YAŞAMDAN ÇIKARIMLAR

ÖLÜM

Bir an için iki kolunuz olmadan dünyaya geldiğinizi düşünün. Bir yere gelmek, iyi şartlara sahip olmak için çok emek harcamanız gerektiği konusunda hem fikir olurduk herhalde. Belki de iki kolunuz olmadığı için insanlar size hep acıyarak bakacaktı ve en sonunda hiç dışarı çıkmamak, kendinizi eve hapsetmek gibi bir söz verecektiniz kendinize. Tabi çok fazla seçenek var ama her halükârda hiç biriniz dünyaya bu şekilde gelmeyi istemezdiniz.

Peki, ultra zengin biri olarak doğmak nasıl olurdu? Bunu hepimiz isterdik herhalde. Sahip olmak isteğiniz herşeye sahip olup güllük gülistanlık yaşadığınızı düşünün. Baya bir eğlenceli bir ömür değil mi? Tabi bu örnek için de sayısız ihtimal var . Herşeye sahip olma hissi sizi hayattan soğutabilir ve en sonunda intihar da edebilirdiniz.

Peki tüm bunların ne anlamı olabilir?

Elinizde olmayan sebeplerden ötürü, hatta haberiniz bile yokken tamamen farklı iki hayat yaşama ihtimaliniz var ve en nihayetinde ölüp yok oluyorsunuz . Ve herşey gerçekten bitiyor. Bütün kâinat sizden habersiz dönmeye devam ediyor. Varoluş amacınız ve dünyadaki konumunuz tamamen tesadüfî.

Dünyadaki amacımız bu denli boş olmamalı !

Ölüm olmasaydı ortada gerçekten saçma bir durum olurdu. Çünkü ultra zengin olmak ve iki kolunuz olmadan doğmak gibi iki zıt durum herşeyin dünyayla sınırlı olmadığına işaret ediyor gibi duruyor. Ve ölüm tüm bunları anlamlandırıyor. Bence yaşamımız, çok daha önemli ve anlamlı bir şeye hizmet ediyor olmalı. Bunun için müslüman olmanın hatta herhangi bir dine mensup olmamıza gerek yok.

ÇÜNKÜ ÖLÜM, YAŞAMIN BİR AMACA HİZMET ETTİĞİNİN EN GÜZEL KANITIDIR.