Annem,
Gül kokulu mısram,
Yıldızlarla bezenmiş gecem,
Ölmeden önceki son hecem.
Pare pare olmuş yüreğime
Senden başka kimse olmuyor merhem.
Sar yarasını yüreğimin
Kanamasın daha fazla.
Daha fazla akıp gitmesin
Sensiz geçen her saniyem.
Annem,
Laf dinlemiyor bedenim,
Ne söylesem nafile.
Hükmü kalmadı kalbimin
Çekilsin köşesine çaresizce çırpınsın
Senin hasretinle sessizce pençeleşsin.
Annem,
Artık kelimeler diziliyor boğazıma
Yutkunamıyorum.
Alışamıyorum pespaye yalnızlığa.
Sen yoksun ya yanımda
Artık bir anlamı kalmadı
Paramparça, ölgün hayatımın,
Çiçeklerle, kuşlarla örtülü baharın.
Annem,
İçimdeki hasret dışa vursaydı eğer
Ötmezdi böyle kuşlar,
Açmazdı yapraklarını çiçekler.
Bu hasret onları da yer bitirirdi.
Ama yine bir umutla beklerlerdi
Aynı benim gibi.
Benim de seni beklediğim gibi.
Ne kadar acısa da kalbim,
Ne kadar uzanmasa da ellerine ellerim
Yine seni beklerim.
Yine kuytu bir köşede
Yollara dikilir gözlerim.
Annem,
Gül kokulu annem.
Bak bir gün daha geçti,
Yine bir gün daha yoksun.
Benim seni beklediğim gibi
Sen de bekle beni.
Bugün ya da yarın.
Hissediyorum annem
Kavuşmamıza az kaldı
Uzun sürmeyecek gelmem.
Bekle annem,
Geliyorum.
Aç kollarını şimdi
Sarıp sarmala beni.
Ama sakın bir daha bırakma
Küçük meleğini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BULUNTU
PoetryŞiir sırrın dilidir. An gelir insan sıkıntılarını, duygularını hatta mutluluklarını bile başkasına itiraf edemez. Bu noktada türkü gibi şarkı gibi şiir devreye girer. İnsanın duygularına tercüman olur. Bazen mısraları bir gözyaşı doldurur, bazen kah...