Bölüm-34

720 40 4
                                    

Ayağa kalkıp yanına gittim.
"Ne zaman geldin? Fark etmedim Murat"

   "Belli, neyse ben eşyalarını getirmiştim"
"Biz de kalkalım amirim artık"

   "Ulaş hala amirim diyorsun. Artık polis değilim söylemene gerek yok"

   "Bizim için her zaman amirsin Tuğra. Kim ne yaparsa yapsın" deyip Murat'a baktı. Murat ise hiç oralı olmadan herkese ters ters bakıyordu. Kıskanıyor mu la bu beni? Bizimkiler çıktıktan sonra Murat'ta kapıya yönelince bir anda kendimi tutamayıp "Sen nereye?" deyince bana dönüp

   "Eşyalarını getirip bıraktım. İşim bitti gidiyorum"

   "Kalsaydın, o kadar yol gelmişsin" yuh istemiyorum dediğim adamın kalması için resmen bahane üretiyorum.

   "Tuğra, gerek yok. Kalmamı istemediğini biliyorum. O yüzden sırf söylemiş olmak için konuştuğunu da biliyorum. Kendine iyi bak" deyip çıktı evden.

   "Aa adama bak? Koskoca ağa trip atıyor ya. Sanki her kalma dediğimde gidiyorda. Öff bana ne. Ne halin varsa gör" deyip masanın üstünde yarım bıraktığım "Son Nefes'im" kitabını alıp okumaya başladım. Oha ikisi birden mi zehirleniyor? dediğim sırada telefonum çalmaya başladı. Telefonu elime alıp saate baktım. "Yuhh gece 1 mi? Ne çabuk geçmiş zaman? Tabii kitap sürükleyici olunca zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsun. "Alo"
-"İyi geceler, ben Merkez karakoldan komser yardımcısı Ayhan. Tuğra Hanım ile mi görüşüyorum?"

   "Evet, bak kardeşim hakkınızda terör örgütüne para aktarmaktan dava açılmış, bize para vermeniz lazım falan derseniz büyük küfrederim. Ona göre, dolandırıcılığın da bi raconu var, gece 1'de insan aranır mı?" Adam gülüp

   -"Tuğra Hanım biraz dinlerseniz anlatacam."

   "Tamam buyur seni dinliyorum"

   -"Eşiniz Murat Bey burda" deyince şaşırıp hafif doğruldum.

   " Murat orada ne yapıyor? Niye gelmiş ki karakola?"
-"Eşiniz kavga edip 2 kişiyi hastanelik etmiş, hanımefendi. O yüzden nezarethanede. Sizi aramamızı söyleyince"

   "Tamam tamam ben geliyorum" deyip aramayı sonlandırdığım gibi yeni arama yaptım "Alo Kenan abi"

   "Tuğra hayırdır bu saatte? Kötü birşey olmadı ya?" Uykulu sesini duyunca vicdan yaptım. Adamı uykusundan uyandırmıştım

   "Abi karakoldan aradılar beni şimdi. Murat kavga etmiş. Benim de aklıma kimse gelmedi seni aradım."

   "Tamam, iyi yaptın. Bak şimdi şöyle yapalım ben gelip seni alıyorum ve karakola gidiyoruz"

   " Tamam bekliyorum" deyip hazırlandım. O da gelince arabaya bindim.

   "Belliydi böyle yapacağı. Evde babamla kavga edip çıktı bi sinirle"

   "Off off. Niye bitmiyor bu dertler? Ben ne güzel işinde gücünde bir polistim. Tek derdim kurşun yememekti. Hangi ara karakoldan adam toplar oldum? Hangi ara baba ile oğlunun kavga etmesine sebep oldum? Anlamıyorum"

   "Babam biraz değişik biridir Tuğra. Sen de anlamışsındır zaten"

   "Abi biraz ne demek? Gördüğüm en değişik insan oluyor kendileri. Ama sen yine de kusura bakma, babandır sonuçta, atsan atılmaz satsan satılmaz"

   "Sağol küçük gelin" karakola gelince arabadan indik ve içeri girdim. Odaya girince görevli polisi ve Murat'ı gördüm. Diğer tarafa bakınca da yüzleri gözleri dağılmış iki kişiyi gördüm. Gülmemek için dudağımı dişledim. "Amirim, ben Murat'ın abisi Kenan Zazaoğlu"

Planlı BerdelDonde viven las historias. Descúbrelo ahora