1. Bölüm

25.6K 592 448
                                    

Medya: Zeynep
***

"Azra seni çok seviyorum amk" dedim yanaklarından sulu sulu öperek.

"Tamam yalakalık yapma oç. Altı üstü kızın ismini buldum. Seninle evlendirmedim ya"

Zamanla o da olurdu canım. Acelesi yoktu.

"Neyse sadede gelelim. İsmi ne?"

"Zeynep Yıldız"

"Kendi gibi ismi de çok güzel lan"

"Sen baya baya aşık olmuşsun bu kıza Serenay" dedi yanaklarımı mıncırarak. Bu hareketine gıcık olduğumu bile bile sürekli yapıyordu. Ama bugün büyük bir şeyi başardığı için ses etmeyecektim.

"Sanırım evet aşık oldum" Bunu dile getirmek bile kalbimi titremişti.

"Vay be okulun en popi kızı aşık olmuş demek"

"Atma kızım ne popisi?"

"Bütün okul seni tanıyor Serenay"

"Yok ya unutmuşlardır"

"Yaptığın o şey unutulcak gibi miydi?" diyerek kahkaha atmaya başlamıştı. Aklıma o an gelince bende gülmeye başlamıştım.

Ne mi yapmıştım? İstiklal Marşı töreni için bütün okul dışarıda toplanmıştık. Ben bir cesaretle gidip İlke hocanın -müzik hocasının- elinden mikrofonu kapmıştım. Ardından "Arkadaşlar ben bisexüelim. Lütfen homofobik orospu çocukları kendi sağlığı açısından benden uzak dursun" diye mikrofona doğru konuşmuştum. Sonra ise hiçbir şey olmamış gibi sınıfımın sırasına geri dönmüştüm.

Eh bunları yapınca elbette müdürün odasını boylamıştım. Ama mucizevi bir şekilde ceza almadan o odadan çıkmıştım. Bunu yaklaşık 2-3 ay önce yapmıştım. Yani 3 aydır okulun en popüler kişisi falandım.

"Tamam unutulcak gibi değil haklısın" dedim kahkahalarımın arasından.

"Neye gülüyorsunuz lan yarraklar?" diye sordu Pınar Ceyda ile birlikte yanımıza gelerek.

"Serenay'ın İstiklal Marşı'nda yaptığı itirafı hatırladık. Ona gülüyoruz kanka"

Onlar da hatırlamış olacak ki bizim gibi kahkaha atmaya başlamışlardı.

"Ama çok iyiydi amk. Hangi kafayla bunu yaptın? Bende istiyorum bu kafadan" dedi Pınar omzuma kolunu atıp saçımı karıştırarak.

Kolunu omzumdan atıp cimcikledim. Sonra da hiçbir şey olmamış gibi sorusunu cevapladım.

"Bilmiyorum valla kanka. Çıkmadan önce heralde kolonya koklamıştım"

Hocanın gelmesiyle konuşmamız bölünmüştü.

"Neyse ben sınıfıma kaçar bebekler" diyip koşarak sınıftan ayrıldı Pınar. Bizden farklı bir sınıftaydı.

"İyi dersler çocuklar"

"Sağolun hocam"

Hoca sınıf defterini yazmakla uğraşırken bende önümdeki defteri karalıyordum. Azra kulağıma doğru eğilip "Ne o artık Yasemin hocayı kesmiyor musun?" diye fısıldadı.

Yasemin hoca okulun en taş öğretmeniydi. Bende ister istemez sürekli onu kesiyordum elbette. Azra'ya gülümseyerek "Benim artık Zeynep'im var. Ben sadık bir insanım kızım" dedim.

"Ooo sen ve sadıklık? Sen bu kıza kesin aşıksın lan. O zaman yeni yengem hayırlı uğurlu olsun"

"Olsun valla"

Hocanın sandalyesinden kalkmasıyla konuşmamızı kesmiştik.

Hoca bir şeyler anlatırken ben her ders yaptığım gibi yine Zeynep'i düşünmeye başlamıştım. Cidden çok güzel kızdı lan. Göğüs hizasına gelen saçlarını salınca daha da güzel oluyordu. Sadece dudaklarına ruj sürmesini sevmiyordum. Doğal haliyle daha güzeldi. O rujlu haliyle yanımdan geçince onu durdurup kendim silmemek için zor duruyordum.

Azra tarafından dürtülmemle hayaller aleminden çıkışımı yapmıştım. "Hoca daha deminden beri sana sesleniyor" diye beni uyardı.

Kendime gelerek "Efendim hocam" dedim.

"Sonunda aramıza dönebildin Serenay hanım. Tahtadaki soruyu cevapla hadi bakalım" dedi hafif sinirli bir ses tonuyla.

"Şey hocam acaba biz hangi dersteyiz?"

Az önce ben ne demiştim amk? Hay ben benim beynimi sikeyim. Boşluğuma denk gelmişti. Hocayla birlikte bütün sınıf bana gülmeye başlamıştı. En çokta yanımdaki Azra ve arkamdaki Hazal gülüyordu.

"Gülmesenize amk kızları"

Kahkahaların arasında tahtaya çıkmıştım. Hâlâ gülmeye devam ediyorlardı. "Hahahaha ilahi ben ne kadar komiğim" dedim sınıfa ithafen.

Yasemin hoca sonunda gülmesini kesip tahtadaki soruyu çözmem için işaret etti. Basit bir polinom sorusuydu. Allah'tan bu konuya aşinaydım. Soruyu çözüp yerime oturdum.

"Aferin lan senden beklenmeyecek hareketler" diyip kafama vurdu Hazal.

"Boş yapma Hazver"

Sonunda teneffüs zilinin çalmasıyla ayağı kalktım. "Hadi kantine gidelim"

Azra ve Hazal ayaklanırken Ceyda'ya da seslendim. Hep birlikte kantine inmiş ve boş bir masaya geçmiştik.

"Aha Serenay seninki orda"

Hemen arkamı dönüp bakmıştım. Tanımadığım bir çocukla aynı masada oturuyordu. Yerimden kalkıp Ceydayla yer değiştirdim onu daha iyi görebilmek için.

"Şu yanındaki sünepe kim lan?" dedim kıskançlıkla.

"Sevgilisidir heralde" dedi Ceyda.

"Yok kanka öyle ölmem ben ya. Sen direk füze at amk kaşarı"

Bu dediğime üçü birden kıkırdamıştı.

"Bu kız hangi sınıftaydı lan?" diye sordu Hazal bana bakarak.

"Harbi lan bu kız hangi sınıftaydı Azra? Heyecandan sana sormayı unutmuşum"

"11/B 'deydi sanırım"

"Oha anaskm Pınar ve Yağmurla aynı sınıfta lan"

"Hiii doğru amk. Hadi yine iyisin. Ne şanslı karısın la"

Pınar ve Yağmurla çok yakın olduğumuz için Zeynep hakkında bilgiler edinmem kolay olacaktı.

"Lan yeter bakma şu masaya. Fark edecekler. Kızı gözlerinle yedin resmen" dedi Ceyda.

O sırada Zeynep masasından kalkmıştı. Erkek arkadaşı da sanki onu durdurmaya çalışıyor gibiydi.

"Yanlış mı görüyorum yoksa Zeynep buraya mı geliyor?" diye sordu Azra.

"Sanırım ben ölüyorum arkadaşlar"

O yaklaştıkça kalbim daha da depar atıyordu. Tam önümde durup bana bakarak konuşmaya başladı. "Sen artık erkek arkadaşımı kesmeyi bırak" dedi sinirli bir şekilde.

Rahat bir tavır takınmaya çalışarak "Erkek arkadaşını kesmiyorum" dedim.

"Geldiğinden beridir bizim masamıza bakıp durman hiçte öyle göstermiyor ama"

"Erkek arkadaşın için bakmıyordum masanıza. Senin için bakıyordum güzelim" dedim göz kırparak.

Ne yaptığımı idrak etmem birkaç saniyemi almıştı. Sonradan ne yaptığım dank etmişti. Hay ben benim beynimi ve kalbimi sikeyim. Yine boşluğuma denk gelmişti iyi mi?

only you | g×gWhere stories live. Discover now