini alacaktı ve önünde bir engel görmüyordu.

---
Jongdae elleri cebinde koridorda yürürken uzun boylu adamı hemen görmüştü. Fark etmemek imkansızdı. O her şeye karşı çıkan dalgalı saçlar ve tam yüzüne yakışan gözlüğü. Gay olduğunu için kabul etmesi kolaydı, Yeol oldukça etkileyici birisiydi.

Kurnaz adımlarla yaklaştı ve onu fark etmesini bekledi. Yeol'ün esmer ve onun çevresindekileri kilometrelerce uzaktan fark edebildiğini bilmiyordu tabii. O tarafa bakmadan kurumuş dudaklarını aralamıştı.

Desire Academy / SeKaiWhere stories live. Discover now